‘Batı İsrail’i tetikçi yaparak Müslümanlara karşı topyekün savaş başlattı’

Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Ömer Eyercioğlu İsrail saldırganlığını ve Türkiye'yi bekleyen tehlikeyi anlattı.

"Bu saldırılar sadece Lübnan'da da kalmayacak. Lübnan hedefi aslında Suriye'nin adımı, Şam'a girmenin kapısıdır" diyen Eyercioğlu, "Ondan sonraki hedef Irak'la beraber Türkiye ve İran'dır. Artık sıralama nasıl değişir bilmiyoruz ama kesinlikle şunu bilmek lazım ki BOP kapsamında 22 İslam ülkesinin coğrafyasının değiştirileceği bildirildikten sonra Türkiye de bu hedefler içerisine konulmuş ülkelerden bir tanesidir" ifadelerini kullandı.

Prof. Dr. Ömer Eyercioğlu şunları söyledi;

"Batı'nın topyekün İsrail'in arkasında bir savaş yürüttüğünü görüyoruz. İsrail tetikçi şu anda. Batı'nın hem teknolojik olarak, hem mali olarak, hem askeri olarak, hem de istihbarat gücü olarak bütün unsurlarıyla İsrail'in yanında olduğunu göz ardı etmemek gerekiyor.

Bugün Lübnan'a saldırı düzenleniyor. Bunun bir bacağı Kıbrıs'taki İngiliz üssüdür, bir bacağı belki Türkiye'deki Kürecik üssüdür, bir bacağı yine Akdeniz'deki ABD donanmasıdır ve NATO üstleridir. Şimdi bütün bunları bir araya getirdiğimizde aslında perde arkasında bir gücün batının Müslümanlara karşı bir büyük topyekun savaşı başlattığını söyleyebiliriz.

Büyük Ortadoğu Projesi'nin hazırlandığı dönemlerde George Bush, 'Yüzyıllarca sürecek bir Haçlı seferini başlattık' demişti. İşte bu haçlı seferinin manidar bir şekilde tetikçisi de bugün İsrail'dir. İsrail sadece Gazze'yi vurmuyor, sadece Hamas'a ya da Hizbullah'a sınırlı bir operasyon yürütmüyor. Yeri geliyor Yemen'de de petrol üslerini bombalıyor.

Bu saldırılar sadece Lübnan'da da kalmayacak. Lübnan hedefi aslında Suriye'nin adımı, Şam'a girmenin kapısıdır. Ondan sonraki hedef Irak'la beraber Türkiye ve  İran'dır. Artık sıralama nasıl değişir bilmiyoruz ama kesinlikle şunu bilmek lazım ki BOP kapsamında 22 İslam ülkesinin coğrafyasının değiştirileceği bildirildikten sonra Türkiye de bu hedefler içerisine konulmuş ülkelerden bir tanesidir.

Şu anda sıcak savaş başlamıştır. Nasrallah'ın ortadan kaldırılması Ortadoğu'daki bir dengeyi şu anda yok etmiş ve bir boşluk oluşturmuştur. Aslında cephenin artık dağıldığı ve BM'nin tanımış olduğu, sınırları çizilmiş ülkelerin de tehdit altına girdiğini görüyoruz.

Türkiye'nin durumuna baktığımız zaman zaten hem F-35 mevzuunda, hem S-400 mevzuunda, hem de silah ambargolarıyla da diğer ambargolarla beraber Türkiye'nin nasıl kıskaca alındığını düşünürsek bunun adım adım yaklaştığını söyleyebiliriz.

Bu operasyonun sınırları sadece Lübnan'la, Suriye'le çizilmiş değildir. Bu operasyon tamamen vadedilmiş topraklar ülküsü üzerinden, tetikçi İsrail'i devreye koymak ama arkasında topyekün bir ABD ve Batının olduğu bir savaşı İslam ülkelerinde, özellikle Ortadoğu coğrafyasında bugün yürütmektir. Eğer bu çerçeve doğru tahlil edilmez, bölge güçleri bir araya gelerek işbirliği yapmazlarsa bunun neticesi korkarım ki teker teker bu ülkelerin tehdit altına girmesidir. Biz sonuçta kendi ülkemizi, kendi sınırlarımızı savunmak zorunda kalacağımızı da bilerek bugünden bunun tedbirlerini almak zorundayız ama mevcut hükümetin bu konuda maalesef ortaya koyduğu herhangi bir strateji yok. Türkiye'nin temel stratejileri, savunma sanayi stratejileri konusunda çok geride tiyatro oyunlarıyla, bazı yapmacık sahnelerle olayı geçiştirdiğini görüyor ve buna çok üzülüyoruz."