Koranavirüs nedeni ile zor günler geçiren vatandaş ihtiyaç kredisi paketlerine yoğun başvuruda bulundu.
Türkiye Bankalar Birliği (TBB) verilerine göre, Türkiye'de vatandaşların kredi borcu 3 Temmuz 2020 itibariyle 706 milyar TL'ye ulaşmış durumda. Bu kredilerin 343 milyar TL'si ihtiyaç, 239 milyar TL'si konut ve 8,6 milyar TL'si de taşıt kredilerinden oluşuyor.
Açıklanan son rakamlara göre Türkiye'de bankalara borcu olan kişilerin sayısı 2019 yılının Mayıs ayına oranla 356 bin kişi artış gösterdi. Kişi başına bankalara olan kredi borcu rakamı 17 bin 572 liradan 22 bin 87 liraya yükseldi ve 22 bin lira sınırı aşılmış oldu.
Tüketici kredilerinde ise son 1 yılda yaşanan artış yüzde 60.5 olarak açıklandı.
İşsizliğin ve borçlanmanın arttığı böyle bir durumda milletimiz ihtiyaçlarını karşılamak için bankalara gitmek zorunda kaldı. Almış olduğu kredi belirli bir süre geçinmesine sebep olsa da, üzerinde bulunan borç yükü günden güne artmış bulunuyor, faiz yükü ile, kredi borçları ile milletimizin sırtı tam bir kambur olmuş durumda.
Ne durumlara düştük değil mi? Millet karnını doyurmak evini geçindirmek için borç almak zorunda.
Milletimizin nabzını biraz olsun ölçmek için bu konuda yapılan yorumlara göz atmak istedim ve bir kaç vatandaşımızın yazmış olduğu yazılara değindim.
"Temel İhtiyaç kredisi benim de onaylandı 10 bin demiştik 10 bin geldi hesaba da yattı inşallah sizlere de olumlu sonuçlar gelir."
(Borç alabildi diye sevinen bir milletimiz var).
"Şimdi sayın devletimiz gönlünden ne koparsa onu veriyorsa biz de bu sahnede dilenci mi olmuş oluyoruz?"
"Dar gelirli vatandaşa para veremiyorsunuz bari kredi verin. İnsanlar aç aç. İş yok güç yok. Bu dönemi mutlaka atlatmaları lazım."
"Yabancı devletler milletine para dağıtıyorken bize geri ödemeli kredi bile vermiyorlar."
"Sanki ortaçağdayız aklım almıyor.
Biz ne günah işledik de bu belaya duçar olduk.
Hangi mazlumun ahını aldık
Hangi yetimin hakkına girdik
Hangi biçareyi görmezden geldik
Ne ettiysek biz kendimiz ettik, biz Yaradanı gücendirdik."
Evet, bu yorum ile bitirmek istedim. Çünkü gerçekten çok iyi bir yere değinmiş vatandaşımız. Biz ne günah işledik de bu durumdayız? Kimi görmezden geldik? Biz Yaradanı nasıl gücendirdik?
Bunların hepsinin cevabı var.
Bu durumlara düşmeden, refah içinde yaşayabileceğimiz çözümler bize zaten sunuldu. Ama milletimiz görmedi.
Yıllardır bizim refahımız, ülkemizin bekası için memleket memleket gezerek bize Milli Ekonomi Modeli'ni anlatan Prof. Dr. Haydar Baş'ı görmedik? Gördüysek de O'na inanmadık, O'na sahip çıkmadık, üstüne hadi canım nereden verecekmiş dedik değil mi? Kimi görmezden geldiğimiz belli.
Az vebale girmedik millet olarak. Doğruları görmedik, toplumsal ahlakımızı kaybettik, kredilerin faizlerin içinde boğulduk. Küresel güçlerin oyunlarına geldik. Onlar ne istedilerse onu yapmaları için müsaade verdik, oy verdik. Sonra öyle bir hale geldik ki samanı ithal ettik. İthal hayvanlar, ithal buğdaylar aldık. Borç batağına saplandık. Şu anda ne hale geldiğimiz belli.
Yabancı devletler para dağıtırken, Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızın Milli Ekonomi Modeli'ni gündemlerine alarak bu modeldeki projeleri uygularken, bizler vatandaşlarımızdan para istedik.
Ama çözüm hala var. Bağımsız Türkiye Partisi'nin iktidarı ile Milli Ekonomi Modeli'nin uygulanması ile ülkemiz bu borç batağından kurtulabilir, refah ve onurlu bir hayat yaşayabilmemiz için gerekli olan her şeyi bu modelde bulabiliriz. Yeter ki Milli Ekonomi Modeli'ni iyi anlayalım. İyi dinleyelim Meltem, Mesaj yayın organlarını; iyi okuyalım Yeni Mesaj Gazetemizi, iyi takip edelim Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Hüseyin Baş'ı.
Çözüm varken sırtımızı dönmeyelim, bir ve beraber olup bu çözümü hayatımıza geçirelim, etrafımıza anlatalım. Yeter görmezden geldiğimiz, batmadık mı batacağımız kadar. Şimdi borç batağından, ekonomik sıkıntılardan çıkma zamanı.
Çareyi söyledim. Çare Bağımsız Türkiye Partisi'nde, çare Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızın Milli Ekonomi Modeli'nde, çare Genel Başkanımız Hüseyin Baş ile bir ve beraber oluşumuz ile.
Türk Milleti, dünyanın en güçlü devleti ve milleti olmaya layık, bunu asla unutmayalım...
- Almanya'daki seçimler / 26.02.2025
- Olaylar silsilesi / 23.01.2025
- Ne yazmalıyım? / 26.09.2024
- Prof. Dr. Ali Ünal Emiroğlu / 20.07.2024
- Avrupa'da BTP / 28.02.2024
- Berlin’de Prof. Dr. Haydar Baş’ı andık / 18.04.2022
- Milli Ekonomi Modeli -8- / 26.03.2022
- Milli Ekonomi Modeli -7- / 23.03.2022
- Milli Ekonomi Modeli -6- / 21.03.2022