Bu gece, Cenab-ı Hak'ın (c.c.) rahmetine, mağfiret ve affına erişmenin en önemli fırsatlarından olan mübarek Berat Kandili'dir. Bu vesileyle Berat Kandilinizi tebrik ediyor, hayırlar getirmesini diliyorum.
Berat Kandili anlamını, Kur'an-ı Kerim'in Levh-i Mahfuz'dan dünya semasına toplu halde indirilişinden almaktadır. Berat Kandili, beraat etmek, kurtuluş, bağışlama, af ve mağfirete kavuşma gibi anlamlara gelir.
Şaban ayının 15. gecesine 'Berat' denilmesinin iki hikmeti vardır: Bu gece, Cenab-ı Hak tarafından şakîlere tövbe etmeleri halinde kurtuluş fermanı verilir. Ve yine bu gece, Allah'ın veli kullarına, ziyana uğramaktan kurtuluş beratı lütfedilir.
İnsanlık için iki önemli mesaj
Mübarek Berat Kandili'nde insanlık ve Müslümanlar için iki önemli mesaj da söz konusudur:
Bunlardan biri; tevhit, istikamet, birlik, hidayet, adalet, huzur ve bereketin ancak Kur'an-ı Kerim ve onun kendisiyle gönderildiği âlemlere rahmet Hz. Muhammed (s.a.v) ile mümkün olduğudur.
Diğeri de insanların ebedi kurtuluşu ve bağışlanması için bu gecenin çok önemli bir fırsat olduğudur.
İyi bilinmelidir ki hidayet ve kurtuluş ancak Kur'an-ı Kerim'e ve Hz. Muhammed'e tabi olmakla mümkündür.
Bu gece bu iki büyük mesajın idrakinde olarak tam bir muhasebe ile Yüce Allah'ın af ve saadet kapısını çalma zamanıdır. Bu iç muhasebe ve ayıkma, şüphesiz sosyal sahada da iç barış ve kardeşliğin temin ve tesisine vesile olacaktır.
Birlik ve kardeşlik tesis edilmelidir
Bugün en çok muhtaç olduğumuz husus doğru istikamet, güzel ahlak ve buna bağlı birlik, beraberlik ve kardeşlik dayanışmasının tesis edilmesidir.
Şüphesiz Türk milleti kardeştir. Birdir, beraberdir. Onu bir arada tutmak, Devlet ve Cumhuriyetimizin bekası için şarttır.
Ülkemiz ve bölgemiz üzerinde iştah kabartan küresel güçler ve onların işbirlikçilerinin asıl ve öncelikli hedefleri ve tüm gayretleri, Türk milletinin birlik ve kardeşliğini ortadan kaldırmaya yöneliktir.
Bugün ve bu gece, birlik ve bütünlüğümüzü bozacak her türlü fitneye kapıları kapama günüdür. Buna mecburuz da?
İdrak edeceğimiz Berat Kandili gibi mübarek gecelerimiz, medeniyet ve birliğimizin mayası olan İslam dininin bize ikramlarıdır. Bu muhasebe, tevbe, feyiz ve muhabbet geceleri, Müslüman'ın Müslüman kardeşi ile olan hukukunu hatırlatan kıymetli zamanlardır? Bu gece birlik, beraberlik, barış ve huzur için samimiyetle duaya kalkan elleri, elbette ki Cenab-ı Hak boş çevirmeyecektir.
Kandiller ve bayramlar, mübarek gün ve geceler, bunu temin eden fırsat anları olduğu için milletimizin hayatında çok önemli yer tutar. Bizi büyük millet yapan sır işte buradadır.
Asla unutmayalım ki dini bütünlüğümüz milli bütünlüğümüzdür.
Şaban ayının 15. gecesinin yani bu gecenin fazileti ile ilgili olarak Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Şaban ayının orta gecesinin ilk vaktinde Cebrail bana geldi, şöyle buyurdu: Ya Muhammed, başını semaya kaldır.
Sordum: Bu gece nasıl bir gecedir?
Şöyle anlattı: Bu gece Allah-u Teala, rahmet kapılarından üç yüz tanesini açar.
Kendisine şirk koşmayanlar dışında hemen herkesi bağışlar.
Meğerki büyücü, kahin, devamlı şarap içen, faizciliğe ve zinaya devam eden kimselerden olanlar hariç. Bunlar tövbe edinceye kadar Allah-u Teala onları bağışlamaz."
Gecenin dörtte biri geçtiği zaman, Cebrail yine geldi ve şöyle dedi: Ya Muhammed başını kaldır.
Bir de baktım ki, cennet kapıları açılmış. Cennetin birinci kapısında dahi bir melek durmuş şöyle sesleniyor: Ne mutlu bu gece rüku edenlere…
İkinci kapıdan dahi bir melek durmuş şöyle sesleniyor: Bu gece secde edene ne mutlu.
Üçüncü kapıda duran melek dahi şöyle sesleniyor: Bu gece dua edenlere ne mutlu!
Dördüncü kapıda duran melek şöyle sesleniyor: Bu gece Allah'ı zikredenlere ne mutlu!
Beşinci kapıda duran melek dahi şöyle sesleniyor: Bu gece Allah korkusundan ağlayan kimselere ne mutlu.
Altıncı kapıda duran melek şöyle sesleniyor: Bu gece Müslüman olan kimseye ne mutlu.
Yedinci kapıda duran melek şöyle sesleniyor: Hiçbir dilekte bulunan kimse yok mu, kendisine dilediği verilsin?
Sekizinci kapıda duran melek şöyle sesleniyor: Günahının bağışlanmasını dileyen kimse yok mu, günahları bağışlansın?
Bu kapıları gördükten sonra Cebrail'e sordum: Bu kapılar ne zamana kadar açık kalacak?
Şöyle dedi: Gecenin ilkinden tan yeri ağarıncaya kadar. Ya Muhammed, Allah-u Teala, bu gece Kelb kabilesinin koyunlarının tüyleri sayısı kadar kimseyi cehennem azabından azat eder."
İdrak edeceğimiz Berat Gecesi, hüküm ve kaza gecesidir. Secdede yapılacak duaların, gözyaşları ile Cenab-ı hakka ulaşacağı ve inşaallah kabul edileceği gecedir.
Mükafatın, affın, ecrin, müjdenin, ihsanın, cennetin vesilesi bir gecedir, Berat Gecesi.
Hz. Peygamber Efendimiz (sav) de bu geceyi sabaha kadar ibadetle ve namazla geçirirlerdi. Hz. Aişe validemiz Resulullah (sav) Efendimizin şöyle buyurduğunu nakleder:
Ya Aişe, bu gecenin nasıl olduğunu bilir misin?
Şöyle dedim: En iyisini Allah ve Resulü bilir.
Şöyle buyurdu: Bu gece Şaban ayının yarısıdır. Dünya işleri ve kulların işleri bu gece Yüce Hakka arz edilir. Bu gece cehennemden azad edilenlerin sayısı, Kelb kabilesinin koyunlarının sayısı kadardır.
Bu gece bana izin verir misin?
'Olur' dedim.
Kalkıp namaza durdu, ayakta durması hafif oldu, Fatiha Suresini okudu. Sonra da küçük bir sure okudu.
Gecenin yarısına kadar secdede kaldı. Daha sonra ikinci rekata kalktı. Ayakta iken birinci rekattaki kadar bir şey okudu. Sonra yine secdeye vardı. Bu secdede dahi tan yeri ağarıncaya kadar kaldı.
Secdede o kadar kaldı ki, "Yüce Allah ruhunu aldı" sandım. Bana gelmesi uzayınca, kendisine yaklaştım. Hatta ayaklarına ellerimi sürdüm. Hareket ettiğini görünce rahatladım.
Secdesinde şöyle dediğini duydum: Azabından affına sığınırım. Darlığından rızana sığınırım. Senden, sana sığınırım. Şanın Yücedir. Sen kendi zatını övdüğün gibi, seni övemem."
Bu geceye mahsusu bir de namaz vardır. "Hayır Namazı" denilen bu namaz, her rekatta bir Fatiha ve 10 kere İhlas Suresinin okunması şeklinde kılınacak yüz rekatlık bir namazdır.
Hasan-ı Basri Hazretleri'nden gelen bir rivayetle, "Her kim bu namazı Berat Gecesinde kılar ise, Allah-u Teala'nın yetmiş rahmet nazarı kendisine ulaşır. Her nazarda kendisinin yetmiş ihtiyacı yerine gelir. Bunların en küçüğü, Allah-u Teala'nın mağfiretidir."
Bu gece rükuların, secdelerin, zikrin, salavatın tan vakti ağarıncaya kadar Cenab-ı Hakk'a ulaşacağı gecedir.
Cenab-ı Hak, tan yeri ağarıncaya kadar dergahında af dilemeyi, el açıp dualar ile dilekte bulunmayı hepimize nasip etsin. Dualarınızda bizleri de unutmayınız. Berat Kandiliniz mübarek olsun.
Prof. Dr. Haydar Baş / diğer yazıları
- Çanakkale Zaferi'nde Atatürk / 19.03.2024
- Çanakkale’yi geçilmez kılan güç / 18.03.2024
- İnsanın arayışı -2- / 17.03.2024
- İnsanın arayışı -1- / 16.03.2024
- Biz aşktan doğduk / 15.03.2024
- Zekat, fitre, sadaka / 14.03.2024
- Orucun kazandırdıkları / 13.03.2024
- Ramazan ayı hayırlara vesile olsun / 12.03.2024
- Tertemiz olma zamanı: Ramazan / 11.03.2024
- Allah’ı hatırlatan dost / 10.03.2024
- Çanakkale’yi geçilmez kılan güç / 18.03.2024
- İnsanın arayışı -2- / 17.03.2024
- İnsanın arayışı -1- / 16.03.2024
- Biz aşktan doğduk / 15.03.2024
- Zekat, fitre, sadaka / 14.03.2024
- Orucun kazandırdıkları / 13.03.2024
- Ramazan ayı hayırlara vesile olsun / 12.03.2024
- Tertemiz olma zamanı: Ramazan / 11.03.2024
- Allah’ı hatırlatan dost / 10.03.2024