Bir diyeceğin yok mu ey millet?

"Gökkubbe çadırımdır Güneş bayrağımdır" diyen Oğuz Kaan'ın torunları; bin bir hile ve hıyanet neticesinde on milyonlarca kilometrekare coğrafyadan sürülüp sıkıştırıldığın ufacık Anadolu coğrafyasından da sürülme tuzakları karşısında bir diyeceğin, bir fikrin yok mu?Senin çekildiğin, senin el etek çektiğin coğrafyalar en vahşi çakallar ve sırtlanlar tarafından paramparça edilmişken, o topraklarda yaşayan kardeşlerin çakal sürülerine yem olmuş ve olmaya devam ederken senin bu ilgisizliğin, bilgisizliğin sana yakışıyor mu? Anadolu coğrafyasını da, yani şu an üzerinde yaşadığın, ezanını okuduğun, bayrağını dalgalandırdığın, namusunun bekçiliğini yaptığın toprakları da paylaşma, parçalama tuzakları karşısında sana biçilen seyircilik rolüne razı olacak mısın?Sen ki; zulmü alkışlamayan zalimi asla sevmeyen azizi bir milletin devamısın.Sen ki; kanayan bir yara görünce ta ciğeri yanan ve o acıyı dindirmek için her çeşit acı ve sıkıntıya katlanan bir milletin torunusun.Sen ki; kalleş düşmanın hain topları ile kara toprağın bağrına düşerken bile elindeki sancağı toprağa düşürmeyen, şerefinin, şahsiyetinin, haysiyetinin ve bağımsızlığının timsali olan bayrağını şehit olduktan sonra dahi dalgalandıran bir milletin armağan ettiği vatanda yaşıyorsun.Bu vurdumduymazlık, nemelazımcılık, ilgisizlik ve bilgisizlik senin sıfatların olabilir mi?Hayır olamaz, bu sıfatları kabul edemem diyorsan bu hal neyin nesi sorusunun cevabını bulmak ve vermek sana düşmez mi?Senin deden, vücudunun tamamı toprak altında kaldığı halde tek kolu ile bayrağı dalgalandırdığı, vatanımdır dediği toprakların dönüm dönüm hem de dedeni şehit edenlere satılışı karşısında hissiz ve sessiz kalman sana yakışıyor mu?Ey millet! Bütün bu olup bitenler karşısında senin bir diyeceğin yok mu?Satılan topraklar seni ilgilendirmiyor mu? Boyunlarına haç asılan Ayşeler Mehmetler senin vicdanını sızlatmıyor mu? Senin çocuklarına ders kitabı diye dağıtılan eserlerde, itikadi konuların tırpanlanmış olması, Tevhid kelimesinden son Peygamberin çıkarılmış olması senin uykularını kaçırmıyor mu?Anadolu coğrafyasına öteden beri gözünü dikmiş haçlı-siyonist dünyasının içimizdeki iş birlikçileri, içimizdeki maşaları bu ihanetlerini gizleme gereği bile duymuyorsa, içerden tehditler savuruyorsa, devleti tehdit eder hale gelmişse can düşmanlarımıza bu şartları sağlayan iktidar sahiplerine bir diyeceğin yok mu ey millet!"Küreselleşme gereğidir" diyerek vatan topraklarını satanların, senin vergilerinle senin camilerin değil de kiliseleri tamir edenlerin, misyonerlere altın çağını yaşatanların yalanlarını yutmaya devam edecek misin?3 Kasım seçimlerinde ilgilenmeden, bilgilenmeden medyanın estirdiği yalan rüzgarlarının önünde savruldun ve oylarınla iktidara getirdiklerin tarafından memleketin hangi uçurumlara savrulduğuna hep beraber şahit olduk.Ey milletim! Bir daha böyle bir hata yapmayacaksın değil mi?