BTP Kongresinde Millî Mücadele ruhu canlandı

Dün, benzerine ancak "Milli Mücadele Dönemi"nde rastlanılabilecek bir heyecan ve milli ruhu yaşadı İstanbul. 18 Şubat Pazar günü saat 14.00'te İstanbul Gösteri ve Kongre Merkezi'nde (Myshowland) yapılan Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) İstanbul İl Başkanlığı 3. Olağan Kongresi'nde tarih öyle canlandı ki gözümde, kendimi adeta Milli Mücadele yıllarında hissettim. Samsun'da, Amasya'da; ne bileyim, Sivas Kongresi'nde ya da Erzurum Kongresi'nde buluverdim kendimi bir an... Birden o yıllara gidiverdim...Vatanın bütünlüğünün ve milletin bağımsızlığının tehlikeye düştüğü, aziz vatan toprağının her köşesinin düşmanlarca bilfiil işgal edildiği, zorla ve hile memleketin tüm kalelerinin zaptedildiği, bütün ordularının dağıtıldığı, milletin tüm kaynaklarına el konulduğu o acı dolu yıllar ve hatıralar bir bir gözümün önünden geçtiler. Hele 1918-1919 tarihlerine gelindiğinde Türk Milleti karanlık bir uçuruma yuvarlanmış, varlık-yokluk sınırlarına dayanmıştı.* * *Bütün o namüsait şartları nasıl da bertaraf etmiştik... O işgal altındaki vatanın namusunu azılı düşmanın pençesinden nasıl kurtarmıştık. Hatırlar mısınız, nasıl kükremiştik, nasıl şahlanmıştık... İngilizin, Fransızın, Ermeninin, Yunanın, İtalyanın, Rusun, Amerikanın, o "Yedi "Düvel" denilen canavarın üzerine nasıl yürümüştük de kovmuştuk topraklarımızdan. Hey gidi Koca Atatürk... Hey gidi Karabekir Paşa... Hey gidi Nene Hatun, Kara Fatma... Nur içinde yatın, Allah'ın selamı, rahmeti, bereketi üzerinize olsun ey şanlı ceddim. Sütçü İmamlar, Şehit Kamiller, Ayşe Çavuşlar, Kınalı Hasanlar, Şehit Şerife Bacılar selam size... Çanakkale'nin yiğitleri, Dumlupınar'ın aslanları, Sakarya'nın kahramanları, Sarıkamış'ta kefensiz yatanlar... Hakikaten, Bedir'in aslanları ancak sizin kadar şanlı imiş...* * *"19 Mayıs 1919" ve "18 Şubat 2007"... İki dönüm noktası... Kuva-yı Milliye ruhunun millet fertlerinin gönüllerinde tutuşmaya başladığı iki çıkış noktası... 19 Mayıs 1919'da Türk Milletine ilk kurtuluş ümidini ve milli heyecanı aşılayan lider ve önder Mustafa Kemal Atatürk olmuştu. Milli Mücadele'yi başlatmak için Samsun'a hareket etmeden birkaç gün evvel, İstanbul Boğazı'ndaki işgalci düşman donanmalarına bakarak tek bir cümle sarf etmişti; kendinden emin, mağrur ve dik bir sesle: "Geldikleri gibi giderler"... Ve gittiler de... Hem de Türk Bayrağını selamlayarak... Vatanın bağımsızlığının ve Milletin selametinin yeniden tehlikeye düştüğü, hukuki, sosyal, ekonomik açıdan tam bir düşüş yaşandığı günümüz Türkiye'sinde ikinci bir çıkış yolunu ise, Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) ve Genel Başkan Prof. Dr. Haydar Baş proje ve kaynakları ile 18 Şubat 2007 Pazar günü yüce Türk Milletine gösterdi. Ülkeyi ekonomik düşüşten kurtaracak yegane projenin "Milli Ekonomi Modeli" olduğunu başı dik, alnı açık ve kendinden emin bir duruşla ortaya koydu. Sosyal adaletin ve toplumsal huzurun "Sosyal Devlet Programı" ile sağlanacağını büyük bir kararlılık içinde anlattı. IMF, AB ve ABD dayatmalarına karşı takındığı ciddi tavır ise; tarihine, milletine, devletine, medeniyetine yakışır bir nitelikte idi. İşte, Prof. Dr. Haydar Baş'ın milli duruşu: "Ne IMF, Ne AB, Ne ABD; çözüm tam bağımsız bir Türkiye".Türk Miletine hayırlı, uğurlu ve mübarek olsun...