BDP ve AKPnin linç girişimi!

BDP’li vekiller Sırrı Süreyya Önder, Levent Tüzel, Sebahat Tuncel ve Ertuğrul Kürkçü AKP’nin başlattığı “İmralı Sürecinde” halkın tepkisini yerinde görmek için Karadeniz illerini ziyaret etti.
Sizce bu ziyarette BDP’li vekiller mi linç ediliyordu Karadeniz’de, yoksa BDP/AKP el ele vermiş Türk milletinin millî refleksini mi linçe yeltendi?
Bu ziyaret hangi duygularla yapıldı?
BDP’lilere göre Karadeniz halkı Öcalan’la görüşme sürecine büyük destek veriyordu. Çünkü AKP öyle söylemiş, yandaş gazeteler öyle yazmıştı. Bunun böyle olmadığını ve halkın kendilerine nefret hisleri ile dolu olduğunu yaşayarak gördüler.
Gördüler ve şok oldular!
Yahut zaten böyle olacağını biliyorlardı ve elde edecekleri görüntüleri bölücü emelleri için kullanmak amacıyla yola çıkmışlardı…
Neticede bu ziyaret oldu ve malûm hadiseler yaşandı. Onlar da kameraların karşısına geçip kendilerini sevmeyen Karadenizlilere ağız dolusu hakaret ettiler, “Faşist” dediler, “Irkçı” dediler, “Çağdışı” dediler.
Yani bölge halkını bütün dünya önünde linç ettiler. “Görüyorsunuz Türklerle Kürtler bir arada yaşayamıyor” mesajı vererek linçlerine “milli bütünlüğü” de dâhil ediverdiler. BDP’nin linçlerine Başbakan da, Yardımcıları da onay verdi. Çiçeği burnundaki İçişleri Bakanı da, “Bunu onların yanına bırakmam!” diyerek BDP’li linççilerin yanında yer aldı.
Gönül isterdi ki BDP’liler daha anlamlı bir şekilde protesto edilsin. Meselâ sokaklar ve evler Türk Bayrakları ile donatılsın ve kendilerini hiç kimse karşılamasın. Bölge halkından biri ile karşılaştıklarında halk sırtını dönsün ve kendileri ile konuşmasın. Çünkü bunlar “misafir” değil “bölücü”dür. Bölücü ile “işgalci” arasında hiçbir fark yoktur ve işgalcilere “Hoş geldin” denilmez.
Erdoğan ve AKP yöneticileri de bilsin ki “açılım süreci” hususunda Türk halkı BDP için ne düşünüyorsa kendileri için de aynı şeyi düşünüyor. Benzer tavırlarla karşılaşmıyorlarsa bu onlardaki devlete olan saygı ve devlete olan mecburiyet şuurlarındandır. Çünkü hükümetler devletin icra organıdırlar.
Neyse, Karadeniz ziyareti BDP’liler için “yandaşların” tahminleri gibi değil de televizyonlarda seyrettiğiniz gibi oldu?
İyi de, niye böyle oldu…
Ey BDP’liler siz de çok iyi biliyorsunuz ki Karadeniz halkının tepkisi Kürtlere değil, PKK’ya ve onun Meclis çatısı altındaki uzantılarınadır. Bu halk 30 yıldır PKK’ya şehit verir, aşağı yukarı her ay ilinden ilçesinden bir şehit cenazesi kalkar amma hiç biri bir Kürt aleyhinde tek söz söylemez. Çünkü Kürt Türk’ün, Türk Kürdün kardeşidir. Bunu laf olarak söylemez, bütün duyguları ile söyler…
Lâkin sizler siz Sırrı Süreyya’lar, “Bırakın bu kardeşliği, bu kardeş lafından artık tiksiniyoruz biz kardeş değiliz” diyerek halkı çileden çıkarttınız.
“Diyarbakır bizim, Türkiye hepimizin” diyen de sizlersiniz. Başka partilerin milletvekillerini, “Diyarbakır’ı ağzınıza almak için ağzınızı yıkamanız lazım, Kelime–i Şahadet getirmeniz gerekir” diye bağıran da sizlersiniz. Bırakınız başka partiden insanların ve milletvekillerinin etkin olduğunuz bölgede üçer beşer kişilik guruplar halinde gezmelerini, siz Diyarbakır’ın, Hakkâri’nin, Yüksekova’nın yerli halkına bile dükkânının açtırmıyor, çocuğunu okula göndertmiyorsunuz. Misafiriniz konumundaki ve size hizmet etmek için orada bulunan devletin polisinin, doktorunun, öğretmeninin kafasına kurşun sıkarak öldüren terör örgütüne sahip çıkıyorsunuz. Sonra da çıkıp Karadeniz’e koşuyor, bütün bu yaptıklarımıza onay veriniz, veriniz de Türkiye’yi bölelim diyorsunuz.
Kusura bakmayın hiç kimse salak değil,
Karadenizli hiç değil. Bütün Türk milletinin olduğu gibi her Karadenizli için aynı değerde olan bu devlet ve milletin Kutsalları aleyhine ettiğiniz hakaretleri alt alta yazın, etkin olduğunuz illerde çocukların ellerine tutuşturduğunuz Molotof kokteylleri ile yaktığınız canları ve bir militan gibi sergilediğiniz tavırları hatırlayın ve “Faşist” kimmiş “Kafatasçı” kimmiş ondan sonra karar verin.
Evet, siz nefret etseniz de Türk–Kürt kardeştir. PKK ve her türlü uzantısı ise müstevlilerin 5’inci koludur. “Türkiye ile el ve eldiven gibiyiz” diyen ABD’nin sağ eli AKP ise sol eli de PKK’dır, BDP’dir.
Bu millet kendini bu ellere linç ettirmeyecektir!