Bir kadın kahraman daha: Alaşehirli Ruhiye Hanım
Kurtuluş Savaşı'nın kadın kahramanlarına Kara Fatma, Gördesli Makbule, Elif Ana'dan sonra Alaşehirli kadın efe Ruhiye Hanım da eklendi
12.09.2017 00:00:00
Kurtuluş Savaşı'ndaki kadın kahramanlardan biri daha gün yüzüne çıktı. Bir gazetede yayınlanan mektuptan yola çıkarak araştırma yapan sanat tarihçileri, savaşta iki çocuğunu kaybettiğini düşünerek Kuva-yı Milliye saflarına katılan ve birçok kahramanlığa imza atan Alaşehirli Ruhiye Hanım'ın öyküsünü Alaşehir'in kurtuluş gününde düzenlenen özel bir sergiyle anlattı.
Kurtuluş Savaşı'nda işgal edilen Anadolu topraklarını düşmanın elinden kurtarmak için Kuva-yı Milliye saflarına katılan Kara Fatma, Gördesli Makbule, Elif Ana gibi kadın kahramanlara bir yenisi daha eklendi. "Kadın Efe" lakaplı Alaşehirli Ruhiye Hanım'ın öyküsü Alaşehir'in düşman işgalinden kurtuluşunun 95. yılında açılan özel bir sergide yer aldı. 'İşgalden Kurtuluşa Alaşehir Sergisi; Karanlıktan Aydınlığa Bir Üzümkent Öyküsü' temalı sergi katılımcıları tarihte yolculuğa çıkardı. Prof. Dr. Engin Berber ve Uzman Sanat Tarihçisi Ayşegül Güngören'in küratörlüğünde koleksiyonerler Cem Üsküp, Uluğhan Aslan ve Talat Sağıroğlu'nun desteğiyle, Kenan Demiroğlu'nun görsel tasarımlarıyla hazırlanan sergi, 5 Eylül-5 Ekim tarihlerinde görülebilecek.
Tarihi belgeler sergiye çıktı
Sergide Sevr Antlaşması'nın 1920 yılında Konya'da basılan bir kitapçığı, 24 Temmuz 1923 tarihinde imzalanan Yakındoğu Sorunlarına İlişkin Lozan Konferansı Antlaşması Osmanlı Türkçesi metni, 1927 yılında Tayyare Cemiyeti'nce basılmış Nutuk'un ilk baskısı, Gazi Mustafa Kemal ıslak imzalı ve 14 Mayıs 1343 tarihli istiklal madalyası ve beraberinde verilen takdirname de yer alıyor. Ayrıca ilk kez Alaşehir Kongresi Reisi Hacı Muhittin Bey'e (Çarıklı) verilmiş el yapımı hatıra bayrak, Hacı Muhittin'in kendi el yazısıyla kaleme aldığı evrak ile kartviziti de sergileniyor. Yunan ordusunca Türk siperlerine fırlatılmış top mermilerinin boş kovanlarından devşirilmiş cephe hatırası vazolar, istiklal madalyaları, hat levhalar, harp madalyası ve beratı, liyakat madalyası, mecidi nişanı, milli müdafaa yüzükleri ve Kuva-yı Milliye
Her şey bir mektupla başladı
Serginin hazırlanmasında görevli tarihçi Ayşegül Güngören, serginin en büyük özelliğinin literatürde de pek bilinmeyen kadın savaşçı Alaşehirli Ruhiye Hanım'ın ön plana çıkarılması olduğunu belirterek şunları söyledi:
"Alaşehir'in tarihi ve kurtuluş süreciyle ilgili araştırmalara başlandı. Bunlardan bir tanesi çok ilginçti, çünkü bir mektup bulduk. Bu mektup gazetede daha önce yayınlanmış fakat mektubu yazan kişi daha önce Alaşehir'de Kuva-yı Milliye'ye katılmış olan Efe Kadın Ruhiye Hanım'a ait, onun hikayesini anlatıyordu. Baktık ki bu Alaşehir'de de çok fazla tanınmıyor, literatürde de çok fazla tanınmıyor. Bu oldukça ilginç bir buluşmaydı. Dolayısıyla açılışımızda onun mektubunu yayınlıyoruz. Ruhiye Hanım önce iki çocuğunu kaybettiğini düşünüyor savaş sırasında. Bu hınç ve acıyla Kuva-yı Milliye'ye dahil oluyor. Özellikle Alaşehir cephesinin güçlenmesi için büyük bir mücadele veriyor. Kararlı bir tutumu var ve onun kahramanlıkları var. Kara Fatma'yı bilirsiniz, Gördesli Makbule'yi bilirsiniz, Elif Ana'yı biliriz. Bu mektupla birlikte de Ruhiye Hanım böylece gün yüzüne çıkmış olacak." İHA
Kurtuluş Savaşı'nda işgal edilen Anadolu topraklarını düşmanın elinden kurtarmak için Kuva-yı Milliye saflarına katılan Kara Fatma, Gördesli Makbule, Elif Ana gibi kadın kahramanlara bir yenisi daha eklendi. "Kadın Efe" lakaplı Alaşehirli Ruhiye Hanım'ın öyküsü Alaşehir'in düşman işgalinden kurtuluşunun 95. yılında açılan özel bir sergide yer aldı. 'İşgalden Kurtuluşa Alaşehir Sergisi; Karanlıktan Aydınlığa Bir Üzümkent Öyküsü' temalı sergi katılımcıları tarihte yolculuğa çıkardı. Prof. Dr. Engin Berber ve Uzman Sanat Tarihçisi Ayşegül Güngören'in küratörlüğünde koleksiyonerler Cem Üsküp, Uluğhan Aslan ve Talat Sağıroğlu'nun desteğiyle, Kenan Demiroğlu'nun görsel tasarımlarıyla hazırlanan sergi, 5 Eylül-5 Ekim tarihlerinde görülebilecek.
Tarihi belgeler sergiye çıktı
Sergide Sevr Antlaşması'nın 1920 yılında Konya'da basılan bir kitapçığı, 24 Temmuz 1923 tarihinde imzalanan Yakındoğu Sorunlarına İlişkin Lozan Konferansı Antlaşması Osmanlı Türkçesi metni, 1927 yılında Tayyare Cemiyeti'nce basılmış Nutuk'un ilk baskısı, Gazi Mustafa Kemal ıslak imzalı ve 14 Mayıs 1343 tarihli istiklal madalyası ve beraberinde verilen takdirname de yer alıyor. Ayrıca ilk kez Alaşehir Kongresi Reisi Hacı Muhittin Bey'e (Çarıklı) verilmiş el yapımı hatıra bayrak, Hacı Muhittin'in kendi el yazısıyla kaleme aldığı evrak ile kartviziti de sergileniyor. Yunan ordusunca Türk siperlerine fırlatılmış top mermilerinin boş kovanlarından devşirilmiş cephe hatırası vazolar, istiklal madalyaları, hat levhalar, harp madalyası ve beratı, liyakat madalyası, mecidi nişanı, milli müdafaa yüzükleri ve Kuva-yı Milliye
Her şey bir mektupla başladı
Serginin hazırlanmasında görevli tarihçi Ayşegül Güngören, serginin en büyük özelliğinin literatürde de pek bilinmeyen kadın savaşçı Alaşehirli Ruhiye Hanım'ın ön plana çıkarılması olduğunu belirterek şunları söyledi:
"Alaşehir'in tarihi ve kurtuluş süreciyle ilgili araştırmalara başlandı. Bunlardan bir tanesi çok ilginçti, çünkü bir mektup bulduk. Bu mektup gazetede daha önce yayınlanmış fakat mektubu yazan kişi daha önce Alaşehir'de Kuva-yı Milliye'ye katılmış olan Efe Kadın Ruhiye Hanım'a ait, onun hikayesini anlatıyordu. Baktık ki bu Alaşehir'de de çok fazla tanınmıyor, literatürde de çok fazla tanınmıyor. Bu oldukça ilginç bir buluşmaydı. Dolayısıyla açılışımızda onun mektubunu yayınlıyoruz. Ruhiye Hanım önce iki çocuğunu kaybettiğini düşünüyor savaş sırasında. Bu hınç ve acıyla Kuva-yı Milliye'ye dahil oluyor. Özellikle Alaşehir cephesinin güçlenmesi için büyük bir mücadele veriyor. Kararlı bir tutumu var ve onun kahramanlıkları var. Kara Fatma'yı bilirsiniz, Gördesli Makbule'yi bilirsiniz, Elif Ana'yı biliriz. Bu mektupla birlikte de Ruhiye Hanım böylece gün yüzüne çıkmış olacak." İHA
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.