BTP’li Kepekçi’den İsrail saldırıları ve Türkiye'nin tavrı üzerine değerlendirme

Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Ahmet Hamdi Kepekçi İsrail'in saldırıları üzerine değerlendirmeler yaptı.

ABD'nin tetikçiliğini yapan İsrail'in çatışmaları yaymak istediğini ifade eden Kepekçi, "Türkiye'nin yapması gereken bizim milli güvenliğimizi ve de geleceğimizi kurtarmaya bölgedeki tansiyonu düşürmeye yönelik politika üretmek olmalı" dedi.

Kepekçi yenimesaj.com.tr'ye şu değerlendirmeyi yaptı;

"Lübnan'daki saldırıyı ve yine İran'da İsmail Haniye'ye düzenlenen suikastı kınıyorum, yakınlarına başsağlığı diliyorum.

Ortadoğu'daki tansiyon her geçen gün artıyor. Bölge savaşı artık dünya savaşına evrimle aşamasına geldi. Bu noktada bizim ortaya koyacağımız tavır çok önemli. Türkiye aynı zamanda bölge için çok önemli bir ülke. Dolayısıyla hükümetin politikasını çok dikkatli tespit etmesi gerekiyor. Hükümet politikasını tespit ederken, hükümet politikasını uygularken bizim tarihten gelen kadim devlet geleneklerimizden hareketle bir politika tespit etmesi gerekiyor. Yoksa kamuoyuna yönelik oy devşirmeye yönelik yapılacak açıklamalar ülkemize faydadan çok zarar getirecektir.

Baştan beri hükümetin ortaya koymuş olduğu Suriye politikası yanlış. Bölgedeki bu kadar kırılan kırılgan ortamın ana sebeplerinden bir tanesi hükümetin ortaya koymuş olduğu Suriye politikasıdır maalesef.

Amerika'nın tutumu ortada, İsrail'in tutumu ortadadır. Bu devletlerin tutumları, batılı devletlerin tutumları yeni ortaya çıkmış bir tavır ve davranış değildir. Bu devletler öteden beri gelen politikalarını uyguluyorlar. İsrail'in bir Arz-ı Mev'ud politikası var, Amerika'nın evanjelist bir tutumu var… Yani bu insanların İslam'a, Müslümanlara bir bakış açısı var, hem de son derece düşmanca olan bakış açıları var.

Biz biliyoruz ki Prof. Dr. Haydar Baş hocamız uzun yıllar bunun altını çizdi. Kendisi 'Dünyadaki savaşların temelinde yatan unsur inançlardır' demiştir. Dünyada dün de geçerli olan, bugün de geçerli olan savaşların temeli, ana gayesi inançlar olduğuna göre bu devletler de inançlarından vazgeçmeyeceklerine göre bu insanların hedefinde bütün İslam devletleri vardır. Türkiye'de bu devletlerin hedefleri arasındadır.

Bu bakımdan yine Prof. Dr. Haydar Baş hocamız hükümetin Suriye konusunda hükümetin politika belirleme dönemlerinde hep şunun altını çizmişti; Esad öldüğü zaman Müslüman mezarlığına gidecek ama o zamanki Amerikan başkanı öldüğü zaman Hıristiyan mezarlığına gidecek, 'Siz hangi mezarlığa gömülmek, kiminle haşr olmak istersiniz' diye halkın anlayacağı dilde çok güzel açıklamalar yapmıştı. Ama maalesef bu görünmedi, görülmedi ve Esad'ın karşısında saf tutuldu. Sonuç ortada; ne oldu işte Suriye'nin gücünü kaybetmesi Filistin'e de menfi olarak tesir etti ve oradaki İsrail'in gücünü ve cesaretini artırdı.

Gazze'deki soykırım hareketlerinin ardından şimdi İsrail Amerika'ya gitti. İsrail, soykırımcı Netanyahu Amerika'yla anlaştılar biliyorsunuz. İsrail tamamen Amerika'nın tetikçiliğini yapıyor. Şimdi işin çapını artırmak için Hizbullah'a gitmek, oradan İran'a sarkmak istiyorlar. İşte İsmail Haniye suikastı da bunu gösteriyor. Kısacası ateş çemberi gittikçe genişliyor. Bu ateş maalesef bölgemizi yakacak noktaya geliyor. O halde bugün hükümetin yapması gereken şey mülteci konusunda artık hükümetin söylemden ziyade icraata geçmesi gerekiyor. Hükümetin küçük hesaplar değil derin hesaplar yapması, büyük hesaplar yapması gerekiyor. Dolayısıyla hükümetin artık günü birlik politikadan vazgeçmesi gerekiyor, yapması gereken tamamen bizim milli güvenliğimizi ve de geleceğimizi kurtarmaya bölgedeki tansiyonu düşürmeye yönelik politika üretmek olmalı"