Batıla karşı Hüseyni duruş evrenseldir

İmam Hüseyin (a.s.) Cenab-ı Hakk'ın "tertemizdir" dediği Ehl-i Beyt'in beş ferdinden biridir. (Ahzab suresi, 33) Yani tertemiz olduğuna bizzat Allah şahittir.

İmam Hüseyin, Cenab-ı Hakk'ın Şura suresi 23. ayette buyurduğu gibi sevilmesi farz kılınan Ehl-i Beyt'in beş kişisinden biridir. (Savaiku'l-Muhlika, İbn Hacer, s.148, 175) Sevilmesi farz kılınan bir kişiye düşmanlık besleyenlerin, hatta O'nu şehit edip cesedini paramparça yapanların sizce zerre kadar İslam'dan nasibi olabilir mi?

İmam Hüseyin, ahlaken doruk noktada olan bir mü'mindir, şehitlerin efendisidir. O şehitlerin efendisi olduğuna göre, O'nu şehit edenlerin halini varın siz düşünün.

İmam Hüseyin, Hz. Peygamber'in Gadir-i Hum'da, Maide 67. ayet ve Maide 3. ayetin gereği imam, halife, vasi, hidayet önderi, mü'minlerin emiri olarak ilan ettiği, naspettiği Ehl-i Beyt imamlarının üçüncüsüdür. Burada Allah Resul'ünün verdiği hutbede "Kendisine itaatin farz kılındığı" imamlardan biridir.

İmam Hüseyin, ismini bizzat Cenab-ı Hakk'ın koyduğu kişidir.

İmam Hüseyin, Hz. Peygamber'in (s.a.v.) "oğlum" diye hitap ettiği kişidir. (İbn Mace, Mukaddime, 11) O'nu kıyanlar, Allah Resul'ünün neslini devam ettiren oğlunu kıydılar.

İmam Hüseyin, Resulüllah'ın baş parmağını emen ve Allah Resul'ünün "eti etimdendir, kanı kanımdandır" dediği kişidir. Yani İmam Hüseyin'i kıyan kişilerin asıl kıydığı Allah Resul'ünün kendisidir, akıttıkları kan Allah Resul'ünün kanıdır.

İmam Hüseyin, Hz. Peygamber'in ifadesiyle, Habil'in kaderini yaşayan, düşmanlarına da Kabil'in cezası verilecek olan kişidir.

İmam Hüseyin, şahadeti daha doğumunda Allah Resul'üne bildirilen, Allah Resul'ünün gözyaşı döktüğü, Cebrail tarafından şehit düşeceği topraktan Allah Resul'üne verildiği kişidir.

İmam Hüseyin, Allah Resul'ünün, "Sen büyüksün, büyük birinin oğlusun (Hz. Ali), büyük insanların babasısın. Sen Allah'ın hüccetisin, Allah'ın hüccetinin oğlu ve Allah'ın hüccetlerinin babasısın, ki bunlar dokuz kişidir. Onların sonuncusu, onların Kaim'i (İmam Zaman) olacaktır" buyurduğu sevilmiş ve seçilmiş kişidir.

İmam Hüseyin, Allah Resul'ünün "Ben Ali, Fatıma, Hasan ve Hüseyin kıyamet gününde Arş'ın altında bir kubbe içindeyiz" (el-Heysemi, Mecma'uz-Zevaid, s.174) buyurduğu beş kişiden biridir.

İmam Hüseyin Hz. Peygamber'in "cennet gençlerinin efendisi" dediği kişidir. (Zehebi, c.3, s.282)

İmam Hüseyin, yaşadığı dönemin en âlimi, dinde derin kavrayışa sahip büyük bir imamdır.

İmam Hüseyin, günde bin rekat namaz kılardı. İmam Hüseyin, oğlu İmam Zeynelabidin'in, "Ben nasıl doğduğuma şaşırıyorum, çünkü babam İmam Hüseyin, gece ve gündüzde bin rekat namaz kılardı" dediği kişidir.

İmam Hüseyin, cömertlikte, takvada, ilimde, ibadette, şecaatte doruk noktada olan bir kişidir.

İmam Hüseyin, kendisini şehit edecek olanların bile, "içimizde imam olmaya en layık kişisin" diyerek arkasında saf bağladığı kişidir.

İmam Hüseyin, hakkın savunulması, Allah'ın verdiği vazifenin yapılması, yok olmaya yüz tutmuş dini değerlerin yeniden ikame olması, batılın yerle bir olması uğruna canını, kanını ortaya koyan kişidir.

İmam Hüseyin, 72 kişiyle 30 bin kişinin karşısına, zerre kadar korkuya kapılmadan Allah için çıkan kişidir. 

İmam Hüseyin, Kerbela'da şehit olacağını bilmesine rağmen Allah'ın verdiği vazifeden geri dönmeyen kişidir.

İmam Hüseyin, Allah'ın ayetlerine ve Peygamberin Gadir-i Hum'da nasbına rağmen İmam Ali'nin, İmam Hasan'ın ve kendisinden sonraki Ehl-i Beyt imamlarının hakkının gasp edilmesine canıyla, kanıyla karşı duran kişidir.

Allah şefaatlerinden mahrum etmesin.

Tabii ki İmam Hüseyin'in faziletini anlatabilmek mümkün değildir, daha detaylı bilgi için Prof. Dr. Haydar Baş'ın Ehl-i Beyt Külliyatı'ndan olan "İmam Hüseyin (a.s.)" adlı eserini mutlaka temin edip okuyun.

Bu kadar büyük faziletlere sahip olan bu büyük insanı şehit etmek, O'nu davasında yalnız bırakmak, en büyük nasipsizliktir. Ki, âlemlere rahmet olan Allah Resulü (s.a.v.) O'nu yalnız bırakan ve O'nu şehit edenler için şu bedduayı yapmıştı: "Allah'ım, Hüseyin'e yardımda bulunmayanları zelil et. O'nu öldürenleri öldür ve onları da dilediklerinden mahrum kıl."

İmam Hüseyin de Kerbela günü Kendisinin ve yarenlerinin canını kasteden Allah düşmanlarına şu bedduayı yapmıştır: "Allah'ım! Biz, Peygamber'in (s.a.v.) Ehl-i Beyt'i, O'nun torunları ve yakınlarıyız. Allah'ım! Bize zulmeden ve hakkımızı gasp eden kimseleri zelil ve mahvet." (Maktel-i Harezmi, c.1, s.249)

İşte bu bedduaların gereği İmam Hüseyin'i şehit eden Yezit en iğrenç bir şekilde ölmüş, İmam Hüseyin'e sahip çıkmayan Medine ve Mekke Müslümanları ise kılıçtan geçirilmiş, namusları kirletilmiştir. (Harre Vakası)

İmam Hüseyin'in batılın karşısındaki çağları aşan bu dimdik duruşu "Hüseynî duruş" olarak adlandırılmıştır.

Hak-batıl mücadelesinde kıyamete kadar her devirde, İmam Hüseyin'in çizgisinde, Ehl-i Beyt'in yolunda bu Hüseynî duruşu ortaya koyanlar mutlaka olacaktır. Ama batılı temsil edenler, batılın ateşine odun taşıyanlar da olacaktır.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün işgalcilere ve yerli taşeronlarına karşı verdiği milli mücadele Hüseyni duruştur. Prof. Dr. Haydar Baş'ın FETÖ'ye karşı tek başına verdiği mücadele Hüseyni duruştur.

Allah bizleri İmam Hüseyin'in ve Ehl-i Beyt'in yolundan ayırmasın.

Bu gerçeklerle bizleri buluşturan Ehl-i Beyt Külliyatı'nın ve "Tevhidin Merkezi Ehl-i Beyt" tezinin sahibi Prof. Dr. Haydar Baş'a sonsuz teşekkürler…