Batı Ukrayna’yı sattı

Rusya-Ukrayna krizinden çıkartmamız gereken çok ciddi dersler var.

En önemli derslerden birisi, Batılı ülkelerin ipiyle asla kuyuya inilmemesi gerçeğidir.

Ukrayna'nın, Rusya'ya karşı olan tavrını, Batılı ülkelerin arkasında olduğuna inanması belirledi. Sağında NATO, solunda ABD, arkasında AB, Ukrayna zannetti ki, biz Rusya'yı ezer geçeriz. Ama iş icraata döküldüğünde Ukrayna bir de baktı ki ne AB, ne ABD ne NATO var.

Prof. Dr. Haydar Baş, yıllardır "Ne AB, ne ABD, tek çözüm bağımsız Türkiye" derken, işte bugün Ukrayna'nın yaşadığı bu gerçeği Türkiye için de öngördüğü için söylemişti.

Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelensky'nin yaptığı açıklamalar esasen Batılı ülkelerin Ukrayna'ya nasıl kazık attığını net olarak gösteriyor.

Zelensky özetle şunları ifade etti:

"Ülkemizin savunmasında yalnız bırakıldık. Kim bizimle savaşmaya hazır? Bunları görmüyorum. Kim Ukrayna'ya NATO'ya katılma garantisi vermeye hazır? Herkes korkuyor."

"Ukrayna'nın tarafsız statüsü hakkında konuşmak istiyorlar. Tüm ortaklarına söylüyorum, ülkemizin kaderi şimdi belirleniyor. Onlara soruyorum, 'bizimle misiniz?' Bunu bizimle birlikte cevaplıyorlar. Ama bizi NATO'ya almaya hazır değiller." 

"Avrupa'daki 27 liderin hepsi korkuyor ve biz korkmuyoruz. Rusya ile tarafsızlık statüsünü konuşmaktan korkmuyoruz. Ancak bizim ne tür güvenlik garantilerimiz olacak? Bunu hangi ülkeler temin edecek?"

"Ukrayna savaş yolunu seçmedi fakat Ukrayna barış yoluna dönmeyi öneriyor." 

Yanında ABD, AB ve NATO'nun olduğunu zanneden ve aslan kesilen bir liderin, yalnız kaldığını anladığında yaşadığı yalnızlık sendromu...

Ukrayna örneğinden ve liderinin çaresiz açıklamalarından anlıyoruz ki, Batının ipiyle asla kuyuya inilmemeli!

Çıkartmamız gereken diğer önemli ders ise, hiçbir vatandaşı ötekileştirmeden tam bağımsızlık esaslarına dayalı üniter bir yapının önemi anlaşılmış oldu.

Eğer Ukrayna Donbas bölgesi de dahil, kendi topraklarında yaşayan her bir ferdine eşit muamele yapsaydı, güçlü bir ekonomik duruşla vatandaşlarının haklarını olması gerektiği şekliyle vermiş olsaydı, bugün Ukrayna için böyle bir tablo oluşmayacaktı.

Şu bir gerçek ki, dünyadaki tüm ülkeler için bu duruşu sağlayacak tek bir ekonomik model var o da, Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli, tek bir devlet anlayışı var o da yine Sayın Baş'ın Sosyal Devlet Milli Devlet tezi...

Prof. Dr. Dünyamali Veliyev'in Milli Ekonomi Modeli kongresinde ifade ettiği gibi, "Milli Ekonomi Modeli'nin uygulandığı bir dünyada barış içinde yaşanabilir."

Her ülke kendi kaynaklarıyla, kendi parasıyla, kendi insanlarını ayakta tutacak bu modeli hayata geçirdiğinde, ticari ve insani ilişkiler gelişir, kaynak savaşları, emperyalist politikalar son bulur.

Ülkelerdeki halkların sırf etnik kökenlerinden ya da inançlarından dolayı dışlanması, ötekileştirme politikaları, halkların ayrılma istekleri ve bu gerekçeleri kullanarak ülkelerin parçalanması son bulur.

Bugün Donbas bölgesinde fakirlik olmasaydı, Ukrayna yönetiminin aşırı milliyetçi politkaları olmasaydı, Donbaslılar kendilerini ayrı hissetmeseydi, bu kriz hiç yaşanır mıydı?

Bu, tüm ülkeler, tüm bölgeler ve tüm halklar için geçerlidir.

Ateş düştüğü yeri yakar der atalarımız, bugün Ukrayna üzerinden yaşanan bilek güreşi Ukrayna halkını büyük endişelere sevketti.

Hiçbir millet ve toplum bu acıyı ve endişeyi yaşamak istemez ve yaşamamalı.

Bilek güreşleriyle insanlar mağdur edilmemeli.

Siyasilerin beceriksizliklerinin faturasını halklar çekmemeli.

Atatürk'ün yurtta sulh cihanda sulh duruşu tüm dünyada hakim kılınmalı.

İşte bunun için de bilek güreşlerini anlamsız kılacak, barışı savaşın önüne geçirecek, sömürmenin değil paylaşmanın modeli olan Milli Ekonomi Modeli'ni tüm ülkeler uygulamalı.

Milli Ekonomi Modeli, tüm dünya için "barış" anlamı taşırken, Türkiye içinse bölgesinde güvenle, güçlü bir şekilde ilelebet payidar olmanın anahtarıdır.

Ukrayna krizinde denge politikasıyla tarafsızlık duruşuyla şimdilik yırttık ama unutmayalım ki, eğer NATO işin içine girseydi asla tarafsız olamayacaktık.

Tabiri caizse bu seferlik direkten döndük ama ya bundan sonra?

Tam bağımsız olunmadan uygulanan denge politikası, bir sonraki bilek güreşinin sende yaşanmasına neden olur.

Tam bağımsız olmanın tek anahtarı Milli Ekonomi Modeli'dir.