Bir fikrin var mı-2

Milli Ekonomi Modeli nedir?

Fikirden önce fikrin sahibi Prof. Dr. Haydar Baş Bey'den kısaca bahsetmek istiyorum.

- 1993 yılında Malezya Devleti Dar'ul Erkam İlim Grubu tarafından, "Ortadoğu'daki Son 25 Yılın En Değerli İslami İlim Adamı" ödülü verilmiştir. Bu ödül, kurmuş olduğu "Dar Bölge Yaygın Kalkınma Modeli" adı verilen ve faize karşı mükemmel bir endüstriyel model oluşturan ekonomi sisteminden dolayı verilmiştir.

- 1994 yılında ekonomik görüşlerinden dolayı, dünyada sadece 500 üyesi bulunan, İngiltere Cambridge Uluslararası Biyografi Merkezi kendisine "şeref üyeliği" nişanı vermiştir.

- Cambridge Uluslararası Biyografi Merkezi tarafından her yıl yayınlanan Uluslararası Biyografi Ansiklopedisinin 1994 baskında, bugüne kadar yer verilen bilim insanları arasında hayatı 2300 kelime ile anlatılan tek insandır.

- 1994 yılında ekonomik görüşlerinden dolayı, Amerikan Biyografi Enstitüsü tarafından dünyada "1994 Yılın Adamı" seçilmiş ve kendisine "Saygın Liderlik Ödülü" verilmiştir.

- Dallas Üniversitesi İşletme Fakültesi "An Alternative Prescription to the IMF's Model for Economic Growth in Turkey (IMF Metoduna Alternatif olarak Türkiye'deki Ekonomik Büyümeye bir Reçete)" Dallas-2002

Gerek fikrin yani tezin gerekse sahibinin, 1990'lı yılların başından günümüze kadar gelen ilmi ve aynı zamanda uluslararası takdir alan bir mazisi var.

Tez ilk defa 2005 yılında kitap haline getirilerek 9 uluslararası sempozyum ile ve Türkiye genelinde il, ilçe, belde, mahalle ve köylerde 6500'e yakın seminer ile gazete, dergi gibi basın yayın organlarında yazılan binlerce makale ile ülkemiz ve dünya kamuoyuna sunuldu.

2005 yılında 336 sayfalık bir kitap olarak basılan Milli Ekonomi Modeli'ne, 2007 yılında 473 sayfa basılan Sosyal Devlet Milli Devlet tezi/kitabı eklendi. Daha sonra 2018 yılında Milli Ekonomi Modeli ve Sosyal Devlet Milli Devlet kitapları birleştirilerek tam 896 sayfalık dev bir eser kaleme alan Sayın Baş, fikrini her kesimin anlayacağı bir dil ve üslup ile özünde Türk milletinin genelde ise dünya devletlerinin ve milletlerinin istifadesine sundu. 

Bu eserin haricinde tezin sahibinin basılmış elliye kayın eseri vardır.

Teze dönecek olursak, şimdi siz kıymetli okurlarıma desem ki, her türlü ihtiyacınızı borçlanmadan giderebilmenizin bir yolu var! Ne dersiniz?

İşte Milli Ekonomi Modeli özet olarak; devletlere, milletlere ve bireylere her türlü ihtiyacını borçlanmadan karşılayabilmesinin ilmini ve imkanını sağlayan bir tezdir.

Daha önce isimlerini zikrettiğimiz Hıristiyan düşünürlerin ortaya koyduğu sistemler başta İslam ülkeleri olmak üzere tüm devletleri ve milletleri borçlandıran, her türlü hakkını, emeğini ve kutsalını elinden alarak bir yaşam haddi belirlerken, Milli Ekonomi Modeli ilkeli, liyakatli, sosyal, adaletli ve en önemli helal bir yaşamın kapılarını açıyor.

Daha önce de değindiğimiz gibi her sistemin kendine özgü felsefi, sosyal, siyasi, askeri, dini ve ekonomik sacayakları vardır. Bu durumu Milli Ekonomi Modeli için geçerlidir. Bu kuralın geçerlilik sebebi ise insanın sosyal bir varlık olmasından dolayı barınmasından korunmasına kadar olan ihtiyaçlarından kaynaklanır. Çünkü insan hem üretici hem tüketici olduğu gibi hem öğretici hem de öğrenicidir.

Ekonomik manada para, insan ile insanlar arasındaki iletişiminin maliyetini ölçen, tartan ve sağlayan bir değer birimidir.

Nasıl ki, insanı tanımadan insan ile ilgili bir sorunun çözümü mümkün değil ise, parayı tanımadan ya da tanımlamadan para ile ilgili bir problemin de çözümünü ortaya koymak mümkün değildir.

Daha önce ismini zikrettiğimiz Hristiyan düşünürlerin paraya getirdiği tarif ortak yönü, para ya bir maliyet ya da maliyetli bir mübadele aracıdır ve faiz mutlaka para ile ortak değer olarak kabul edilmiştir. Kısaca paradan para kazanmak bu fikirlerin ortak noktasıdır.

Oysa dinimizde ve kültürümüzde paradan para kazanmak yani "faiz" haramdır.

Peki, kazancı helal ve haram diye birbirinden ayıran bir inancın mensubu olan bu aziz millet ticaretinde, düğününde, eğitiminde, beslenmesinde ihtiyacını faizli para ile gidermeyi nasıl kabul edebiliyor!

Bu münasebetle Milli Ekonomi Modeli fikrinin/tezinin sahibi Prof. Dr. Haydar Baş Bey, mensubu olduğu milletin gerek inancı gerekse kültürü istikametinde, yaşanan müşahhas bir hayatı analiz etmiş, eserin formüllerini, kavramlarını ve kanunlarını bu dil ile ortaya koymuştur.

Yazımızın başında da değindiğimiz üzere, fikir bir ihtiyaçtan hâsıl olur. 

İhtiyacın ise bir maliyeti vardır. 

Mesele bu maliyetin kazanılmasından, ihtiyacın giderilmesine kadar olan sürecin kontrolümüzde olup olmadığıdır.

Bugün ülkemiz ekonomisine yön veren kapitalizm sisteminde bu süreç kesinlikle ne bizim ne de devletimizin kontrolünde değildir. 

Çalıştıkça fakirleştiren, kazandıkça borçlandıran bir sistemde huzurun olması mümkün müdür! 

Ya da bu sistemde ısrar ederek, bu coğrafyada millet olarak barınmamız mümkün müdür?