Brexit çatlağı büyüyor... AB'de bütçe kriz çıkardı
Avrupa Birliği'nin, İngiltere'nin ayrılması sonrası uzun dönemli bütçesinin nasıl harcanacağı şimdiden üye devletler arasında görüş ayrılıklarına yol açtı. Sığınmacılar için bütçe artışı büyük tartışmalara neden oldu
09.05.2018 00:00:00
Avrupa Birliği'nin (AB), İngiltere'nin ayrılması (Brexit) sonrası bütçesinin nasıl harcanacağı, üye devletlerin en az iki yıl sürecek çetin müzakerelerinin ardından netleşecek.
AB'nin 2021-2027 dönemi bütçesine yönelik Çok Yıllı Mali Çerçeve'de gelirlerin 1 trilyon 135 milyar avro olarak belirlenmesi Brexit sonrası küçülecek birliğin bütçesinin artırıldığı anlamına geliyor. İngiltere'nin AB'den ayrılması birlik bütçesinde yaklaşık 13 milyar avroluk bir açığa yol açacak.
En az iki yıl sürmesi beklenen bütçe müzakerelerinin, 27 üye devletin sığınmacı sorunu gibi çatışan menfaatleri nedeniyle zorlu geçmesi öngörülüyor. Bütçedeki büyüme önerisine genellikle bütçeye temel katkı sağlayan AB üyelerinin çok sıcak bakmadığı görülüyor.
AB bütçesinin en büyük katkı sağlayan ülkesi Almanya, bütçenin artırılmasına genel anlamda sıcak bakmasına rağmen üye ülkeler arasındaki "yük paylaşımının" daha adil bir şekilde dağıtılması gerektiğini savunuyor.
Alman savunma ve dışişleri bakanlarının ortak açıklamasında, "Almanya AB'yi güçlendirmek için sorumluluk almaya hazır, ancak tüm üyelerin yük paylaşımını üstlenmesi gerekiyor" ifadesi bulunuyor.
Aynı açıklamada bütçedeki büyümenin Almanya'ya her yıl ek 10 milyar avroya mal olacağına dikkati çekiliyor. Diğer önemli katkı sağlayan ülkelerden Hollanda ise bütçe önerisine açık bir şekilde karşı çıkıyor.
Hollanda Başbakanı Mark Rutte, Brexit sonrasında "daha küçük AB daha düşük bir bütçe anlamına gelmeli" diyerek Hollanda için önerinin kabul edilemez olduğunu açıkladı ve bütçe müzakerelerinin zorlu geçeceğine işaret ediyor.
'Bütçe gerçeklerle uyuşmalı'
Avusturya da bütçe önerisinin katkı sağlayan ülkelere "çok fazla yük bindirdiğini" savunuyor.
Başbakan Sebastian Kurz, "Bu öneri kabul edilebilir bir çözümden çok uzak. Amacımız Brexit sonrasında AB bütçesinin daha azalmış, ekonomik ve verimli bir bütçe olması" diye konuşmuştu.
Genel anlamda AB bütçesinin büyütülmesini destekleyen Fransa'nın bütçe önerisinin Ortak Tarım Politikası kısmına sert bir bir şekilde karşı çıktığı görülüyor.
Bütçe tasarısı bu çerçevede yüzde 5'lik bir kısıntıya gidilmesini öneriyor. İsveç ve Danimarka da bütçe önerisine tepki gösterenler arasında yer alıyor.
İsveç Savunma Bakanı Magdalena Andersson bütçe önerisini kabul etmeyeceklerini açık bir şekilde belirtirken, Danimarka Başbakanı Lars Lökke Rasmussen de AB'nin küçüldüğünü, bütçenin de bu gerçeği yansıtması gerektiğini savunuyor.
Sığınmacılar tartışma çıkardı
Diğer yandan özellikle sığınmacı karşıtı politikalarla ön plana çıkan ülkelerin bütçe önerisindeki sığınmacı politikaları, dış sınır kontrolü için yaklaşık 20 milyar avroluk artış önerisine tepki gösterdiği görülüyor. Macaristan'ın başı çektiği bu grup, sığınmacı politikasına yönelik harcamaların ulusal bütçelerden karşılanması gerektiğini savunuyor.
"AB'nin sığınmacılara bir sent bile vermemesi gerektiğini düşünüyoruz" diyen Macaristan Başbakanı Viktor Orban, AB fonlarının bölgesel kalkınma ve araştırma gibi kalemlerden kısılıp sığınmacılara aktarılmasının kabul edilemez olduğunu değerlendiriyor. Orban, AB'yi bütçeyi veto etmekle tehdit ediyor.
Bütçenin kabulü tüm üyelerin onayına bağlı
Uzun vadeli AB bütçesine ilişkin karar, Avrupa Parlamentosu'nun (AP) onayı ve üye ülkelerin AB Konseyi'ndeki oy birliği ile belirlenecek.
AB bütçesinde yer alan harcama kalemlerine ilişkin ödeneklerin yıllık tavanını önceden belirleyen Çok Yıllı Mali Çerçeve, bütçe disiplini ve kaynakların AB'nin politika öncelikleri doğrultusunda ve etkin şekilde dağılımını sağlamayı amaçlıyor. Yaklaşık 1 trilyon avroluk AB'nin mevcut mali çerçevesi 2014-2020 dönemini kapsıyor.
AB bütçesinde gelir kalemleri, büyük ölçüde üye ülkeler tarafından sağlanan kaynaklardan meydana geliyor. Bütçenin harcamalar kısmı tarım, ekonomik ve yapısal fonlar, araştırma, eğitim, dış ilişkiler, genişleme ve idari giderlerden oluşuyor. AB bütçesinin denetimini ise merkezi Lüksemburg'da bulunan AB Sayıştayı yapıyor.
AB'nin 2021-2027 dönemi bütçesine yönelik Çok Yıllı Mali Çerçeve'de gelirlerin 1 trilyon 135 milyar avro olarak belirlenmesi Brexit sonrası küçülecek birliğin bütçesinin artırıldığı anlamına geliyor. İngiltere'nin AB'den ayrılması birlik bütçesinde yaklaşık 13 milyar avroluk bir açığa yol açacak.
En az iki yıl sürmesi beklenen bütçe müzakerelerinin, 27 üye devletin sığınmacı sorunu gibi çatışan menfaatleri nedeniyle zorlu geçmesi öngörülüyor. Bütçedeki büyüme önerisine genellikle bütçeye temel katkı sağlayan AB üyelerinin çok sıcak bakmadığı görülüyor.
AB bütçesinin en büyük katkı sağlayan ülkesi Almanya, bütçenin artırılmasına genel anlamda sıcak bakmasına rağmen üye ülkeler arasındaki "yük paylaşımının" daha adil bir şekilde dağıtılması gerektiğini savunuyor.
Alman savunma ve dışişleri bakanlarının ortak açıklamasında, "Almanya AB'yi güçlendirmek için sorumluluk almaya hazır, ancak tüm üyelerin yük paylaşımını üstlenmesi gerekiyor" ifadesi bulunuyor.
Aynı açıklamada bütçedeki büyümenin Almanya'ya her yıl ek 10 milyar avroya mal olacağına dikkati çekiliyor. Diğer önemli katkı sağlayan ülkelerden Hollanda ise bütçe önerisine açık bir şekilde karşı çıkıyor.
Hollanda Başbakanı Mark Rutte, Brexit sonrasında "daha küçük AB daha düşük bir bütçe anlamına gelmeli" diyerek Hollanda için önerinin kabul edilemez olduğunu açıkladı ve bütçe müzakerelerinin zorlu geçeceğine işaret ediyor.
'Bütçe gerçeklerle uyuşmalı'
Avusturya da bütçe önerisinin katkı sağlayan ülkelere "çok fazla yük bindirdiğini" savunuyor.
Başbakan Sebastian Kurz, "Bu öneri kabul edilebilir bir çözümden çok uzak. Amacımız Brexit sonrasında AB bütçesinin daha azalmış, ekonomik ve verimli bir bütçe olması" diye konuşmuştu.
Genel anlamda AB bütçesinin büyütülmesini destekleyen Fransa'nın bütçe önerisinin Ortak Tarım Politikası kısmına sert bir bir şekilde karşı çıktığı görülüyor.
Bütçe tasarısı bu çerçevede yüzde 5'lik bir kısıntıya gidilmesini öneriyor. İsveç ve Danimarka da bütçe önerisine tepki gösterenler arasında yer alıyor.
İsveç Savunma Bakanı Magdalena Andersson bütçe önerisini kabul etmeyeceklerini açık bir şekilde belirtirken, Danimarka Başbakanı Lars Lökke Rasmussen de AB'nin küçüldüğünü, bütçenin de bu gerçeği yansıtması gerektiğini savunuyor.
Sığınmacılar tartışma çıkardı
Diğer yandan özellikle sığınmacı karşıtı politikalarla ön plana çıkan ülkelerin bütçe önerisindeki sığınmacı politikaları, dış sınır kontrolü için yaklaşık 20 milyar avroluk artış önerisine tepki gösterdiği görülüyor. Macaristan'ın başı çektiği bu grup, sığınmacı politikasına yönelik harcamaların ulusal bütçelerden karşılanması gerektiğini savunuyor.
"AB'nin sığınmacılara bir sent bile vermemesi gerektiğini düşünüyoruz" diyen Macaristan Başbakanı Viktor Orban, AB fonlarının bölgesel kalkınma ve araştırma gibi kalemlerden kısılıp sığınmacılara aktarılmasının kabul edilemez olduğunu değerlendiriyor. Orban, AB'yi bütçeyi veto etmekle tehdit ediyor.
Bütçenin kabulü tüm üyelerin onayına bağlı
Uzun vadeli AB bütçesine ilişkin karar, Avrupa Parlamentosu'nun (AP) onayı ve üye ülkelerin AB Konseyi'ndeki oy birliği ile belirlenecek.
AB bütçesinde yer alan harcama kalemlerine ilişkin ödeneklerin yıllık tavanını önceden belirleyen Çok Yıllı Mali Çerçeve, bütçe disiplini ve kaynakların AB'nin politika öncelikleri doğrultusunda ve etkin şekilde dağılımını sağlamayı amaçlıyor. Yaklaşık 1 trilyon avroluk AB'nin mevcut mali çerçevesi 2014-2020 dönemini kapsıyor.
AB bütçesinde gelir kalemleri, büyük ölçüde üye ülkeler tarafından sağlanan kaynaklardan meydana geliyor. Bütçenin harcamalar kısmı tarım, ekonomik ve yapısal fonlar, araştırma, eğitim, dış ilişkiler, genişleme ve idari giderlerden oluşuyor. AB bütçesinin denetimini ise merkezi Lüksemburg'da bulunan AB Sayıştayı yapıyor.