logo
26 NİSAN 2024

Bor 'milli güvenlik' meselesidir

07.05.2003 00:00:00
Bir devletin ayakta kalabilmesi için yeraltı maden kaynaklarının önemine dikkat çeken araştırmacı-yazar M. Mustafa Çınkı, "Sadece Bor'a değil, tüm yeraltı kaynaklarımıza sahip çıkmak artık milli güvenlik meselesi halini almıştır" diyor

Türkiye'de bir Bor tartışması yaşanıyor. Bazıları Bor'un o kadar büyütülmemesi gerektiğini söylüyorlar. Çok önemli olduğunu söyleyenler var. Bor, Türkiye için önemli bir maden mi?

Mustafa Çınkı- Sadece Bor değil, bütün madenler, her devlet için çok büyük önem taşır. Sanayinin temel girdisi yeraltı kaynaklarıdır. Yeraltı kaynakları bir devletin gücünün de temel göstergelerinden bir tanesidir. Eğer yer altı kaynaklarınızı sanayinizde kullanıyorsanız bu kaynaklar o ülke ve o ülkenin ulusu için çok ciddi önem taşır. Çünkü ondan çok ciddi katma değer meydana getirirsiniz. Ama, sanayide kullanmıyor, yerin altından çıkartıp yabancılara hammadde kaynağı olarak gönderiyorsanız, yer altı kaynaklarınızın hiç bir önemi yok demektir.

BOR'UN TÜRKİYE İÇİN ÖNEMİ

Yüksek teknoloji pazarı yaklaşık 1,5 trilyon dolarlık bir paya sahiptir. Bu pazarın hammadde altyapısı, madenler, petrol rafine ürünleri ve malzeme mühendisliği olmak üzere toplam 40 milyar dolarlık bir büyüklüğe sahiptir. Malzeme mühendisliği dediğiniz zaman yüksek teknoloji ürünlerinin hepsinin içine Bor girer. Bunun 2 milyar dolarlık bölümünü hammadde alt tabanı olarak kabul edecek olursak ve bundan 1,5 trilyon dolarlık bir katmadeğer yaratıldığını düşünürsek, Bor'un önemsiz olduğunu söylemek akıl kârı değildir. Onun için "Bor önemsizdir" yaklaşımının arkasındaki düşünceyi iyi okumak lazımdır.

Türkiye'deki Bor rezervlerinin miktarı biliniyor mu?

Çınkı- İngiltere'de, endüstriyel hammadde tröstü Rio Tinto ile yakın ilişkileri olan Boron İnternational Ltd.'in verileri var. Bu şirketin raporlarında ABD'de 100 milyon tonun üzerinde Bor cevheri gözükürken, yine ABD'de Bor yataklarını işleten Rio Tinto'nun 2002 yılı faaliyet raporlarında 30 milyon ton gibi bir rakamla karşı karşıya kalıyoruz. Geçen sene Kütahya'da bir yabancı profesöre rastladım. Akademik ilişkilerini kullanarak Türkiye'de Bor çıkan yerlerde araştırma yapmaya gelmişti. Ondan öğrendik ki geçen sene Mart ayında, yurtdışındaki muhtelif üniversitelerden, yaklaşık 60 civarında profesör, özellikle Batı Anadolu'muzdaki maden varlığını ve jeolojik yapıyı incelemek üzere gelmişler. Onlar, "Neden Gediz'in batısında daha çok bulunuyor?" yaklaşımında bulunuyorlar. Demek ki Gediz'in doğusunda da var. Gediz grabelinin batısı için söylenen rakamlar 2,5-5 milyar ton arasında değişiyor.

Dünya rezervlerinin % 60-70'i Türkiye'de deniliyor. Doğru mu?

Çınkı- Bence onun çok çok daha ötesinde. % 90'ın da üzerinde olabilir.

BUSH BOŞUNA

KONUŞMADI

ABD'nin Bor rezervinin 30 milyon ton olduğunu söylediniz. Bu rezerv ne zaman biter?

Çınkı- Deklere ettiklerine göre 10 yıl sonra biter. Stratejik olarak ayırdıkları bir rezerv yoksa 10 yıl içinde biter.

ABD'de, alternatif enerji kaynaklarına büyük bir yönelme var. Kendi rezervleri madem ki tükenmeye bu kadar yakın, niye Bor üzerinde yatırım yapıyorlar?

Çınkı- Amerika, bir hegemon güç. Eğer kendisinde yoksa mesele değil. Amerika'da petrol de yok. Ama, Amerika petrol tüketmekten geri kalmıyor. 1970'li yıllardan beri ABD'de, alternatif enerji kaynakları konusunda birçok üniversite, araştırma gurubu çalışıyor. Bunlardan bir tanesi de Millenium Cell. Kendisine enerji kaynağı olarak Bor ve Bor'un hidrojen taşıyıcı özelliğini seçmiş. Millenium Cell'in arkasında çok ciddi anlamda otomobil sektörü var. Otomobil üreticilerinin lideri Daimler Chrysler, Rio Tinto'nun alt şirketi U.S. Borax, aynı zamanda Mullenium Cell'in stratejik ortağıdır. Bu tür teknolojilerin yakın bir gelecekte hayata geçirileceği noktasında kuvvetli bir emare teşkil eden nokta, Daimler Chrysler'in yaklaşık 10'a yakın otomotiv firmasını stratejik ortak olarak belirlemesidir.









































İhtiyaç duyulduğu zaman hidrojen üreten bir sistemle Bor'dan hidrojen üreterek bugüne kadar beş arabada denediler. Çok olumlu sonuç aldılar. Önümüzdeki Ağustos'ta aynı sistemle çalışan bir vapur tanıtıma girecek. Geçtiğimiz Temmuz ayında zırhlı personel taşıyıcılarda, tanklarda, lojistik ikmal sağlayan araçlarda kullanılmak üzere teknoloji satın aldılar.

Bor ile çalışan otomobil var mı?

Çınkı- Var.

Bu sistem otomobil sektöründe tam manasıyla ne zaman devreye girer?

Çınkı- Bunu bir devrim olarak değerlendirmek lazım. Sanayi devrimi birdenbire oluşmadı. Yine, atomun gücü keşfedildikten sonra hemen nükleer santraller kurulmadı. Sanıyorum bir geçiş dönemi olacak. Önümüzdeki beş yıl içerisinde sektörün kapasitesinin 400-500 milyar dolarlara ulaşacağına dair bilim adamlarının ifadeleri var.

Enerji sektöründe, yeni santrallerde kullanılması söz konusu mu?

Çınkı- Başkan Bush'un, 6 Şubat'taki açıklamasına bakılacak olursa önümüzdeki 15 yıl içerisinde hava kirliliği yaratan elektrik üretiminden vazgeçilecek. 1997 yılında Florida Üniversitesinden üç Fizik bilim adamının Bilim Dergisinde yayınlamış olduğu bir makale var. Yedi yıl içerisinde Bor füzyon santrallerinin hayata geçirilebileceği ifade ediliyordu. Sene 2003. Sanıyorum önemli bir takım adımlar atılmış olacak ki ABD Başkanı bu kadar cüretkâr bir açıklamada bulunuyor.

TÜRK MİLLETİ

BİLMESİN İSTENİYOR

Bir enerji devrimi ile karşı karşıyayız. Ama bizdeki Bor rezervlerinin önemsiz olduğunu söyleyen bilim adamları var. Öyle bir tablo çizdiniz ki bu gerçekleşirse Türkiye, dünyanın bir numaralı ülkesi olacak. Peki, Bor'u neden bu kadar değersiz göstermeye çalışıyorlar?

Çınkı- Bor iyi bir hidrojen taşıyıcı. Dünyanın en zengin Bor rezervleri de bizde. Demek ki dünyanın en fazla hidrojen taşıma kapasitesine sahip ülkesi Türkiye'dir. Onun için "Bor önemsizdir" diyenler, bu ülkenin iç dinamiklerinin sesini dile getirmiyorlar. Türk ulusu bunu bilmesin, elindeki bu kaynaklardan haberdar olmasın, istiyorlar.

Bor'u hammadde olarak satmakla, ürüne dönüştürmek arasında bir mukayese yapılırsa nasıl bir rakam ortaya çıkar?

Çınkı- İleri kullanımlarda rakamlar inanılmaz boyutlara çıkıyor. Örneğin 270 dolara sattığınız bir ton Kolemanit'i, element hale getirirseniz kilogramı 3-4 bin dolarlar gibi rakamlar ortaya çıkıyor. Buradan çıkan sonuç şu: Biz sahip olduğumuz kaynakları yabancı endüstrilerin çıkarına mı teslim edeceğiz, yoksa onu kendi endüstrimizin eline mi teslim edeceğiz? Türkiye bir tercihte yol ayrımının ucunda.

Bor, başlı başına bu endüstri devrimini sağlayacak bir imkan öyle mi?

Çınkı- Biz, çağdaşlaşmayı genelde Batı kültürünün ürettiği davranışları benimseme olarak algılıyoruz. Ama bu ülkeyi kuranların ifade ettiği çağdaşlaşma sanayileşme ile eşdeğerdir. Bor, bir fırsattır. Bu fırsatı yakalarsa Türkiye yeni ufuklar açar.

ÜLKEMİZE YÖNELEN TEHDİT

Şu anda Bor madenlerini almaya çalışan yabancı şirketler var mı?

Çınkı- Var. Bu bağlamda Rio Tinto, Türkiye'deki Bor yataklarından vaz geçmez, geçmesi de mümkün değildir. Avrupa, Amerika sanayisi, Türkiye'deki Bor yataklarını kendi sanayisine hizmet etmek üzere konuşlandırmak arzusundan asla vazgeçmez. Amerika'da bir kişi yılda 1 800 ton maden tüketiyor. Bizde bu rakam 100 ton. Amerika'nın bu ihtiyacı tedarik etmek için her yolu denediğini bilmeyen yok. O zaman Bor'a sahip çıkmak hususunda bir milli güvenlik politikası gerekiyor.

Çınkı- Sadece Bor'a değil, tüm yeraltı kaynaklarımıza sahip çıkmak artık ulusal güvenlik meselesi halini almıştır. Bir devletin yaşayabilmesi için en somut kaynaklar madenlerdir. Yeraltı kaynağınız varsa, o kaynağı ileri ürün haline dönüştürüyorsanız sizin bir kıymet-i harbiyeniz vardır. Sanayileşmiş devletler Osmanlı topraklarına demiryolu yapıyor diye birtakım imtiyazlarla geldiler. Bunlardan biri de Chaster idi. Chaster, Diyarbakır'dan Kerkük-Musul'a-Süleymaniye'ye uzanan 2 bin km'lik hat boyunca bir demiryolu ağının sağında ve solunda toplam 40 km'lik alandaki yeraltı kaynaklarının 99 yıllığına işletim hakkını istedi. Bu epeyce tartışıldı. Cumhuriyetin ilk yıllarında hükümet bunu imzaladı ama Atatürk yırtıp çöpe attı. Chaster projesi bugün özellikle Anglo-Amerikan ortaklıklar tarafından titizlikle takip edilen bir projedir.

Galiba bu husus olayı özetliyor.

Çınkı- Evet! Osmanlıyı yıkan petroldü. Yeraltı kaynaklarıydı. Bugün Türkiye'ye yönelen tehdit de bu. n
ABD Dışişleri Bakanlığı'nda kritik istifa
Ülkesinin Gazze politikasına tepki olarak
KKTC Başbakanı İsias Otel davası için Adıyaman'da
'Bu artık KKTC'nin davasıdır"
Kurulan şirket sayısı azaldı
Mart ayında 1678 şirket kapandı
Son operasyon Hakkı Saral çetesine
10 ayda 454 suç örgütü çökertildi
Özgür Özel disiplin için harekete geçiyor
Partiden kesin ihraç edilecekler
323 gayrimenkul için ihale yapılacak
Kızılay taşınmazlarını satıyor
'Katliamınıza dikkat çekmek antisemitizm değildir'
Sanders'tan Netanyahu'ya sert yanıt
'Hamas liderlerini öldürün, Refah'ı işgal edin'
İsrailli bakandan Mossad'a çağrı
İsrail'e de füze saldırısı düzenlendi
Husiler İsrail gemisini vurdu
Düşme anı araç içi kamerasında kaydedildi
Kapısı açık otobüsten düştü
Hande Fırat sergisi bakanlık desteği ile açıldı
Kabine toplantısı gibi sergi açılışı
Çocuğunu uyaran kadın öğretmeni yumrukladı
Zorba veli kamerada!
14 bin koşucu finişi görecek
Katılımda rekor geldi, şimdi sıra derecelerde!
İnsan ‘kokuşmuş bir sudan’ yaratıldığını bilmiyor mu?
Ekonomiyi soğutmaya devam
IMF'siz IMF programı uygulanacak
ABD Dışişleri Bakanlığı'nda kritik istifa
Ülkesinin Gazze politikasına tepki olarak
KKTC Başbakanı İsias Otel davası için Adıyaman'da
'Bu artık KKTC'nin davasıdır"
Kurulan şirket sayısı azaldı
Mart ayında 1678 şirket kapandı
Son operasyon Hakkı Saral çetesine
10 ayda 454 suç örgütü çökertildi
Özgür Özel disiplin için harekete geçiyor
Partiden kesin ihraç edilecekler
323 gayrimenkul için ihale yapılacak
Kızılay taşınmazlarını satıyor
'Katliamınıza dikkat çekmek antisemitizm değildir'
Sanders'tan Netanyahu'ya sert yanıt
'Hamas liderlerini öldürün, Refah'ı işgal edin'
İsrailli bakandan Mossad'a çağrı
İsrail'e de füze saldırısı düzenlendi
Husiler İsrail gemisini vurdu
Düşme anı araç içi kamerasında kaydedildi
Kapısı açık otobüsten düştü
Hande Fırat sergisi bakanlık desteği ile açıldı
Kabine toplantısı gibi sergi açılışı
Çocuğunu uyaran kadın öğretmeni yumrukladı
Zorba veli kamerada!
14 bin koşucu finişi görecek
Katılımda rekor geldi, şimdi sıra derecelerde!
İnsan ‘kokuşmuş bir sudan’ yaratıldığını bilmiyor mu?
Ekonomiyi soğutmaya devam
IMF'siz IMF programı uygulanacak

Bakanlıktan 'IBAN kiralama' uyarısı

Ticaret Bakanlığı, vatandaşları IBAN kiralama ilanlarına karşı uyararak, bu tür eylemlerin 'Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Kanunu' kapsamında suç teşkil ettiğini bildirdi. Peki, 'IBAN kiralama' nedir ve dolandırıcılar bunu nasıl fırsata çeviriyor?
26.04.2024 11:26:00 / Güncelleme: 26.04.2024 11:29:42
Fahri Fatih Özcan
Bakanlıktan 'IBAN kiralama' uyarısı
Bakanlıktan 'IBAN kiralama' uyarısı
Ticaret Bakanlığı, vatandaşları IBAN kiralama ilanlarına karşı uyararak, bu tür eylemlerin 'Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Kanunu' kapsamında suç teşkil ettiğini bildirdi. Bakanlık, sosyal mühendislik dolandırıcılığına karşı dikkatli olunması gerektiğini vurguladı.

Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, banka hesaplarının maddi menfaat karşılığında başkaları tarafından kullanılmasına izin vermenin yasalara aykırı olduğu belirtildi. Ayrıca, dolandırıcıların özellikle öğrenci, ev hanımı gibi gelir kaynağı kısıtlı olan veya yaşlı, engelli gibi daha hassas tüketicileri hedef aldığına dikkat çekildi.

Ticaret Bakanlığı ve Türkiye Bankalar Birliği iş birliğiyle gerçekleştirilen 'Sosyal Mühendislik Dolandırıcılığını Önleme Çalıştayı'nda konuyla ilgili aksiyon almak için iş birliği yapma yönünde anlaşmaya varıldı. Çalıştayda, ilgili bakanlıklar, kamu kurumları ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, dolandırıcılık yöntemleri ve önleme stratejileri üzerine görüş alışverişinde bulundu.

Vatandaşlara, aldatıcı tekliflere karşı tedbirli olmaları ve bu tür ilanlara itibar etmemeleri çağrısında bulunuldu. Bakanlık, bu tür dolandırıcılık faaliyetlerinin hem bireylerin hem de ülkenin ekonomik güvenliğine zarar verdiğini ve kayıt dışı ekonomiyle mücadelenin önemine vurgu yaptı.


IBAN kiralama nedir?


IBAN kiralama, kişilerin maddi menfaat karşılığında kendi banka hesaplarını başkalarına geçici olarak kiralaması işlemidir. Bu süreçte, hesap sahibi kişi, hesabını belirli bir süre veya işlem için başka bir kişiye devretmekte, para yatırılmasına ve çekilmesine izin vermektedir. Ancak, bu işlem genellikle dolandırıcılar için bir fırsat haline gelmektedir ve yasal olmayan faaliyetlerde kullanılabilir.

Dolandırıcılar, "Hesap açma kotamız doldu, tamamen yasal, hiçbir risk yok, hesaplarınızı geçici olarak kullanacağız sadece" gibi bahaneler kullanarak, asıl dolandırıcılar tarafından bir bankadan hesap açmanızı ve o hesaba ait kartı ve internet bankacılığını kendilerine teslim etmenizi isteyebilir. Bu tür dolandırıcılık faaliyetleri, 'Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Kanunu' kapsamında suç teşkil etmektedir ve ciddi yasal sonuçlar doğurabilir.


Dolandırıcılara karşı dikkatli olun


Dolandırıcılar haksız çıkar elde etmek için her türlü yöntemi kullanmaktan çekinmiyor. Bu yöntemlere karşı vatandaşın bilinçli ve çok dikkatli olması gerekiyor. Dolandırıcılardan korunmak için alabileceğiniz bazı önlemleri sıraladık.

1. Bilinmeyen numaralardan gelen mesajları dikkatlice inceleyin ve bu mesajlara tepki vermeden önce gönderenin gerçekten güvenilir olduğundan emin olun.

2. SMS yoluyla gelen mesajlarda veya aramalarda kişisel bilgilerinizi paylaşmaktan kaçının. Banka bilgileri, şifreler veya diğer hassas bilgilerinizi asla paylaşmamaya özen gösterin.

3. Eğer bir kurum, banka veya diğer resmi bir kaynak sizi SMS ile bilgilendiriyorsa, bu bilgiyi doğrulamak için kendi web sitelerini veya müşteri hizmetlerini arayarak kontrol edin.

4. Mobil cihazınıza güvenlik uygulamaları yükleyerek, kötü amaçlı yazılımlara ve SMS dolandırıcılığına karşı ek koruma sağlayabilirsiniz.

5. Bilinmeyen veya güvensiz kaynaklardan gelen bağlantılara tıklamaktan kaçının. Bu bağlantılar, zararlı yazılımları indirebilir veya dolandırıcılık amaçlı olabilir.

6. İki aşamalı doğrulama, hesaplarınızın güvenliğini artırmak için etkili bir yöntemdir. Bu, hesabınıza erişim sağlamak için sadece şifrenizin yanı sıra başka bir doğrulama adımının daha geçilmesini gerektirir.

7. Mobil operatörünüzün sunduğu güvenlik hizmetlerini kullanın. Örneğin, spam mesajları filtreleme veya güvenlik duvarı hizmetleri gibi seçeneklerle telefonunuzu koruyabilirsiniz.

8. Eğer dolandırıcılar tarafından gelen bir SMS aldıysanız, bunu operatörünüze ve yetkili kuruluşlara bildirin. Bu sayede diğer kullanıcıların da bu tür dolandırıcılıklardan haberdar olmalarına yardımcı olabilirsiniz.

Bu öneriler, dolandırıcılık ve dolandırıcılıktan korunma yöntemleri konusunda uzman kaynaklar tarafından sağlanmıştır. Her zaman şüpheli durumlarda resmi kurumlarla iletişime geçmek ve güncel güvenlik uygulamalarını takip etmek önemlidir.

Ankara'da 4 milyon TL değerinde sahte gıda ele geçirildi

Ankara'nın Mamak ilçesinde jandarma ekipleri sahte gıda üretimi ve satışı yapan bir iş yerine operasyon düzenledi
26.04.2024 10:43:00
İhlas Haber Ajansı
Ankara'da 4 milyon TL değerinde sahte gıda ele geçirildi
Ankara'da 4 milyon TL değerinde sahte gıda ele geçirildi
Ankara'nın Mamak ilçesinde jandarma ekipleri sahte gıda üretimi ve satışı yapan bir iş yerine operasyon düzenledi. Operasyon sonucu piyasa değeri 4 milyon Türk Lirası olan sahte gıda ele geçirildi.

Ankara İl Jandarma Komutanlığınca kaçakçılığın önlenmesine yönelik sürdürülen çalışmalar kapsamında Mamak ilçesinde sahte gıda üretimi ve satışı yapılan iş yerine operasyon düzenlendi. Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından yapılan araştırma sonucunda G.K. isimli şahsın iş yerinde sahte gıda üretimi ve satışı yaptığı bilgisine ulaşıldı.

25 Nisan tarihinde KOM Şube Müdürlüğü ve Mamak İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri tarafından düzenlenen operasyonda şüpheli şahsın iş yerinde yapılan aramada piyasa değeri yaklaşık 4 milyon Türk Lirası olan 12 bin 230 kilogram sahte gıda ve 10 bin adet çeşitli gıda firmalarına ait etiket ele geçirildi. Ele geçen malzemelere jandarma ekipleri tarafından el konuldu ve G.K. isimli şahıs hakkında adli işlemlere başlandı.

Bakan Yerlikaya: 10 ayda 454 organize suç örgütü çökertildi

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Bursa merkezli 7 ilde düzenlenen 'Mahzen-32' operasyonları ile elebaşılığını cezaevinde olan Ümit Saral'ın kardeşi Hakkı Saral'ın yaptığı suç örgütünün çökertildiğini açıkladı. Yerlikaya, '10 aylık süre içinde; 454 organize suç örgütünü çökerttik.' dedi.
26.04.2024 08:46:00
İhlas Haber Ajansı
Bakan Yerlikaya: 10 ayda 454 organize suç örgütü çökertildi
Bakan Yerlikaya: 10 ayda 454 organize suç örgütü çökertildi
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'nın paylaştığı bilgilere göre, Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü KOM Başkanlığı koordinesinde; Bursa İl Emniyet Müdürlüğü KOM Şube Müdürlüğünce yapılan çalışmalar sonucu Bursa merkezli İstanbul, Ankara, Trabzon, Sakarya, Yalova ve Diyarbakır'da 'Mahzen-32' operasyonları düzenlendi. Düzenlenen operasyonlarda organize suç örgütü üyesi şüphelilerin; Bursa merkez ve İnegöl'de vadeli araç alım satım faaliyetlerinde bulunarak vatandaşlarımızdan silah zoruyla yüksek miktarlarda para tahsilatı yaptıkları, Bursa'ya il dışından getirdikleri tetikçiler vasıtasıyla para vermeyi kabul etmeyen kişilere ve bu kişilerin işyerlerine yönelik silahlı saldırı düzenledikleri, Bursa'ya farklı illerden gelerek vadeli araç alımı yapanların adreslerini tespit ettikleri ve bu kişileri hürriyetlerinden yoksun bırakarak darp ettikleri, araç alım satımı nedeniyle kişiler arasında meydana gelen alacak verecek konularına müdahil oldukları ve sözde mahkemeler kurarak haksız menfaat sağladıkları, silahla ölüm tehdidinde bulundukları kişilerin işyerlerine ve araçlarına zorla el koydukları ve bu malları örgüt üyelerinin üzerine geçirdikleri, silah ve tehdit zoru ile el konulan araçları hediye adı altında örgütün elebaşına verdikleri ve suç faaliyetleri esnasında, güvenlik güçlerine yönelik silahlı saldırıda bulundukları tespit edildi.


Operasyonlarda elebaşının da içerisinde bulunduğu organize suç örgütü üyesi 24 şüpheli yakalandı. Operasyonlar sonucu, 15 adet ruhsatsız tabanca, çok sayıda çek ve senet ile çok miktarda nakit paraya el konuldu.

10 ayda 454 organize suç örgütü çökertildi

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, organize suç örgütlerine yönelik düzenlenen operasyonlar hakkında bilgi verdiği paylaşımında, '10 aylık süre içinde; 454 organize suç örgütünü çökerttik. Bu suç örgütlerini isim isim kamuoyu ile paylaştık. Organize suç örgütlerine yönelik toplam bin 201 operasyon düzenledik. 8 bin 260 şüpheli yakalandık. Bunlardan; 3 bin 58'i tutuklandı. Bin 740'ı hakkında adli kontrol kararı verildi" ifadelerine yer verdi.

Depremzedelere çadır satan Kızılay, taşınmazlarını satıyor

Depremde yurttaşa parayla çadır veren kurum şimdi de taşınmaz bağışlarını elden çıkarıyor. 323 gayrimenkulünden gelen parayla İstanbul Etiler’de konut ve işyeri yapılacak, Ankara’da AVM yenilenecek.
26.04.2024 07:57:00
Cumhuriyet
Depremzedelere çadır satan Kızılay, taşınmazlarını satıyor
Depremzedelere çadır satan Kızılay, taşınmazlarını satıyor
Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinde yurttaş karda soğukta sokakta kalırken Kızılay, elindeki çadırları bedava dağıtmak yerine parayla sattı. Skandalın ortaya çıkmasıyla kurum başkanı koltuğunu kaybetti.

Deprem dönemi tepkilerin odağında olan Kızılay şimdi de bağış yoluyla kendisine emanet edilen 323 gayrimenkulü "ekonomik ömrünü doldurdukları" gerekçesiyle "dönüştürecek".

Cumhuriyet'ten Mustafa Çakır'ın haberine göre Kızılay Taşınmaz Yönetimi Genel Müdürlüğü ve Ankara Üniversitesi Gayrimenkul Geliştirme ve Yönetimi Anabilim Dalı öğretim üyeleri, "Kızılay'a insani yardımlar için kaynak oluşturmak" gerekçesiyle proje başlattı.

İKİ PROJE OLACAK

Bu proje kapsamında 70-80 yıllık ekonomik ömrünü tamamlamış 178'i boş durumdaki 323 gayrimenkul için elektronik ortamda herkese açık ihale yapılacak.

Cumhuriyet'in Kızılay'dan aldığı bilgiye göre bazıları boş tarla, bazıları eski konut olan bu gayrimenkuller satılacak. Bu satıştan elde edilecek gelir ise iki proje için kullanılacak. İstanbul'un lüks semtlerinden Etiler'de Akmerkez'in karşısında Kızılay'a ait arsa üzerinde ticaret ve konut alanı projesi gerçekleştirilecek. Diğer proje ise Ankara Kızılay'da bulunan AVM'de olacak. Kızılay AVM'nin özellikle üst katlarında "yenileme ve onarım" yapılacak.

KİRAYA VERECEK

Kızılay, Etiler'deki projeye ise özel önem veriyor. Büyük bir proje olacak bu yatırım sayesinde kira getirisi yüksek mülklere sahip olunması amaçlanıyor. Çeşitli yerlerdeki eski hisseli taşınmazlar satılarak mülkiyetin tamamen Kızılay'a ait olacağı gayrimenkuller elde edilecek. Alınan bu kararla "bağışçıların emanetini koruma ilkesi çerçevesinde" daha fazla ihtiyaç sahibine yardım etme olanağına kavuşulacağı bildirildi. Dönüştürme kapsamındaki taşınmazların 76'sının hisseli, 247'sinin ise tam mülkiyet olduğu kaydedildi. İstanbul Etiler'deki projenin altı yılda, Ankara'daki alışveriş merkezinin ise üç yıl içinde kendisini amorti edecekleri ve Kızılay'a insani yardımlar için gelir getirmeye başlayacakları savunuldu.


logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.