Başarının sırrı "Başarılı" olmak

Cuma akşamı İstanbul’da Başarılı Koleji’nde Mezuniyet coşkusu vardı.Programın şeref konuğu, Kolej’in kurucusu Prof. Dr. Haydar Baş’tı.Kızım Ayşe Çabas okul birincisi oldu ve birincilik ödülünü Prof. Dr. Haydar Baş’ın elinden aldı. Kızımın birinci olması güzel bir duygu ama ödülünü Sayın Baş’ın elinden alması, bu vesileyle O’nun elini öpmesi, O’nun duasını alması dünyada eşine az rastlanacak kadar muhteşem bir duygu. Hocama sonsuz teşekkürlerimi sunarım.Bu vesileyle Türkiye’deki eğitim sisteminden ve de Başarılı Koleji’nin bu sahadaki başarılarından bahsetmek istiyorum.Rahmetli Ali gedik Hocam –ki kendisi Kolej’in ilk temellerini atanlardandır- sürekli olarak şöyle sohbet ederdi:“Arkadaşlar sizler mühendis olabilirsiniz, doktor, avukat, olabilirsiniz, öğretmen, milletvekili olabilirsiniz ama önemli olan inanç sahibi, ahlak sahibi, milli ve manevi değerlerle yoğrulmuş olan bir mühendis, bir doktor, bir avukat, bir öğretmen olmaktır.”Gerekten de öyle… Bugün bu ülkenin üniversitelerinde eğitim almış, bu ülkenin ekmeğini yemiş, suyunu içmiş olduğu halde profesör olup bu millete katil diyenlerin safında olanlar var. Gidip Erivan’daki sözde soykırım anıtında gözyaşı dökenler var. Türk bayrağının ismi değişsin diyenler var. Türk milletinin oyunu alarak milletvekili olduğu halde “Ben Türk değilim” diyenler, “Türk milliyetçiliğini ayaklarımın altına alıyorum” diyenler var.Bu milletin burslarıyla okuyup bu milletin organlarını ticari meta haline getiren doktorlar var. Sırf biraz daha fazla kazanayım diye zalimi, yolsuzu, soysuzu, üçkağıtçıyı savunarak mazlumun hakkını zalime devretmek için gayret eden avukatlar var.Bunlar da okudu, öğrendi, mezun oldu ve neticede bir meslek sahibi oldu ama milli ve manevi değerlerden kopuk olunca, kalplerinde Allah korkusu, vatan ve millet sevgisi olmayınca geldikleri nokta maalesef bu karanlık tablo oldu.İşte Başarılı Koleji, öğretimden ziyade eğitime önem vererek gençlerimizi toplum yararına kazanmayı şiar edinmiştir. Önemli olan budur.Ben üç çocuğumu da Başarılı Koleji’ne emanet ettim. Bakın gönderdim demiyorum, emanet ettim. Biri üniversitede okuyor, biri okul birincisi olarak bitirdi, diğeri de inşallah seneye bitirecek.Emanet ettim, çünkü kurucusu milli ve manevi değerleri hayatının tüm zerresinde yaşayan, yaşatan, dindar, Türk milletine gönül vermiş, Ehli Beyt aşığı, tam bağımsızlıktan yana, Atatürk’ün izinden yürüyen, milletimizin birlik ve beraberliği için fedakarca gayretler eden, onurlu, şerefli, haysiyetli, örnek insan Prof. Dr. Haydar Baş…Okulun yöneticileri ve eğitimci kadrosu da aynı değerlerle yoğrulunca bu milli ve manevi kimlik, gençlerimize de doğal olarak yansımaktadır. Onlar da vatanına, milletine, bayrağına, inancına, kültür ve medeniyetine sahip çıkmaktadır.Bu sağlam milli kimlik üzerine bir de matematik, fen bilimleri, sosyal, tarih, edebiyat gibi ilimler bina edilince dört dörtlük bir genç modeli ortaya çıkmaktadır.Toplumun genel anlamda ahlaki yapısı malumdur. Uyuşturucu, alkol kullanımı ortaokul çağlarına kadar düşmüştür. Veliler çocuklarını okula gönderirken tedirginlik içindedirler.Başarılı Koleji, bu noktada koruyucu bir fanus gibidir. Sadece bir şeyleri öğretmek değil, kendilerine emanet edilen genci tepeden tırnağa mükemmel hale getirme gayretinde olan bir eğitim kadrosu vardır.“Eğitmek, eğitilmişlerin işidir” der rahmetli Baki Bektaş Hocamız.Başarılı’nın eğitim kadrosu özenle eğitilmiş ve eğitmeyi vatan adına bir görev kabul etmiş bir kadrodur.Çocuklarımın ve de örnek bir Türk gençliğinin oluşmasında öncü olan Prof. Dr. Haydar Hocama ve Başarılı Koleji’nin bütün kadrosuna gönülden teşekkürler…