Batı, problemlerine MEM’le çare arıyor

Devletin yoksullara maaş bağlaması, ailelere doğum parası vermesi, "basic income" adıyla vatandaşlarına maaş dağıtması ve daha nice sosyal projeler, küresel sermaye gruplarına hizmet için oluşturulmuş Kapitalizme uygun adımlar değildir. 

İlginçtir ki bugün Kapitalizmin beşiği Batı'da bu projelerin hayata geçirilmesi konusunda adeta bir yarış sözkonusu… Güncel birkaç örneği aktaralım.

Malum, Avrupa kıtası "yaşlı kıta" olarak ifade ediliyor. Sürekli yaşlanan nüfus, Batılı ülkelerin bir sigorta sistemi gibi çalışan sosyal güvenlik sistemini de allak bullak ediyor.

Artan yaşlılık sebebiyle pirim ödeyen çalışan kesim azalırken, emekli aylığı alan yaşlı kesim sürekli artıyor. Kapitalist ekonomi sistemi buna bir çözüm bulamıyor.

Kapitalizmin neden olduğu küresel krizler, insanların gelirlerindeki daralma, doğal olarak ailelerin oluşumunu ve çocuk sahibi olmalarını da engelliyor.

Kapitalist anlayışla çıkış yolu bulamayan bu ülkeler Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli'nin (MEM) projelerine sığınmak zorunda kaldılar. Tıkandıkları nokta, nüfusun sürekli yaşlanması, aradıkları çözüm ise nüfusun gençleşmesi için doğumları artırmak… 

MEM'in buna formulü ne? Elbette ki doğan her çocuk için ailesine doğum parası verilmesi…

İskandinav ülkeleri dediğimiz Norveç, Finlandiya ve Danimarka bu konuda kolları sıvadı. Çünkü bu ülkelerde, 2017 yılında doğum oranları kadın başına 1.49 ila 1.71 seviyesinde seyrederek tarihi düşüş gösterdi.

Oslo Üniversitesi'nden Sosyolog Trude Lappegar, "Bütün İskandinav ülkelerinde 2008 ekonomik krizinden sonra doğum oranları düşmeye başladı" dedi. Norveç Başbakanı Erna Solber ise "Norveç'in daha fazla çocuğa ihtiyacı var" dedi. Solber, doğum oranları artmadığı takdirde bunun sosyal devlet anlayışlarına zarar vereceğini vurgulayarak, "Artarak ağırlaşan sosyal devlet sisteminin yüklerini karşılayacak az sayıda genç insan olacak" dedi.

Malum, Kapitalizmde devletin geliri, Prof. Dr. Baş'ın ifade ettiği gibi, sadece vergiler, cezalar ve zamlar olduğu için emekli aylıkları ancak çalışanlardan alınan vergilerle karşılanabiliyor. 

Dedik ya özel sigorta şirketi gibi, aynen öyle…

Çözüm olarak; Norveç'te doğan her çocuk için annenin emeklilik ikramiyesine 50 bin euro eklenmesi teklif edildi; Finlandiya'da 2 bin haneli Miehikkala ilçesi her çocuk için 10 bin euro öneriyor; Danimarka yaşlanan nüfusunu gençleştirmek için çeşitli teşvikler sağlıyor.

"Doğum yapan her anneye doğum ikramiyesi verilmesi" ilk olarak 2005 yılında uluslar arası bir kongreyle tanıtılan MEM'in 550'inci ve 553'üncü sayfalarında bir sosyal devlet projesi olarak ifade edilmektedir. Prof. Dr. Baş'ın projesidir, ondan önce bu projeyi ifade eden de yoktur.

Zaten Kapitalizm ve Sosyalizm gibi sistemler "kaynaklar sınırlıdır" anlayışına sahip oldukları için, nüfusu azaltmaya yönelik politikaları hayata geçirmişlerdir. Yani doğum yapan aileye teşvik onların temel mantığına terstir.

Uluslararası Milli Ekonomi Modeli Kongrelerine İskandinav ülkelerinden de çok ciddi katılımlar oldu. Örneğin Finlandiya'dan katılan Prof. Dr. Juhani Tamminen MEM Kongresi'nde şu önemli tespitlerde bulunmuştu:

"Finlandiya'da Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli'nin birçok enstrümanları koruyucu tedbir olarak uygulamaya alındı. Kongremizin temelini oluşturan sevgili meslektaşımın eseri, Finlandiya gibi milli varlığını korumanın güçlükleriyle boğuşan ülkeler için son derece kıymetli bir rehber teşkil etmektedir. Diyebilirim ki, yeni sömürgecilik arayışlarına karşı koymak isteyenlerin elinde artık pratik ve kapsamlı bir rehber, bir doğru yanlış çizelgesi vardır. Bu rehber, sadece Türk milleti için değil, hiçbir din ve ırk farkı gözetmeksizin bütün insanlık için bir kurtuluş projesidir, barış, adalet ve kalkınma modelidir. Bu modelin sahibi Prof. Dr. Baş'ı yürekten tebrik ediyorum."

Tamminen'in bu açıklamaları İskandinav ülkelerinde MEM projelerinin hayata geçirildiğini açıkça ispatlamaktadır.

Daha önce de yazmıştık, İtalya'da koalisyon hükümetinin ortağı olan 5 Yıldız Hareketi (M5S) de MEM'in projelerini seçim vaatleri olarak parti programlarında ifade ediyordu. Bu kapsamda, yoksullara yardım planı adı altındaki bir projeyi İtalyan hükümeti onayladı. Plan 2019 yılı için 7,1 milyar euroluk, 2020 yılı 7,8 milyar euroluk ve 2021 yılında da 8 milyar euroluk bir paketi kapsıyor.

Böylece işi olmayan, kirada yaşayan, geliri ve tasarrufu olmayan bir kişi aylık 780 euro alabilecek. Geliri olmayan ve tek çocuk sahibi olan yoksul bir aile 1080 euro, geliri olmayan ve üç çocuğu olan bir aile ise 1280 euro aylık alacak. Bunlar; vatandaşa devlet eliyle maaş bağlanmasını bir sosyal devlet projesi olarak ifade eden tek ekonomik sistem MEM'in projeleridir.

İtalyanlar bunu nereden öğrendi diyebilirsiniz; İtalya'dan da MEM Kongrelerine ciddi katılımlar oldu. Örneğin İtalya Parma Üniversiyesi'nden Prof. Dr. Francesco Daveri…

Daveri, Kongre tebliğinde, "Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli'ndeki Sosyal Devlet ve Sosyal Güvenlik projeleri bize ışık tutuyor; bu konulara, özellikle ekonominin çok hassas olduğu ileri yaşlardaki ekonomik performanslar için hayati veriler ve çözümler sunuyor" ifadelerini kullanmıştı.

Yine diğer bir İtalyan Profesör Prof. Dr. Alberto Ivo Dormio MEM Kongresi'nde, "Milli Ekonomi Modeli tezi arayış içinde olan bizleri yeniden canlandırdı, umutlandırdı. MEM bütün insanların kaynaklara, paraya erişimini kolaylaştırmakta, sunduğu sosyal devlet anlayışıyla da geniş bir pazar ortamı oluşturmaktadır" ifadelerini kullanmıştı.

Başta BRICS devletleri olmak üzere dünyanın birçok ülkesi Prof. Dr. Baş'ın çözümlerinden modelinden istifade ederken, modelin içinden çıktığı Türkiye'nin hala Prof. Dr. Baş'ın çözümlerini görmezden gelmesi büyük bir kayıptır.

Artık "su akar, Türk bakar" dedirtmeyelim ve içimizdeki değerin kıymetini bilelim.