Başı uzlaşma sonu anlaşma

Bu hafta Türkiye'nin ve Türk milletinin geleceği açısından çok önemli bir hafta?Bu hafta ileride sürekli hatırlanacak, tarihe altın harflerle geçecek olan bir hafta?Neden mi?Çünkü bu haftanın başında Türkiye tarihinde eşine nadir rastlanır bir şekilde, cumhurbaşkanlığı seçimi özelinde CHP ve BTP örnek bir uzlaşma ortaya koydu.Yani hafta bir uzlaşma örneğiyle başladı.Türkiye'nin, bölünmenin eşiğine, bayrağına bile sahip çıkamayacak noktaya getirildiği, iktidar partisinin gerilim politikalarından nemalandığı bir atmosferde, iki siyasi parti liderinin millet ve devlet adına, birlik ve beraberlik adına örnek bir uzlaşı ortaya koyması gerçekten özlenen, aranan bir hadisedir.Yarın ise Rusya Duma'sı Erkanı LDP heyeti ile Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş arasında tarihi bir mutabakat zaptı, Rusya Federasyonu Başkonsolosu'nun katılımıyla imzalanacak.Yani haftanın sonunda da tarihi bir anlaşmaya şahit olacağız.Dikkat ederseniz bugün Türkiye'nin iktidar koltuğunu işgal edenlerin yapması gereken toplumsal uzlaşıyı CHP ve BTP ortaya koymaktadır; yine iktidarın ortaya koyması gereken ülkelerarası uzlaşıyı ise Bağımsız Türkiye Partisi gerçekleştirmektedir.Bir de düşün ki BTP iktidar ve BTP lideri Prof. Dr. Haydar Baş başbakan, o zaman Türkiye neleri başarabilir bugün kısıtlı imkanlarla yapılanlardan yola çıkarak rahatlıkla anlayabilirsiniz.Lice'de yaşanan bayrak hadisesinden dolayı bugünlerde herkes bayrağa sahip çıkar görünüyor. Peki, gerçekte bayrağa sahip çıkmak nasıl olur?Türk milliyetçiliğini ayaklarının altına alanlar, devlet kurumlarının başından Türkiye Cumhuriyeti ibaresini çıkartanlar, egemenliğin devrini gündem edenler, Türk milletinin medeniyetini ve tarihini değil de, AB'nin değerlerini idol edinenler sizce gerçekten bayrağa sahip çıkabilir mi?Siz ülkenin en başında olanlar olarak bu duyarsızlıkları gösterirseniz, elbette ki bayrağınızı göklerde dalgalandıramazsınız.Bayrağın dalgalanması tam bağımsızlık ister, milli bir ekonomi ister, uzlaşma, kaynaşma, birlik ve beraberlik ister, güçlü bir devlet, güçlü bir millet, güçlü bir ordu ve güçlü aileler ister?Siz bunların hepsini sizi dün işgal edenlere peşkeş çekerseniz elbette ki bir gün gelir bayrağınızı indirirler ve yapacak hiçbir şey bulamazsınız, kuru edebiyattan başka?Peki, bayrak nasıl hep göklerde dalgalanır?İşte Bağımsız Türkiye Partisi ve Genel Başkan Prof. Dr. Haydar Baş Bey yıllardan beri bunun icraatlarını ortaya koyuyor.Sayın Baş, bayrak sürekli göklerde dalgalansın diye Milli Ekonomi Modeli'ni yazdı ve Türkiye'de uygulamak istiyor. Bugün Rusya, her türlü ABD taşeronluğuna rağmen Türkiye'ye hala rest çekmediyse, düşman bellemediyse bunun tek sebebi Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli'nden istifade etmesidir.Senin Modeli'ne hayran olan elbette ki bayrağına da hayran olur. Nitekim, Sayın Baş 27 Şubat 2013 tarihinde Rusya Duma'sına davet edildiğinde konuşmasının sonunda yüksek sesle "Yaşasın Türk milleti" dedi ve Rus parlamenterler de dahil bütün katılımcılar ayakta alkışladılar, yine LDP Genel Başkanı aynı zamanda Duma Başkanı Jirinovski Sayın Baş'ı gördükten ve tanıdıktan sonra "Ne mutlu Türküm diyene" dedi.Bu örneklerden de görüldüğü gibi bir lider dilini, dinini, parasını ve de bayrağını dışarıya ihraç edebilendir. Bayrağa böyle sahip çıkılır.Bugün AKP milletvekilleri bile "Ben Türk değilim" deme noktasına geliyorlarsa, iktidarın icraatlarında mutlaka bir sorun var demektir, bu anlayış, bayrağa kendi ülkesinde bile, hatta askeri bölgede bile sahip çıkamaz.Prof. Dr. Haydar Baş, bu hafta Mustafa Kemal Atatürk'ün en temel görüşlerinden olan "yurtta sulh cihanda sulh" ilkesinin "yurtta sulh" kısmını cumhurbaşkanlığı özelinde CHP ile uzlaşı, "cihanda sulh" kısmını ise Rusya ile mutabakat olarak örneklendirmekte ve taçlandırmaktadır.Hayırlı olsun uğurlu olsun.