logo
25 NİSAN 2024

Başbakan gibi karşılandı

26.10.2002 00:00:00
30 bin Trabzonlunun katıldığı "Trabzon Başbakan Çıkarıyor" mitinginde konuşan BTP lideri Prof. Dr. Haydar Baş, "Artık güneş doğmuştur" diyerek Bizans surlarının kalelerinden ilham alanların, onların düşüncelerine köle olanların 3 Kasım'da sandığa gömüleceğini söyledi. Prof. Dr. Haydar Baş, Türk milletinin bütünlüğü, birliği, aydınlık geleceği için oyların bölünmemesi gerektiğine işaret etti

Bağımsız Türkiye Partisi, Genel Başkanı ve 2. Kuvay-ı Milliyenin önderi Prof. Dr. Haydar Baş'ın adaylığını koyduğu Trabzon ve Rize'de yıllarca unutulmayacak tarihi mitingler düzenlendi. Özellikle Trabzon Atatürk Meydanında, 30 bin Trabzonlunun iştirak ettiği mitingte, dillerden yıllarca düşmeyecek bir şölenin altına imza atıldı. Meydanı tıka basa dolduran, parklara taşan Bağımsız Türkiye sevdalıları, "Bağımsız Türkiye 3 Kasım'da İktidar", "Haydar Baş başbakan" türküsü söyledi. Bağrından bir kâinat devleti başbakanı çıkarıyor olmanın coşkusunu yaşadı.

Oğuz Kaan'ın devamıHem Trabzon hem de Rize'deki Atatürk Meydanındaki Bağımsız Türkiye Trabzon'dan Başbakan Çıkarıyor şöleninde meydanlara sığmayan kalabalığa hitaben bir konuşma yapan BTP lideri Prof. Dr. Haydar Baş, başbakan olduğunda Türkiye'nin nasıl bir devlet olarak tarih sahnesinde yerini alacağına dair binlerce yıl öncesine uzanan, onlarca, yüzlerce yıl ötesini gören teşhis ve tespitlerde bulundu.

Sözlerine ulu Türk hakanı Oğuz Kağan ile başlayan Prof. Dr. Haydar Baş, neden böyle bir gerek duyduğunu şöyle anlattı: "Çünkü, Oğuz Kağan büyük bir Türk hakanı. 'Gökkubbe çadırım, güneş bayrağımdır' diyor. Onun için Oğuz Kağan 18 bin km2 üzerinde büyük bir Türk imparatorluğu kurdu. Ondan sonra gelen 16 imparatorluk onun koyduğu esaslar üzerine yürüdü. Türk Silahlı kuvvetleri ilk defa düzenli ordu haline Oğuz Kağan devrinde geldi. Biz onun gururla devamıyız. Oğuz Kağan kimdi? Oğuz Kağan büyük bir Türk büyüğü, bilge kişi idi. Doğdu, dünyaya geldi. Anasının sütünü emmedi. Anası rüya görüyor. Rüyada, 'Sen puta tapıyorsun. Bu çocuğun tevhid akidesine bağlı. Onu temsil edecek. Dininden dönecek tevhid akidesine sahip olacaksın. Yani Allah'a inanacaksın' deniliyor. Ondan sonra Oğuz Kağan'ın annesi tevhid akidesine girdi. Ve kundaktaki çocuk anasını emmeye başladı. Bir yaşında konuştu. 'Ben bu çadırda doğdum. Beni izleyeceksiniz' dedi. İşte Oğuz Kağan bu. Onun kurduğu devlette adalet vardı. Onun kurduğu devlette ahlak vardı. Onun kurduğu devlette insan haklarına saygı vardı. Bütün Türk devletleri onu örnek aldı. Onu bugün devam ettirmeye var mısınız?"

Göğsünden haç çıkanlara dikkat!Geçmişini, Türk milletini ve devletini inkar ederek bir yerlere varmaya çalışanlara, 'Aslınıza gelin. Şayet dönmezseniz sizin kimliğinizden bu millet endişe edecek' denilmesini isteyen Prof. Dr. Haydar Baş, devamla bir gerçeğe dikkat çekti: "Oğuz Kağan, Allah'ın güzel emanetini insanlara müjdelerken bugünün başkanları bilmem ne ocaklarını, kilise mumlarını yakıyorlar. 'Biz şeriatı getireceğiz' diye de milleti kandırıyorlar. Bu ahmaklar, cahiller, teslis akidesini, kız kulelerini vs. yerleri inşa etmekten başka hic bir şey yapamazlar. Görünürde Tevhid akidesine bağlı bu insanların kalbinde, gönlünde haç çıktı. Haberiniz olsun! Onlara, Allah'ın izniyle 3 Kasım'da en büyük dersi vereceksiniz. Var mısınız?" Nefsi adına konuşmadığını, milleti için konuştuğunu söyleyen Prof. Dr. Haydar Baş, "Ben dünyadan 30 tane ayrı ayrı ödül aldım. Şu belediyenin yazarlar listesine giremedim. Bunlar kimi temsil ediyor söyler misiniz? Bunlar sizin sesiniz değildir. Bunları çok iyi tanıyın. 3 Kasım'da onlara gerekli dersi vereceksiniz inşaallah!" dedi.

Bizans surlarından ilham alanlarHalka hitabettiği Karadeniz bölgesinin karakteristik ürünlerini örnek göstererek, "Tütünü yasakladılar. Fındığı sökün, diyorlar" şeklinde konuşan Prof. Dr. Haydar Baş, "Artık güneş doğmuştur" diyerek, çay, tütün, fındık üreticilerinin artık endişe etmemesi gerektiğini, BTP iktidarında fındığın en az 2 dolardan alınacağını söyleyerek şöyle devam etti: "Artık güneş doğmuştur. Bizans surlarının kalelerinden ilham alanlar, onların düşüncelerine köle olanlar, mutlaka ülkeyi terk edecekler ve Türk'ün sesi bundan sonra hakimiyetini mutlaka kuracaktır. Aramızı açıyorlar. 'Devlet dinsizdir,. Asker dinsizdir', diyorlar. Size ordunun temelinin nereden kaynaklandığını söyledim. Onlar, yüzler, binler diye Oğuz kağan tasnif etti. Onbaşı, yüzbaşı, binbaşı, tümenbaşı diye Oğuz Kağan koydu. O ki, ya nebi yahut da velidir; yani Türk'ün ordusunun temelinde Tevhid vardır. Sen gafil, sen cahil buna nasıl karşı çıkabilirsin. Bu tevhidi teslise çevirmek isteyenler hüsrana uğradılar, şamarı yediler. Mutlaka da yiyeceklerdir. Kızlar Manastırını yalancı cennete çevirenler Zeytinlik mahallesindeki camiye bir metrekare arsa vermediler. Şimdi kalkıp sakallarıyla caka satıyorlar. Ama istesen de istemesen de kendine geleceksin. Yaptıklarınızın hesabını soracağım."

Oyları bölmeyelimTrabzon ve Rize'de yaptığı konuşmada Prof. Dr. Haydar Baş, Tayyip Erdoğan'ın konumundan hareketle oyların bölünmemesi gerektiğine de işaret ederek, BTP'nin mutlaka iktidar yapılması gereken parti olduğunu vurguladı. Prof. Dr. Haydar Baş, şunları söyledi:

"10 milyon değil 40 milyon oy verilse Recep Tayyip Bey Meclis'e girebilecek mi? Hayır. Başbakan olabilecek mi? Hayır. Diğer taraftan Ak Parti içine 155 ANAP'lı sızdı. Mesut Yılmaz da Ak Parti'ye oy verilmesini istiyor. Onun derdi Ak Parti, Recep Tayyip değildir. Tayyip Erdoğan'ın üzerinden Meclis'e girmektir. Recep Tayyip'i de bu badireden kurtaracak olan bu fakirdir. AKP'ye verilen oylar ANAP'a verilen oylardır. Onun için oylarımızı bölmeyelim. Türkiye'yi bütünleştirmek, birleştirmek, kardeş yapmak için, devlet ile milleti, sivil ile askeri bir ve beraber yapmak için oylarımızı bölmeyelim. BTP'yi tek başına iktidar edelim."

650 milyar dolarlık kaynakBTP iktidarında Atatürk'ün başlattığı sosyal devleti devam ettireceğini, Cumhuriyet tarihinde hiçbir partinin milletinin huzuruna gelip bu kadar proğramla çıkmadığını, 650 milyar dolarlık kaynak ve bütçe hazırlığı ile geldiğini söyleyen Prof. Dr. Haydar Baş, "Ama bugünkü siyasilerin hayalleri bile bunu almaz. Allah bana bugüne kadar hep yapacağım şeyleri söyletmiştir. Rabbim bana hiçbir tükürüğümü yalatmamıştır. 27 Ekim'de TRT 1'deki seçim konuşmamda kaynaklarımı açıkladığımda 70 milyon değil 700 milyon insanın bakılacağını göreceksiniz. Kaynak soruyorlar.Milleti soyarken kimse kaynak sormadı. Sıra millete dağıtmaya gelince kaynak soranlar bilsinler yürüttükleri milyar dolarların hesabını kuruşu kuruşuna verecekler. Onların burnundan fitil fitil getireceğim. Göreceksiniz. Hepsini hesaba çekeceğim. Ben sizin adınıza yola çıktım. Biz bankayı hortumlayanların önünü keseceğiz. Bu hortumu millete akıttıracağız. 3 Kasım'dan sonra memleketimizde aşsız, işsiz insan kalmayacaktır. Tek şart BTP'yi tek başına iktidar yapmaktır. Bizi bu körlerle beraber yatırırsanız biz de şaşı kalkarız" dedi.
'Herkes lütfen bu tavrımızı çok iyi bilsin'
CHP'de 'Saray' kavgası kızışıyor!
İmam nikahlı eş anneden şikayetçi oldu
7 aylık bebeğini yola bıraktı!
AKP'li belediyeden o görüntü hakkında açıklama
'Takdir halkımızındır'
Ankara'da konuşulan Akşener senaryosu
Hedefi 2028 mi?
Piyasalar merakla bekliyordu
TCMB faiz kararını açıkladı
İddia üzerine DMM'den açıklama geldi
Ehliyetlerine el konulmayacak!
Projeyi öğrenciler geliştirdi
8 şiddetindeki depreme dayanıklı
Özel'den 'Çorlu' kararı hakkında açıklama
'Siyasi sorumluluk unutulmamalı'
AK Partili meclis üyesinin dikkat çeken şovu
Başkanın önünde kendini yere attı
Irak'tan atılan adım hakkında MSB'den açıklama
PKK 'yasaklı örgüt' ilan edildi
Çorlu tren kazasının cezaları belli oldu
6 sene sonra karar açıklandı
İYİ Parti'de istifalar devam ediyor
Kongre öncesi üst düzey istifa
Şehirde göz gözü görmüyor
Çöl tozu İzmir'i teslim aldı
57. Alay Vefa Yürüyüşü düzenlendi
Her şey 109 yıl önceki gibi
31 Mart sonrası anketi
CHP yine birinci parti mi?
'Herkes lütfen bu tavrımızı çok iyi bilsin'
CHP'de 'Saray' kavgası kızışıyor!
İmam nikahlı eş anneden şikayetçi oldu
7 aylık bebeğini yola bıraktı!
AKP'li belediyeden o görüntü hakkında açıklama
'Takdir halkımızındır'
Ankara'da konuşulan Akşener senaryosu
Hedefi 2028 mi?
Piyasalar merakla bekliyordu
TCMB faiz kararını açıkladı
İddia üzerine DMM'den açıklama geldi
Ehliyetlerine el konulmayacak!
Projeyi öğrenciler geliştirdi
8 şiddetindeki depreme dayanıklı
Özel'den 'Çorlu' kararı hakkında açıklama
'Siyasi sorumluluk unutulmamalı'
AK Partili meclis üyesinin dikkat çeken şovu
Başkanın önünde kendini yere attı
Irak'tan atılan adım hakkında MSB'den açıklama
PKK 'yasaklı örgüt' ilan edildi
Çorlu tren kazasının cezaları belli oldu
6 sene sonra karar açıklandı
İYİ Parti'de istifalar devam ediyor
Kongre öncesi üst düzey istifa
Şehirde göz gözü görmüyor
Çöl tozu İzmir'i teslim aldı
57. Alay Vefa Yürüyüşü düzenlendi
Her şey 109 yıl önceki gibi
31 Mart sonrası anketi
CHP yine birinci parti mi?

Yargıtay Başkanlığı seçiminde 25. turda da sonuç çıkmadı

Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca'nın 4 yıllık görev süresinin dolması nedeniyle yapılan başkanlık seçimlerinin 25. turunda da hiçbir aday salt çoğunluğu sağlayamadı.
25.04.2024 14:23:00
İhlas Haber Ajansı
Yargıtay Başkanlığı seçiminde 25. turda da sonuç çıkmadı
Yargıtay Başkanlığı seçiminde 25. turda da sonuç çıkmadı
Yargıtay Başkanlığı görevine 24 Mart 2020'de seçilen Mehmet Akarca'nın 4 yıllık görev süresi 24 Mart itibarıyla sona erdi.

Yüksek Mahkeme'nin 4 yıl boyunca görev yapacak yeni başkanını belirlemek için yapılan seçimin ilk 24 turunda hiçbir adayın 348 Yargıtay üyesinin salt çoğunluğu olan en az 175 oyu alamaması nedeniyle bugün 25. tur oylaması yapıldı.

24. turda en fazla oyu alan 3. Hukuk Dairesi Başkanı Ömer Kerkez ve 3. Ceza Dairesi Başkanı Muhsin Şentürk'ün katılabildiği oylamada, Kerkez 136, Şentürk ise 131 oy aldı. Seçime katılım 322 olarak kayıtlara geçerken, 13 boş oy kullanıldı, 42 oy da geçersiz sayıldı.

Salt çoğunluğun sağlanamaması nedeniyle seçime 26. tur oylamayla devam edilecek. Seçimlerde üye tam sayısının salt çoğunluğunun hazır bulunması gerekiyor.

Çorlu tren kazası davasında karar çıktı

Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde 25 kişinin hayatını kaybettiği, 340 kişinin yaralandığı tren kazasına ilişkin davada 9 sanığa 8 yıl 4 ay ile 17 yıl 6 ay arasında hapis cezası verildi
25.04.2024 12:03:00 / Güncelleme: 25.04.2024 12:38:25
AA
Çorlu tren kazası davasında karar çıktı
Çorlu tren kazası davasında karar çıktı
Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde 25 kişinin hayatını kaybettiği, 340 kişinin yaralandığı tren kazasına ilişkin yargılanan 13 sanıktan 9'una, 8 yıl 4 ay ile 17 yıl 6 ay arasında değişen hapis cezaları verildi.

Çorlu 1. Ağır Ceza Mahkemesince Halk Eğitim Merkezi Salonu'nda görülen davanın 20. duruşması yapıldı.

Duruşmaya tutuksuz sanıklar dönemin Çerkezköy Yol Bakım ve Onarım Şefi Özkan Polat, Köprüler Şefi Çetin Yıldırım, dönemin Demir Yolu Bakım Müdürü Turgut Kurt, hat bakım onarım memuru Celaleddin Çabuk, TCDD Üst Yapıdan Sorumlu 1. Bölge Bakım Servis Müdür Yardımcısı Levent Kaytan, dönemin Altyapıdan Sorumlu 1. Bölge Bakım Servis Müdür Yardımcısı Nizamettin Aras, yol kontrolörü Burhan Ortancıl, dönemin Bakım Servis Müdürü Mümin Karasu, dönemin Bakım Servis Alanlarından Sorumlu Müdür Yardımcısı Levent Meriçli, dönemin TCDD 1. Bölge Müdürü Nihat Aslan, mühendisler Tevfik Baran Önder, Deniz Parlak ve Kubilay Başkaya, kazada ölenlerin yakınları ve yaralananlar ile tarafların avukatları katıldı.

Duruşma, mahkemeye sunulan belgelerin okunmasıyla başladı.

Daha sonra karar öncesi sanıklara son sözleri soruldu.

Sanıklardan Karasu ek iddianame ve mütalaa da görevini yapanın cezalandırılmak istendiğini ileri sürerek "Halkalı'dan Kapıkule'ye kadar olan hatla ilgili uyarıları ve denetimi yazışmalar ile bildirmiştim. Görevimi yerine getirdim. Beraatımı talep ediyorum." dedi.

Diğer sanıklar da suçsuz olduklarını ileri sürerek beraatlarını talep etti.

Mahkeme heyeti verdiği kısa aranın ardından açıkladığı kararda "Taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan Karasu'ya 17 yıl 6 ay, Kurt'a 16 yıl 3 ay, Aslan'a 15 yıl, Polat'a 13 yıl 9 ay, Önder'e 10 yıl,  Meriçli, Parlak ve Başkaya'ya 9 yıl 2'şer ay, Aras'a ise 8 yıl 4 ay hapis verdi.

Heyet, sanıklardan Kaytan, Ortancıl, Yıldırım ve Çubuk'un ise beraat etmesine hükmetti.

Mahkeme ayrıca sanıklardan Aslan, Karasu, Kurt ve Polat'ın hükümle birlikte tutuklanmasına karar verdi.

Tekirdağ'daki tren kazası

Uzunköprü-İstanbul seferini yapan yolcu treninin 8 Temmuz 2018'de Çorlu yakınlarında vagonlarından bazılarının devrilmesi sonucu 25 kişi yaşamını yitirmiş, 340 kişi yaralanmıştı.
Davanın iddianamesinde "kazanın meydana gelmesinde asli kusurlu" bulundukları gerekçesiyle sanıklar Turgut Kurt, Özkan Polat, Çetin Yıldırım ve Celaleddin Çabuk'un "birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan 2 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması istenmişti.
 
Çorlu Cumhuriyet Başsavcılığınca alınan bilirkişi raporları ve değerlendirme neticesinde 9 Eylül 2022'de soruşturmanın genişletilmesine karar verilmiş, bu kapsamda aynı suçtan Nihat Aslan, Levent Meriçli, Mümin Karasu, Levent Kaytan, Nizamettin Aras, Burhan Ortancıl, Tevfik Baran Önder, Deniz Parlak ve Kubilay Başkaya hakkında Çorlu Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açılmıştı.
 
Dava kapsamında söz konusu dönem TCDD 1. Bölge Müdürlüğü'nde Bakım Servis Müdürü olan Mümin Karasu 10 Ekim 2022'de tutuklanmış, tutukluluğuna yapılan itiraz üzerine Çorlu 2. Ağır Ceza Mahkemesince 25 Kasım 2022'de hakkında yurt dışına çıkış yasağı konularak tahliye edilmişti.
 
Davanın 17'nci duruşmasında Cumhuriyet savcısı esas hakkındaki son görüşünde, tutuksuz 13 sanığın tamamının "birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan cezalandırılmasını, Karasu, Kurt ve Polat'ın üzerlerine atılı suçun vasıf ve mahiyeti, mevcut delil durumu, üzerlerine atılı suç için öngörülen ceza miktarı dikkate alındığında adli kontrol hükümlerinin yetersiz kalacak olmasından tutuklanmalarını istemişti.

Çorlu tren kazası duruşması başladı

Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde 25 kişinin hayatını kaybettiği tren kazasının duruşması başladı
25.04.2024 10:48:00
İhlas Haber Ajansı
Çorlu tren kazası duruşması başladı
Çorlu tren kazası duruşması başladı
Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde 25 kişinin hayatını kaybettiği tren kazasının duruşması başladı.



Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde 2018'de 25 kişinin hayatını kaybettiği, 340 kişinin yaralandığı tren kazasına ilişkin davanın duruşması başladı. Kazada hayatını kaybeden vatandaşların yakınları şehirde yürüyüş yaparak duruşmanın görüleceği Çorlu Halk Eğitim Merkezindeki mahkeme salonuna giriş yaptı.


Uzmanından 'Çöl tozu' açıklaması

 Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Abdullah Kansu, risk gruplarına ilişkin konuşurken çöl tozuna karşı toplumda dikkat edilmesi gerekenleri sıraladı.
25.04.2024 10:42:00
İhlas Haber Ajansı
Uzmanından 'Çöl tozu' açıklaması
Uzmanından 'Çöl tozu' açıklaması
Afrika üzerinden gelen çöl tozları ve sıcak hava dalgası Türkiye'de etkili olurken Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Abdullah Kansu, 'Çocuklar, alerjisi ve astımı olanlar, KOAH'lılar, yaşlılar daha fazla risk altında. Partiküllerin içinde kimyasallar da var, ileriye dönük kronik, nörolojik hastalıklar açısından etkiler oluşturduğu gösterilmiş. Solunum semptomları olan hastalar acillere artan şikayetlerle, atak dediğimiz tabloyla geliyor. 'Neden olduk' diyorlar. Dışarıda geçireceğimiz vakti azaltalım, maskeyle çıkalım, aldığımız sebze meyveleri bol suyla yıkamaya çalışalım' dedi.

Afrika üzerinden gelen çöl tozları ve sıcak hava dalgası Türkiye'de etkili oluyor. Rüzgar ile birlikte gelen toz, Yunanistan'ın başkenti Atina'yı turuncuya boyarken uzmanlar, tozun birkaç gün daha Türkiye'yi etkilemeye devam edeceğini belirtti. Meteoroloji Genel Müdürlüğü toz taşınımına yönelik uyarılar yaparken uzmanlar, insan sağlığına etkisine yönelik bilgi verdi. Medipol Mega Üniversite Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Abdullah Kansu, risk gruplarına ilişkin konuşurken çöl tozuna karşı toplumda dikkat edilmesi gerekenleri sıraladı.

'Çocuklar, alerjisi, astımı olanlar, KOAH'lılar ve yaşlılar daha fazla risk altında'

Havadaki tozun vücudun birçok noktasını etkilediğini ifade eden Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Abdullah Kansu, 'Kışı biraz zor geçirdik özellikle viral hastalıklarımız çok fazlaydı, o dönemi şu an biraz kapattık, biraz alerjenler ortaya çıkmıştı. Bahar erken geldi, mart ayında çiçekler, polenler alerji mevsimi derken bugünlerde sabahları uyanıyoruz, arabalarımızın üstü çamur şeklinde. Sahra Çölleri'nden gelen dünyanın döngüsünde olan şeyler bunlar, ülkemize, şehirlerimize ulaşan kum fırtınasıyla ortaya çıkmış bir toz bulutu var. Bunlar mikro küçük partiküller şeklinde havada şu anda uçuşuyorlar. Bunları soluyoruz, belli bir mikro partikülün altındakilerin de akciğerimizin en küçük hava keseciklerine kadar ulaştığını biliyoruz. Bu da bizim solunum yolu şikayetlerimizi artırıyor. Bir; çocukları söylemek lazım, ikincisi alerjisi ve astımı olanlar, üçüncü grup olarak KOAH'lı, dördüncü yaşlı grubumuzu saymamız lazım. 4 grubun bugünlerde dışarıdaki bu etkene maruz kaldığında doğacak sonuçları daha fazla. Hepimiz maruz kalıyoruz ama saydığımız 4 grup daha fazla risk altında. Sadece akciğer için de bir etki oluşturmuyor şu an cildimizde; yüzümüzde, elimizde, saçımızda hissediyoruz. Etrafta uçuştuğu için göz bölümüne gelen hasta sayımızda bir artış var, solunum yoluyla ilgili ciddi manada artan bir şey var. Bu tozların içinde sadece kum taneleri, toz değil kimyasallar da var. Onların ileriye dönük kronik, nörolojik hastalıklar açısından da etkiler oluşturduğu dünyada gösterilmiş. Evimizde sinekliklerimiz vardır, partikülleri, polenleri, böcekleri, uzaklaştıracak şekilde, az düzeyde olsa bile geçişini engeller ama 'Penceremizi çok açalım, havalandıralım' gibi durumları en azından şu bir hafta için biraz azaltmamamız gerekiyor. Çok acil, olağanüstü bir durum yoksa bu grubun özellikle dışarıda çok vakit geçirmemesini hatırlatmak lazım' dedi.

'Hastalar artan şikayetlerle, atak dediğimiz tabloyla geliyor'

Toza karşı maske kullanımına yönelik konuşan Dr. Öğr. Üyesi Kansu, 'Özellikle kronik grubun kullanması şart, en basit cerrahi maske dediğimiz pandemide kullandığımız maske ile başlanabilir ama bu belli partikülün altını tutmayacaktır. İmkanı olanların özellikle bu saydığımız risk faktöründeki kişilerin 3M maskeleri kullanmalarını hatırlatabiliriz. Bu günlerde göğüs hastalıkları ya da acillere solunum semptomları olan hastalar, alerji, astım geçmişi olan hastalarımız kum fırtınası, partiküller sebebiyle artan şikayetlerle, atak dediğimiz tabloyla karşımıza geliyor. Neler var; öksürük, hırıltı, gece solunum şikayetleri, bir miktar ateş, nefes darlığı şeklinde bu hastalar acile ya da göğüs hastalıklarına geliyorlar. 'Neden olduk, ne değişti' diyorlar, farkına değiller. Alerjenlerin bu günlerde etkisi var ama son 2 haftadır bu kum fırtınasının bu alerji, astım, KOAH olan hastalarda biraz daha solunum semptomlarını kötüleştirdiğini, acile getirdiğini biliyoruz. Meteoroloji açısından takip etmemiz lazım, uzmanların görüşünü dinleyeceğiz, bu hafta akışının süreceğini biliyoruz. Boğazımızda bir gıcık hissi sadece bu saydığımız risk grubu değil şu anda hepimizde var. Cildimizde bir kuruluk hissi var. Birincisi dışarıda geçireceğimiz vakti biraz azaltalım, ikincisi pencerelerimizi çok açmayalım, üçüncüsü maskeyle çıkalım, dördüncüsü eve geldiğimizde lütfen bir duş alalım, üstümüzü değiştirelim. Beşincisi sıvı tüketimi, bol su içmeye çalışalım çünkü o sinüslerimiz, bronşlarımız, burnumuzun içinde de birikiyor bize gıcık hissi de yapıyor. Bu sadece bedenimize aldığımız bir şey değil, şu an da her yere arabamızın üzerine düştüğü gibi tarladaki ekinlere, mahsullere, sebze, meyvelere de düşüyor. Eve aldığımız, pazardan getirdiğimiz sebze meyveleri bol suyla yıkamaya çalışalım" şeklinde konuştu.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.