Cumhurbaşkanı'nın "tatmin" Başbakan'ın "mutmain" olduğu bir dava sürecinde savcılar özgür(!) iradeleri ile soruşturmalarını yapıp, sonucu açıkladılar. Toplam süre 1.5 ay. İyi bir araştırma yapılmış demek ki! Çünkü 1.5 yıldır sonuçlanmayan KPSS deki adam seçme, yerleştirme, kayırma iddiaları YGS için 1.5 ayda tamamlandı. Bu iki olayı biz yaşadık. Araştıran savcılar bizim savcılarımız. Demek ki, ya birileri çok iyi çalışıyor, işini yapıyor. Diğerleri ise tam aksine. Üçüncü şık ise; İstenilen araştırmayı, iktidarın istediği zaman ve sonuçta neticelendirmek. Bu şıklardaki karar yargının değil, sizin.1.5 ayda 1 milyon 700 bin insanın geleceğini etkileyen araştırmanın sonucunda ilginç detaylar var. İddialar neydi? Bir şifreleme sistemi olduğu. Malum odaklar tarafından belli kesimlere aktarıldığı. Hatta sınavdan bir gün önce o malum cemaate ait bir internet sitesinin rekor tıklanma sağladığı vs. Savcılar inceledi, inceledi, inceledi. Evet, sorular şifreli ama kimse kopya çekmemiş. Ey talebeler! Siz inandınız mı?Tabi Başbakan bu sürece çok bozuldu. Gösteriler, olaylar, muhalefetin bu konuyu meydanlara şikayeti canını sıktı. Siteme, mağdur edebiyatına başladı. Muhalefeti duygu sömürüsü yapmakla suçladı. Eee aynaya bakan kendini görüyor.Sonra bir Bakan ve yeğeni polemiği çıktı. Gerçi daha önce babalar ve oğullarını izlemiştik gerçek ortamda. Gemiciklerle, yatlarla, katlarla. Bu bölüm sanal ortamda çekilmiş. Bakan adına e-mail atılmış. Kime? ÖSYM Başkanı'na. Vah garibim! Aynen vurun abalıya mantığı. Hani ilkokulda çocuklara "büyüyünce ne olmak istersin?" Diye sorarlar ya, emimin ki hiçbiri "ÖSYM Başkanı olmak isterim" demez. Olay basit, ama duruş şaibeli. Nasıl mı? ÖSYM Başkanı Ali Demir, Hayati Yazıcı imzalı bu e-maili aldı. Ne yaptı? Bakan'la irtibata geçti mi? Yoksa yargıya mı havale etti? Yoksa, Hangisi? Başkandan başka herkes konuşuyor. O susuyor? Neden? Çünkü birilerine dereyi geçiriyor. Kim ne derse desin, nasıl tatmin olursa olsun vicdanlar hükmünü vermiştir. Tabi olan ÖSYM Başkanı'na oluyor. Daha beş-altı ay önce atandığı kurumda Türkiye'nin negatif anlamda en çok konuşulan ismi olmak zor olsa gerek. Herkes istifa istifa, diye bağırıyor. Ama o makamında duruyor. Sebebini ise bizzat Cumhurbaşkanı ilginç bir benzetme ile yapıyor; "Dere geçilirken at değiştirilmez".
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Diaspora Kürtleri ve Devlet Bahçeli / 24.05.2025
- Bugün sevgiden, aşktan bahsedelim mi? / 23.05.2025
- Erdoğan dünyanın derdi ile meşgul / 22.05.2025
- ‘Türkiye yüz yılı’ dediler, yüz yılın kumpasına ortak oldular / 21.05.2025
- Sevr’i bitirdiğimiz 19 Mayıs ruhu ile BOP’u da bitirebiliriz / 19.05.2025
- Ahtapot / 18.05.2025
- Anadolu’da hayvan yetişmiyor mu? / 17.05.2025
- Birileri unutsa bile tarih unutmaz / 16.05.2025
- Hüseyin Baş’a 8 yıl istemişler / 15.05.2025
- Barışa değil bölünmeye gidiyoruz / 13.05.2025
- Bugün sevgiden, aşktan bahsedelim mi? / 23.05.2025
- Erdoğan dünyanın derdi ile meşgul / 22.05.2025
- ‘Türkiye yüz yılı’ dediler, yüz yılın kumpasına ortak oldular / 21.05.2025
- Sevr’i bitirdiğimiz 19 Mayıs ruhu ile BOP’u da bitirebiliriz / 19.05.2025
- Ahtapot / 18.05.2025
- Anadolu’da hayvan yetişmiyor mu? / 17.05.2025
- Birileri unutsa bile tarih unutmaz / 16.05.2025
- Hüseyin Baş’a 8 yıl istemişler / 15.05.2025
- Barışa değil bölünmeye gidiyoruz / 13.05.2025