Benim ‘çarpan’ım işini bilir dönemi mi?

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati'den yaşanan gelişmelerle ilgili ilginç açıklamalar gelmeye devam ediyor. 

Bakan Nebati bir TV kanalında yaptığı konuşmada "15 liradan, 16 liradan, 17 liradan dolar alanlar büyük finansörler değil. Büyük finansörler, bu işin bir şekilde döneceğini bilir. Ama çarpılan kim oldu? Küçük yatırımcılar. Şimdi kara kara düşünüyorlar" dedi.

Yani öyle bir ekonomik sistemimiz var ki; artan döviz kurları ve yüksek enflasyon karşısında, yıllarca büyük emeklerle biriktirdiği kazanımlarını koruma amacı güden vatandaşlarımızın çarpılmasına, bütün birikimlerinin bir anda erimesine yol açıyor.

Bir ekonomi yönetiminin görevi, vatandaşlarının kazancından çok daha fazlasını onlara devlet eliyle sunmak olması gerekirken, maalesef tam tersine, vatandaşlarını "işini bilen" büyük sermaye gruplarının mezesi yapıyor.

Bakan'ın bu açıklamasına yönelik sorulması gereken çok kritik bir soru vardı, onu da Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş sordu. 

Sosyal medya hesabından paylaşım yapan BTP Lideri, Bakan Nebati'ye hitaben, "Çarpılanı geç sayın bakanım. Çarpan kim?" sorusunu sordu.

Evet gerçekten de merak edilen bu, kim bu milleti çarpan ya da çarpanlar?

Bakan Nebati'nin bir diğer ilginç açıklaması ise Pazartesi gecesi TL'ye dönüştürülen ve dolar kurunun bir gecede 18'lerden 12'lere düşmesine neden olan yüksek meblağdaki parayla alakalıydı. Nebati, "Bir Genel Başkan çıkıp 40 milyar dolarla bu işi yürütüyorlar demişti. Ya 40 milyar dolar kimde var böyle, 40 milyar dolarla Türk piyasasında niye bu işlemi yapasınız?" dedi.

"40 milyar dolar" açıklamasını yapan BTP Genel Başkanı Baş ise Bakan Nebati'nin bu cümlelerine şu kısa cevabı verdi: "Ben bu işi yürütüyorlar falan demedim sayın bakanım. Yürütmek tabiri bilinçaltımda hiçbir zaman barınmadı."

BTP Lideri Baş'ın 40 milyar dolarla ilgili sosyal medya paylaşımı da şöyleydi:

"Piyasaya yerli biri tarafından en az 40 milyar dolar döviz sürüldü. Gerisi hikaye. O zaman 5 soru; 

- Kim bu kadar dövizin sahibi? 

- Bu zamana kadar neredeydi? 

- Bu kadar paraya nasıl sahip oldu?

- Parasını ne zaman geri çekecek? 

- Parayı neyin hazırlığı için piyasaya sürdü?"

Youtube kanalı olan Zanka TV'de canlı yayına katılan BTP Liderine, Ferit Altay, Türkiye'nin gündemine oturan bu 40 milyar dolar meselesini sormuştu.

BTP Lideri Baş bu soruya şu dikkat çekici tespitlerle cevap vermişti:

"Merkez Bankası 12 TL'den beri dolar 14 TL'ye geçmesin diye piyasaya 6.5 milyar dolar döviz sürdü. 6.5 milyar dolara rağmen 18 TL'ye gelen Dolar/TL paritesi Pazartesi gecesi 11 liraya düştü. Bankacılar Birliği Başkanı '1 milyar dolar para satıldı' dedi. Yani 1 milyar dolarla 18 liradan 12 liraya indi. Böyle bir şey mümkün değil. 6.5 milyar dolarla sen bunu 12'de tutamadın ve 18'e çıktı. En az 40 milyar dolar piyasaya döviz girecek ki böyle bir düşüş olabilsin. Bu bir matematik. Bunu da hiç kimse inkar edemez. Bunun dışında da bir şey ortaya atan tamamen hikaye uyduruyordur.

Evet, gerçekten de BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş'ın konuşmalarını, yaptığı açıklamaları yakından takip eden birisi olarak ifade ediyorum ki, Bakan Nebati'nin iddia ettiği gibi "yürütüyorlar" diye bir ifade kullanmadı. 

BTP Lideri'nin dediği şey özetle, 1 Aralık'tan 17 Aralık'a kadar Merkez Bankası rezervlerinden 6.5 milyar dolar bozdurulmasına rağmen dolar 12 liralardan 18'lere çıktı, Pazartesi gecesi sadece 1 milyar dolar bozdurularak hiç dolar kuru 18 liradan 12'lere düşer mi? Bu kadar parayla buralara düşmesi akıl ve mantık işi değil.

Doların böyle 6 puanlık ani ve keskin bir düşüş yapabilmesi için en az 40 milyar dolar gibi piyasaya bir şoklama yapmak lazım. Genel Başkan'ın ifade ettiği gerçek bu.

BTP Lideri "yürütüyorlar" ifadesini kullanmamasına rağmen, Bakan Nebati'nin "yürütüyorlar dedi" iddiasında bulunması ise oldukça dikkat çekici... Bilinçaltı herhalde...

Bayram değil, seyran değil, Bakan bu ifadeyi niçin kullandı, merak konusu...

Ekonomi o kadar kötü yönetiliyor ki, ne üreticiye, ne tüketiciye, ne ihracatçıya, ne ithalatçıya, ne de ülkemizde fabrika kurmak isteyen yabancı yatırımcıya güven vermiyor.

Ülkemiz maalesef sermaye hareketleriyle hem milli servetlerimizin, hem de vatandaşların bireysel servetlerinin heba olup gitmesine neden oluyor.

Böyle bir ekonomik gidişatın asla geleceği olmaz.

Acilen ciddi bir çıkış yolu arayıp, devreye koymamız gerekiyor. İş bu noktaya geldiğinde ise önümüzde her zaman ifade ediyoruz, etmeye de devam edeceğiz tek bir seçenek var, o da Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli'dir.

Bu eşsiz modelin anahtarı da, Prof. Dr. Baş'ın özenle yetiştirdiği, şifelerini öğrettiği BTP kadroları ve bu kadronun lideri Av. Hüseyin Baş'tır.