MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, dün başörtüsü konusunda ilginç bir açıklama yaptı. Başbakan Yardımcısı ve MHP lideri Bahçeli, AK Parti Adıyaman Milletvekili Mahmut Göksu'nun soru önergesini cevaplerken, her zaman olduğu gibi öğrencilerin okuma haklarına engel olunmaması gerektiğini ancak mücadelenin hukuki alanda verilmesi gerektiğini öne sürdü.
Yasalarda yasaklayıcı bir hüküm yok ama...
Yasalarda, yükseköğretimdeki öğrencilerin kılık kıyafeti konusunda açık bir hüküm bulunmamakla birlikte Yükseköğretim Kurulu'nun (YÖK) bu konuda 2547 sayılı Kanun'un kendisine verdiği yetkilere dayanarak geçmiş yıllarda bazı kararlar aldığını belirten Bahçeli, bu nedenle YÖK'ün aldığı kararların tüm üniversitelere yönelik olduğunu ve aksi belirtilmedikçe bu konuda istisna uygulanmadığını kaydetti.
Yasak, İlahiyat fakültelerinde de uygulanabilir
YÖK'ün kılık-kıyafet konusunda almış olduğu kararların, yüksekokul veya fakültenin öğretim alanına bakılmaksızın bütün yükseköğretim kurumlarına şamil kılındığına dikkati çeken Bahçeli, "Mesele bu çerçevede mütalaa edildiğinde, kılık-kıyafetle ilgili kararların bütün fakülte ve bölümlerde yürürlüğe konulmasının temel gerekçesi olarak ortaya çıkmaktadır" görüşünü ifade etti.
Ne ilahiyat ne de başka fakültelerde öğrenim gören öğrencilerin okuma haklarından mahrum kalmalarının istenir ve arzulanır bir durum olmadığını öne süren Bahçeli, konuyla ilgili olarak şunları kaydetti: "Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devleti olduğu ve bu devletin tabiyetinde bulunan bütün vatandaşların hukuk kurallarına uyma mecburiyeti bulunduğu için, yürürlükte olan kurallara göre hareket etmeyen öğrencilerin hukuk dışı hareket ediyor pozisyona düşecekleri açıktır. Bu itibarla öğrencilerin hak arayacakları birincil platformun hukuki zemin olduğunu ve haklarını cari hukuk normları çerçevesinde aramak durumunda bulunduklarını unutmamaları gerekmektedir."
YÖK Başkanı Gürüz'le benzer ifadeleri kullandı
Başbakan Yardımcısı Bahçeli, adeta YÖK Başkanı Kemal Gürüz'ün kullandığı ifadeleri tekrarlayarak, şunları kaydetti:
"Türkiye'de öğrencilerin başörtüsü ile okuma isteklerini siyasi kulvara çeken bir takım çevrelerin olduğu doğrudur, ancak bu tek yanlı değil iki boyutlu bir tavırdır. Mevcut durum göstermektedir ki, birinci görüşte olanlar her başörtüsü takanı mürteci olarak görme ve değerlendirme yanlışlığına düşerken, ikinci görüşün sahipleri de başörtüsü ilgili tartışmalardan kendilerine siyasi menfaat sağlamaya çalışmaktadırlar. İnanç gibi son derece önemli ve nazik bir konuda takınılan bun iki tavrın da demokrasinin özüne aykırı olduğu, demokratik ruhu yozlaştırdığı ve tartışmayı tehlikeli olabilecek bir mecraya sürüklediği açıktır. Bu birbirine zıt ama temelde konunun vuzuha kavuşmasını aynı derecede engelleyen iki tutumdan da vazgeçilmesi, meselinin hukuki zeminde sağlıklı bir çözüme kavuşturulması gerekmektedir."
Yasalarda yasaklayıcı bir hüküm yok ama...
Yasalarda, yükseköğretimdeki öğrencilerin kılık kıyafeti konusunda açık bir hüküm bulunmamakla birlikte Yükseköğretim Kurulu'nun (YÖK) bu konuda 2547 sayılı Kanun'un kendisine verdiği yetkilere dayanarak geçmiş yıllarda bazı kararlar aldığını belirten Bahçeli, bu nedenle YÖK'ün aldığı kararların tüm üniversitelere yönelik olduğunu ve aksi belirtilmedikçe bu konuda istisna uygulanmadığını kaydetti.
Yasak, İlahiyat fakültelerinde de uygulanabilir
YÖK'ün kılık-kıyafet konusunda almış olduğu kararların, yüksekokul veya fakültenin öğretim alanına bakılmaksızın bütün yükseköğretim kurumlarına şamil kılındığına dikkati çeken Bahçeli, "Mesele bu çerçevede mütalaa edildiğinde, kılık-kıyafetle ilgili kararların bütün fakülte ve bölümlerde yürürlüğe konulmasının temel gerekçesi olarak ortaya çıkmaktadır" görüşünü ifade etti.
Ne ilahiyat ne de başka fakültelerde öğrenim gören öğrencilerin okuma haklarından mahrum kalmalarının istenir ve arzulanır bir durum olmadığını öne süren Bahçeli, konuyla ilgili olarak şunları kaydetti: "Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devleti olduğu ve bu devletin tabiyetinde bulunan bütün vatandaşların hukuk kurallarına uyma mecburiyeti bulunduğu için, yürürlükte olan kurallara göre hareket etmeyen öğrencilerin hukuk dışı hareket ediyor pozisyona düşecekleri açıktır. Bu itibarla öğrencilerin hak arayacakları birincil platformun hukuki zemin olduğunu ve haklarını cari hukuk normları çerçevesinde aramak durumunda bulunduklarını unutmamaları gerekmektedir."
YÖK Başkanı Gürüz'le benzer ifadeleri kullandı
Başbakan Yardımcısı Bahçeli, adeta YÖK Başkanı Kemal Gürüz'ün kullandığı ifadeleri tekrarlayarak, şunları kaydetti:
"Türkiye'de öğrencilerin başörtüsü ile okuma isteklerini siyasi kulvara çeken bir takım çevrelerin olduğu doğrudur, ancak bu tek yanlı değil iki boyutlu bir tavırdır. Mevcut durum göstermektedir ki, birinci görüşte olanlar her başörtüsü takanı mürteci olarak görme ve değerlendirme yanlışlığına düşerken, ikinci görüşün sahipleri de başörtüsü ilgili tartışmalardan kendilerine siyasi menfaat sağlamaya çalışmaktadırlar. İnanç gibi son derece önemli ve nazik bir konuda takınılan bun iki tavrın da demokrasinin özüne aykırı olduğu, demokratik ruhu yozlaştırdığı ve tartışmayı tehlikeli olabilecek bir mecraya sürüklediği açıktır. Bu birbirine zıt ama temelde konunun vuzuha kavuşmasını aynı derecede engelleyen iki tutumdan da vazgeçilmesi, meselinin hukuki zeminde sağlıklı bir çözüme kavuşturulması gerekmektedir."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.