Böbrek taşı için bol su için

Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Başhekimliği tarafından her perşembe günü gerçekleştirilen sağlık toplantılarının bu haftaki konusu idrar yolu taş hastalığı oldu. Üroloji Anabilim Dalı'nda görevli Yrd. Doç. Dr. Hakan Akdere, taş dökme hastalığının Türkiye'de yüksek oranda görüldüğünü belirterek, Türkiye ile beraber Orta Doğu'da taş hastalığına sıkça rastlanıldığını söyledi. Bu hastalığa Eskimolar'da hiç rastlanılmadığını kaydeden Akdere, “Taş dökme hastalığında yenilen besin çok önemli. Eskimolar'da hiç görülmediği gibi Kızılderililer ve siyah ırklarda da bu hastalığa rastlamak pek mümkün olmuyor” dedi.
Taş dökme hastalığında faktörlerin iklim, yenilen besin, yaşanılan ortam ve ailesel yatkınlık olduğunu vurgulayan Akdere, gebelikten sonra hissedilen en şiddetli ağrının taş ağrısı olduğunu söyledi. Yetişkinlerde bu ağrının oldukça şiddetli görüldüğünü ancak çocuklarda şiddetin daha az olduğunu kaydeden Akdere, “İçinde yeterli miktarda kalsiyum olmayan taşlar ultrasonda gözükemeyebilir. En az zararlı olan yöntem ultrason, sonra film yöntemi. Eğer bu iki yöntemde de teşhis edilmezse hastanın son olarak bilgisayarlı tomografisi çekiliyor. Taş teşhis edilen bireyde ilk yapılması gereken metabolik bir rahatsızlığının olup olmadığının belirlenmesi. Sonra 24 saat idrarı toplanıp, idrarındaki mineral oranına bakılıyor” diye konuştu.
Bira içmenin taş döken hastalara faydalı geldiği söylentilerine de değinen Akdere, “Halk arasında yanlış olarak bilinen bir düşünce bu. Biranın idrarı çıkarttığı doğrudur ancak içindeki alkol ve mayadan ötürü taş oluşturma riski yaratıyor. Kırmızı meyveler, pırasa, patlıcan, bamya, badem, kakao, çikolata, bira, aşırı çay ve kahve, böbrekte taş oluşumunu kolaylaştırıyor. Bira içeceğinize su için, komposto için” dedi.
Akdere, bireyin günde en az 1,5 litre su içmesi, tuz kullanımını minimuma indirmesi ve proteinden uzak durması gerektiğini söyledi. (İHA)