Süleyman Demirel'e atfedilen başlıktaki sözün geçerliliğinden şüphe yoktur herhalde!
Evde tencere kaynamıyorsa sıkıntı büyük demektir.
Peki, evde tencere niye kaynamaz, tencerenin içi niye boştur?
Cumhurbaşkanı, "Herkes evine ekmek götürüyor, kimse aç değil" diyor ama pazara giden kadınlar boş poşetlerle evlerine geri dönüyor. Haliyle tencerenin içine koyacak ne yağ alabiliyor, ne et alabiliyor ne de istediği sebzeyi alabiliyor...
Cumhurbaşkanı ve onun gibi düşünenlerin, vatandaş için uygun gördüğü kriter bir kuru ekmek olabilir ancak kuru ekmekle ne günler geçiyor, ne de çocuklar doyuyor.
Sarayda yaşayanların vatandaşın halinden anlamasını beklemek zaten hata olur. Herkes kendi derdini bilir, vatandaşın derdi boş tenceresine bir şeyler koyabilmek, sarayda yaşayanların derdi yazlık saray yaptırmak!
Atatürk'ün vefatından sonra 1939 yılında enflasyonla tanışan Türkiye'de o günkü enflasyon oranı yüzde 1.3'tü. Aradan geçen 82 yılda enflasyon sorununu çözebilen kimse çıkmadı. Bu 82 yılın yaklaşık 20 yılı AKP hükümetine ait. AKP, tek başına memlekete hükümet ettiği halde enflasyon canavarıyla baş etmeyi beceremedi.
Peki, nedir enflasyon?
Enflasyon, hayat pahalılığıdır. Enflasyon, geçim sıkıntısıdır. Enflasyon, Türk Lirası'nın değer kaybetmesidir, maaşların erim erim erimesidir. Enflasyon, boş tenceredir.
Bugün "Türkiye'nin en büyük sorunu nedir?" diye vatandaşa sorulduğunda "ekonomi" yanıtı alınıyor. O yüzden ülkemizde küçük bir mutlu azınlığın dışında hiç kimse hayatından memnun değil. Herkes ekonomik kaygılar taşıyor. Kendi için taşıyor, çocukları için taşıyor. Türkiye ekonomisinin kötü olmasından dolayı değil midir ki, gençlerimiz kendi ülkelerinden 'kaçıp kurtulmak' istiyor.
Türkiye'nin bu gerçeklerine gözlerini kapayan, halkın bu feryadına kulaklarını tıkayan hiç bir hükümetin yaşama şansı yoktur. Süleyman Demirel'in söylediği gibi, boş tencerenin yıkamayacağı iktidar yok. AKP'nin gidişinin ayak sesleri duyulmaya başlanmıştır.
Çözümü konuşmak gerekirse, aynı yöntemi kullanarak farklı sonuç beklemek ahmaklık olur. Bu güne kadar AKP hükümetinin önceki hükümetlerden farklı olarak uyguladığı ne var ki, sonları önceki hükümetlerden farklı olsun?
IMF'den borç almadık dediler fakat Türkiye'nin dış borcu 500 milyar dolara çıktı.
40 yıl önce, bir dönem yaşanan tüp kuyruklarını gösterdiler, bugün kışın ortasında doğal gaz yakamayan insanlar türettiler. Hatırlayın soğan ve patates kuyrukları da yine AKP döneminde olmuştu.
Türkiye'nin ekonomik tüm sorunlarını çözecek projeye sahip tek partisi Bağımsız Türkiye Partisi. Vatandaşın tüm sorununa çözüm üreten tek sistem, Milli Ekonomi Modeli ve Sosyal Devlet projeleridir. Köhnemiş, eskimiş sistemler tarihin çöp kutularında yerini alırken, vatandaşın hiç bir sorununa çözüm üretemezken bunlarda ısrar etmek intihardan farksız olur.
BTP Genel Başkanı Sayın Hüseyin Baş'ın özellikle gençlere güzel bir mesajı var: "15 sene sonra aramızda olamayacak kişilerin bizim kaderimizi belirlemelerine izin vermeyin." Gerçekten öyle değil mi! Çözümleri olmayanlar, aynı şeyi deneyecek olanlar Türkiye'nin geleceğini nasıl şekillendirebilir?
Boş tencerelerden gelen tıkırtılar, AKP'nin gidişinin ayak sesleri olarak duyuluyor. Boş tencereleri dolduracak sistemin anahtarı ise Sayın Hüseyin Baş'ın elinde.
- Asrın ahlaksızlığı / 18.02.2023
- İmar affını ‘kader’ çıkarmadı / 11.02.2023
- EYT’liler ilk maaşı ne zaman alır? / 04.02.2023
- Altılı Masa artık yok! / 28.01.2023
- Avantajları kaybeden seçimi kaybeder / 21.01.2023
- Basit bir ekonomi dersi! / 15.07.2022
- Hz. Ali'yi sevmek / 12.07.2022
- Teşekkürler… / 10.07.2022
- “Sarı bürokratlar”a sesleniş! / 26.05.2022