Gözümüzün içine baka baka, "Biz hiçbir yolsuzluğun üzerini örtmedik, örtmeyeceğiz" yalanını söylüyorlar. Bu millet Deniz Feneri'nin Almanya ayağındaki örtülen yolsuzluğu bütün çıplaklığı ile görmedi mi?Dahası?Sayın Erdoğan'ın havuz medyasının gazetecileri tarafından yandaş televizyonlarda gerçekleştirdiği çanak sorulu sohbetlerde bakanlarının ve oğlunun karıştığı iddia edilen yolsuzlukla ilgili sorulara cevap verirken nasıl bunaldığını, bu sorulara nasıl bozulduğunu ve verdiği, "Mahkeme, böyle bir yolsuzluk olmamıştır derse biz ne yapabiliriz ki" tavırlarıyla adeta, "Bu konu mutlaka kapatılacak" demek istediğini millet fark etmiyor mu?"Yahu, mahkemeyi kendinize bağlamadınız mı? Delilleri yok etmediniz mi? İddianameyi hazırlayanları, iddianameyi savunanları polisinden savcısına kadar Türkiye'nin dört bir yanına çilek çanağı gibi dağıtmadınız mı?" Bir davada suçlanan(lar) hem savcı, hem hâkim, hem avukat olursa bu dava neticesinin "adalet" olduğunu söylemek mümkün olur mu?Erdoğan, meydandaki kalabalıklar, kamuoyu anketleri ve seçim sonuçlarına bakarak, "İşte adalet" diyor, demek istiyor. O zaman mahkemeler niye var? Hâkimler, savcılar, hukuk fakülteleri, avukatlar niye var? Bir kişinin câni yahut hırsız olup olmadığını sandık mı belirler, bağımsız yargı mı? Yine de denecek ki, madem millet bu kadar kör ve sağır değil, o zaman bunca yolsuzluğa rağmen AKP'ye ve Erdoğan'a niye oy veriyor?O, olup bitenlere inanmadığı için vermiyor oyu. Çünkü Bakan evlerindeki Dolar ve Euro dolu para kasalarını, içi dolar dolu ayakkabı kutularını, para sayma makinelerini, bir apartman bedeli tutarındaki hediye kol saatlerini, "Seni polis takip ediyorsa, önünde yatarım" diyen T.C.Bakan'ının hallerini o da kulakları ile duydu, gözleri ile gördü? Ve daha neler duydu, neler gördü?Tamam da, niye oy veriyor?Niye olacak, tuz kokmuş da ondan? "Bugüne kadar herkes çaldı, bunlar da çalsın, ne var yani" diye açıkça söylüyorlar? Ve diyorlar ki, "Çalıyorlar amma, iş de yapıyorlar!" Bu çok kötü bir durum. Milletin yüzde 50'si zaten bunlara "Hırsız" gözü ile bakıyor. Oy verenler de, "Herkes çalıyordu, bunlar da çalıyor" diyerek bunların "Hırsız" olduklarını kabul ediyor. Bu durumda milletin tamamı, "Bizi hırsızlar yönetiyor" fikrinde ittifak etmiş oluyor?Ne kadar acı bir şey?Oysa "masumiyet karinesi" diye bir şey var. Lakin bu masumiyet karinesini işlemez hale getirenler herkesin kendilerine "hırsız" demesine sebep olanların ta kendileri. Bunu, adil bir yargılanmanın önünü açmayarak ve hesap vermekten köşe bucak kaçarak yaptılar; ısrarla da bu durumlarını sürdürüyorlar?Hiçbir işe yaramayan Türkiye'nin Kuzey Kore ile yan yana getirilmesine sebep olan Tiwtter yasakları hep bu "adalet" korkusundan? Batılılar bu yasaklar dolayısıyla Erdoğan'ı, "Ödlek"likle suçluyor, yazık değil mi Türkiye'ye? Hür dünya; yahu bu Türk milletine ne olmuş böyle, herkes birilerinin hırsız olduğunda ittifak ediyor ve hırsız olduklarında ittifak ettikleri kişiyi milletin bir yarısı yerden yere vururken ikinci yarısı baş tacı ediyor, bütçesini, iç ve dış işlerini, yani tutuyor istikbalini onların ellerine veriyor şaşkınlığı içersinde..Elinde ayakkabı kutusu olan, balkonundan Erdoğan'ı eleştiren sade vatandaş, polisler ve AKP'lilerce evinden zorla alınıp ağzı burnu kırılacak, ölümle burun buruna gelecek şekilde dövülüyor?Öyle bir endişe taşıyoruz ki, yakında yetim hakkı yiyen, hırsızlık ve rüşveti zem eden ayet ve hadisleri okuyan bir imam da namazdan çıkınca yahut hutbeden inince polislerin hücumuna uğrayacak, yani Twitter gibi bazı ayetler ve hadisler de yasaklanacak?Nitekim Bakara Suresi ile dalga geçen Egemen Bağış'a ne yandaş medya ne Erdoğan bir çift laf etmedi. Aynı Bağış Erdoğan için bir şey söyleseydi gör başına neler gelirdi?
Hasan Demir / diğer yazıları
- Artık yeter! / 02.11.2015
- Artık yeter! / 28.09.2015
- Sandıktan ne çıkacak! / 21.09.2015
- Böyle milliyetçilik olur mu? / 12.09.2015
- AKP başımıza neler getirecek! / 11.09.2015
- Şehit ve gaziden korkanlar! / 07.09.2015
- Kripto Ermeniler! / 29.08.2015
- Atatürk sandıktan çıkmadı! / 24.08.2015
- Bu ne biçim üslup böyle! / 22.08.2015
- Asalet nerede? / 16.08.2015
- Artık yeter! / 28.09.2015
- Sandıktan ne çıkacak! / 21.09.2015
- Böyle milliyetçilik olur mu? / 12.09.2015
- AKP başımıza neler getirecek! / 11.09.2015
- Şehit ve gaziden korkanlar! / 07.09.2015
- Kripto Ermeniler! / 29.08.2015
- Atatürk sandıktan çıkmadı! / 24.08.2015
- Bu ne biçim üslup böyle! / 22.08.2015
- Asalet nerede? / 16.08.2015