BOP gelişi güzel hazırlanmış ve uygulaması tesadüflere bırakılmış bir proje değildir. Gelecek 100 yıla şekil vermek üzere uygulamaya geçirilen bu projenin merkez uygulama alanı Ortadoğu'dur. ABD Dışişleri Bakanı'nın dediği gibi 22 ülkenin sınırlarının ve yapılarının değişimini içermektedir. Ortadoğu ve Kuzey Afrika'ya yeni şekil verenler de 21. yüzyılda tüm dünyaya şekil vermiş olacaklar.Bu proje ABD ve İsrail'in projesidir. Projenin başında ABD Başkanı Bush vardır. Bu projede halkı Müslüman olan Türkiye'nin Başbakanı Recep Tayip ERDO?AN da eşbaşkandır. Bu sebeple ne ABD'nin, ne İsrail'in, ne de Recep Tayip ERDO?AN'ın bu coğrafyayı ilgilendiren adımlarında tesadüfi veya başka bir şeyi değil BOP'u aramak lazım. ABD'nin Afganistan ve Irak'ı işgaliyle uygulamaya konulan BOP'ta şimdiki hedef Suriye ve İran'dır. BOP'un bir sonraki hedefi ise Pentagon dergilerinde ifşa edildiği üzere Türkiye'dir. İsrail'in önce Filistin'e ardından da Lübnan'a yaptığı saldırı, anlık öfke veya gelişigüzel oluşan bir süreç değil, BOP'un bir parçasıdır. Kendisinin hedef olduğunu bilen Suriye Hariri suikastına kadar Lübnan'a yerleşerek Lübnan'ı kendine İsrail'e karşı tampon yapmıştı. Hariri suikastının Suriye'ye ihale edilmesiyle Suriye mevsi kaybetti ve Lübnan'dan çekildi. Bu aşamada Suriye'nin İsrail ile arasındaki tek temas noktası Güney Lübnan ve Hizbullah.Suriye hedefini BOP kapsamında İsrail'in verebilmesi için Güney Lübnan'daki sınırlarını güvence altına alması gerekiyordu. Bu gerçekleşmedikçe İsrail hiç güvende olmayacak, Suriye'ye yüklendikçe Suriye de Güney Lübna ve Hizbullah kozunu oynayacak.İsrail bilinçli bir şekilde insanlık dışı katliamlar yaparak Lübnan'a saldırdı. Bu saldırıda sivil halkı vurmaya bilhassa özen gösterdi. Bu sayede dünya kamuoyunu ayağa kaldıracak ve dünya, Güney Lübnan'a yerleştirecek barış gücüne kolayca ilan edilecekti. Bu barış gücü olmadan da ABD'nin bir ikazıyla İsrail'in duracağı halde bu yapılmamış ve sanki İsrail katliamlarının durmasının tek şartının barış gücü olduğu imajı dünya kamuoyuna pompalanmıştır. Bu barış gücü İsrail sınırlarını koruyan bir bekçi olacaktır. İsrail sınırlarını Suriye'den, Lübnan'dan, Hizbullah'tan koruyan bir tampon olacaktır. Yani Lübnan'ın, Suriye'nin karşısında İsrail'in yanında bir fonksiyon görecektir. Bu gerçekleşmeli ve İsrail kendini güvene almalı ki BOP'daki 3. hamleye sıra gelsin, yani Suriye'yi vurmaya. Ne diyorsunuz, Bu barış gücüne Türkiye'nin lider sıfatıyla davet edilmesi ve Recep Tayip ERDO?AN'ın buna yeşil ışık yapması tesadüf mü?
Misafir Kalem (A) / diğer yazıları
- Niçin organik cilt ürünlerini tercih etmeliyiz? / 01.06.2014
- Ali Ekber ARAS / 17.12.2013
- İbretlik ve dramatik bir olay: Yassıçemen Savaşı / 15.10.2012
- Savaşsız işgal ya da kaldırım taşlarını yemek / 12.10.2012
- Gavur Kadı / 21.09.2012
- Doğru söze ne denir? / 14.09.2012
- Süslü cümleler.... / 14.09.2012
- Çözümün önünden çekil! / 07.09.2012
- 2011'de neler olmadı' (Hüsamettin Çalışkan) / 04.01.2012
- Ölçülerden uzaklaşıldı (Harun KAYACI) / 01.01.2012
- Ali Ekber ARAS / 17.12.2013
- İbretlik ve dramatik bir olay: Yassıçemen Savaşı / 15.10.2012
- Savaşsız işgal ya da kaldırım taşlarını yemek / 12.10.2012
- Gavur Kadı / 21.09.2012
- Doğru söze ne denir? / 14.09.2012
- Süslü cümleler.... / 14.09.2012
- Çözümün önünden çekil! / 07.09.2012
- 2011'de neler olmadı' (Hüsamettin Çalışkan) / 04.01.2012
- Ölçülerden uzaklaşıldı (Harun KAYACI) / 01.01.2012