logo
04 HAZİRAN 2025

BOP çukurunda değil; "milli rota" üzerinde sivil-asker bütünlüğü şart

10.09.2006 00:00:00
Önce genel geçer bir kuralın altını çizelim? Devlet meselelerinde, iç ve dış politik temel stratejilerde "askerin milli duruşu" kadar, hatta ondan da önce; "devlet çarkı"nı döndüren "siyasi irade"nin, "milli duruş" ve "milli duyarlılık" sahibi olması, "dış güdümlere kapalı" bulunması, "ecnebilerin icazetine tenezzül etmeden gücünü milletinden alan bir kimlik ve siyasi aidiyet" taşıması elzemdir. Zira "dışarıdan devşirme icazet ve ecnebi aklı" kullanmaları dolayısıyla, gerçekte "gayr-ı milli bir politik kimlik" arz eden siyasi iradeler, kontrolündeki yasal mekanizmalarla "askerin elini-kolunu bağlar"lar. Böylece "milletinin bağrından çıkan, yüreğindeki kudreti ve asaleti milletinden alan, bu kudret ve sarsılmaz inançla mukaddesat uğruna canını seve seve feda eden asker", "dıştan icazetli ve ecnebi güdümlü siyasi irade"lerin "yasal boyunduruğu" altında olması münasebetiyle, ister istemez "gayr-ı milli mahfillerde kararlaştırılmış işler"in taşeronu olmaya doğru sürüklenir.Tezkerelerin vahim serencamı?Türk milletin havsalasını zorlayan ve beyinlerini zonklatan Lübnan ve Afganistan serencamımız, yukarıdaki temel gerçeği bir kez daha hatırlamamızı zorunlu kılıyor. Önce Lübnan'a asker tezkeresini, ardından Afganistan'a çatışmacı Türk gücü gönderilmesini tahlil edelim?Salı günkü TBMM Genel Kurulu'nda tezkerenin ateşli savunucuları arasında yer alan AKP Grup başkanvekili Salih Kapusuz, ta 28 Temmuz günü, Lübnan'a asker gönderme konusunda BM'ye tepki göstererek "Siz barışı korumak adına o ateşin içerisine hangi ülkenin askerini gönderebileceksiniz?" diye köpürüyor. Aynı gün, yani Temmuz'un 28'inde Başbakan R. T. Erdoğan, Amerikan CNN'den Larry King'in Lübnan'da oluşturulacak güce ilişkin sorusuna karşılık "ABD, Türkiye'yi bu yönde sorumluluk almaya davet etti. Elbette bu görevi yerine getirmemiz gerektiğini hissediyoruz?" şeklinde cevap veriyor. Bu yaklaşımı beyninizin bir tarafına yazarak, Lübnan tezkeresindeki tartışmaları hatırlayın?Sadece "mikser Soros"un kanaati değil ki?Bir de şuradan bakın? Amerikalı "global mikser" George Soros'un "Türkiye'nin en iyi ihraç ürünü askeridir" şeklinde pervasızca seslendirdiği söylem, kendi kendine öylesine sarf ettiği bir lakırdı değildir. Bu söylemin, BOP sürecinde ABD ve Batı dünyasının maalesef "genel kanaat"i ve "Türk askerine bakış tarzı" olduğu, Afganistan, Irak ve Lübnan'a Türk askerinin gönderilmesi bağlamındaki tartışmalardan anlaşılmaktadır.Nitekim Irak tezkeresi ekseninde, AKP ve Bakan Ali Babacan ile Amerikan şefleri arasında "Şu kadar dolar olursa olur, şu kadar olmaz?" şeklinde medyaya bile yansıyan pazarlıkları ve "akçeli politik atraksiyonları" hatırlayın? Tarihin hiçbir devrinde Türk askerine nispet edilemeyecek böylesi "bir nevi modern lejyoner"lik yaklaşımı, Türk milletini içten içe kemiren ve yüreğindeki "askerlik karakteri ve sevgisi"ni örseleyen tesiri yüksek bir kurttur. En zararlı BOP kurdu? Bu kurt, maalesef milletimizin gönlüne düşürülmeye çalışılmaktadır.Böylesi bir "arka planın sürüklediği tezkereler", ne "milli menfaat" kavramı ile, ne de BM kararına uymakla kamuflaj edilebilir. Bu sebeple her gün üç-beş evladını şehit veren milletimiz, Türk askerine yönelik bu "BOP"tan yaklaşımın farkındadır, bu yaklaşım tarzından mustariptir. Başbakan Erdoğan'ın bağrı yanık Türk milletinin "artık şehit cenazesi görmek istemiyoruz" şeklindeki haklı sitemlerine "askerlik öyle yan gelip yatma yeri değil?" gafıyla karşılık vermesi veya kendisinden bir başsağlığı telefonu bekleyen bağrı yanık şehit anaların feryatlarını "Telefonda bunları mı dinleyeceğim ben?" şeklinde yaklaşımı, işin cabasıdır.Büyükanıt Paşa'dan "onurlu çıkış"BOP süreciyle hızlandırılan ve "Türk askerinin şahsında aslında Türk milletini hedef alan bu yürek erozyonu"na maruz bırakılmak istenen Türk milletinin gönlüne, Genelkurmay Başkanı Org. Yaşar Büyükanıt su serpti, milletimiz nefes aldı. Büyükanıt Paşa "Şehit analarının ellerinden öperim, şehit babalarının da yanaklarından? Onlar her şeylerinde haklılar. Onların her şeyleri başımızın tacıdır. Ne derlerse hakları var?", "Türk askerine hiç kimse emir veremez. Hiç kimse Lübnan'daki silahsızlandırma işinde kullanamaz" ve "Hiç kimse Türk askerini terörle mücadele için Afganistan'a gönderemez" çıkışlarıyla su serpti. Org. Büyükanıt, bu "milli duruş" ve "onurlu çıkış"larıyla, BOP'un eşbaşkanı veya taşeronu olan kimi siyasiler tarafından kanatılan milletimizin ve şehit analarının yürek yaralarına merhem olmaya çalışıyor, merhem oluyor. Bu "onurlu tablo" bile, askerin "milli duruşu" kadar, politik esnafın da "milli duruş" sahibi olması gerektiğini algılamak için yeterlidir. Türk askerindeki bu "milli-onurlu duruş", "dıştan icazetli siyaset" erbabının "hariçten güdümlü yasal manevralar"la ters-yüz edilmesi ihtimalini göz önüne almak gerekmektedir. Niye mi?BOP'çuların Afganistan çuvalı?Düşünün, "Kandahar operasyonu ve Afganistan'daki güçlerin takviyesinin NATO Dışişleri bakanlarının 8 Aralık 2005 tarihli toplantısında kararlaştırıldığı, sözkonusu kararın altında Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün de imzasının olduğu" konuşuluyor. Dahası, AKP'nin o dönemde ret oyu kullandığı 10 Ekim 2001 tarihli "MHP-ANAP-DSP hükümeti"nin tezkeresi, AKP'ye bugün, Türk askerini NATO kapsamında Afganistan'a göndermek için gerekli yetkiyi veriyor. Ankara'daki BOP'çular, Lübnan'dan sonra "Afganistan'ın çatışma bölgelerine ilave Türk askerinin gönderilmesi" aşını pişirmeye çalışıyorlar? Genelkurmay Başkanı Org. Büyükanıt ise "Asla Türk Silahlı Kuvvetleri'nden terörle mücadele amacıyla bir tek asker bile Afganistan'a gidemez" diyor. BOP'çuların pişmiş aşına "su" katıyor.Türk askeri, Org. Büyükanıt'ın şahsında tam bir "milli rota" üzerinde olduğunu dünyaya deklare ediyor.Tam bağımsızlık ve tam millilik?Bu vaziyet bile, Türk devleti ve Türk milletinin "milli menfaatleri"nin korunabilmesi için, Türk askeri kadar, belki ondan da önce, "yasal çarkı" elinde tutmak suretiyle Türk askerinin adımlarını belirlemek pozisyonu bulunan Türk siyasetinin "milli rota" üzere olmasını, "yerli olması"nı, icazetini milletten almasını, BOP gibi "ecnebi projelerinin "eklentisi olmamasını zaruri kılmaktadır. Yani "milli rota" üzerinde sivil-asker bütünlüğü şart?Türk milletinin geleceğinin aydınlığı, ancak bu "milli uyum", "milli çözüm" ve "milli bütünlük" ile sağlanabilir. Bağımsız Türkiye Partisi'den gayrı nerede böyle "somut, tam ve köklü siyasi milliliğe" rastlayabilir misiniz? Varsa rastlayan, bana da haber salsın lütfen?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
Memur ve emeklileri ilgilendiriyor
5 aylık enflasyon farkı netleşti
İBB'ye 5. dalga operasyonda gelişme
3 kişi tutuklandı
Sonuç üçüncü turda geldi
Kurtulmuş yeniden TBMM Başkanı seçildi
Bolu'da ağır taşıtların geçişine izin yok
Valilik açıkladı
"Bir kaybımız var inşallah canlı olarak ulaşırız"
Trabzon Valisi Aziz Yıldırım'dan açıklama
CHP lideri TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu
'Bugünkü mağdurlar yarının iktidarıdır'
2.5 milyar sterlin hala bloke!
İngeltere'den Abramovich'e tehdit
İşte resmi vakfe günü
Arafat'a çıkışlar yarın başlıyor
Üniversite artık ilgi çekmiyor mu?
YKS'ye başvuran sayısında şok düşüş
Bıçağı yanlış bileyleme risk sebebi
Kurban öncesi uzmanından önemli uyarı!
Yollar göle döndü
Trabzon'u sağanak vurdu
Yardım kuyruğundaki insanları katlediyorlar
Tarih böyle adi bir millete tanık olmadı
Eski Bakan Nebati gibi konuştu
Bakan Şimşek'in de gözleri parlıyor
Maaşta özel sektör ikiye katlanıyor
Belediyeler yolunacak kaz olarak mı görülüyor?
Memur ve emeklileri ilgilendiriyor
5 aylık enflasyon farkı netleşti
İBB'ye 5. dalga operasyonda gelişme
3 kişi tutuklandı
123456789101112131415
Memur ve emeklileri ilgilendiriyor
5 aylık enflasyon farkı netleşti
İBB'ye 5. dalga operasyonda gelişme
3 kişi tutuklandı
Sonuç üçüncü turda geldi
Kurtulmuş yeniden TBMM Başkanı seçildi
Bolu'da ağır taşıtların geçişine izin yok
Valilik açıkladı
"Bir kaybımız var inşallah canlı olarak ulaşırız"
Trabzon Valisi Aziz Yıldırım'dan açıklama
CHP lideri TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu
'Bugünkü mağdurlar yarının iktidarıdır'
2.5 milyar sterlin hala bloke!
İngeltere'den Abramovich'e tehdit
İşte resmi vakfe günü
Arafat'a çıkışlar yarın başlıyor
Üniversite artık ilgi çekmiyor mu?
YKS'ye başvuran sayısında şok düşüş
Bıçağı yanlış bileyleme risk sebebi
Kurban öncesi uzmanından önemli uyarı!
Yollar göle döndü
Trabzon'u sağanak vurdu
Yardım kuyruğundaki insanları katlediyorlar
Tarih böyle adi bir millete tanık olmadı
Eski Bakan Nebati gibi konuştu
Bakan Şimşek'in de gözleri parlıyor
Maaşta özel sektör ikiye katlanıyor
Belediyeler yolunacak kaz olarak mı görülüyor?
Memur ve emeklileri ilgilendiriyor
5 aylık enflasyon farkı netleşti
İBB'ye 5. dalga operasyonda gelişme
3 kişi tutuklandı
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.