logo
19 NİSAN 2024

Bu "dünya barışında" "Alemlere rahmet Hz. Muhammet (as)" niye yok?

11.05.2002 00:00:00
Biz bir de şunu dedik sevgili iki kardeşim. Bütün bu "Diyalog" ve "Hoşgörü" isimli çalışmaların en ciddi gayesi Hz. Muhammet (as)'ı devre dışı bırakmaktır. CRR'de, Barışa ve hoşgörüye yaptığı büyük katkılardan dolayı plaketle ödüllendirilen ve plaketi bizzat sayın Gülen tarafından takdim edilen "çıplak uyarıcı" teologun o yüce peygambere "postacı" demesi de bundandır.

İzlediğim, bizzat katıldığım ve çeşitli vasıtalarla takip ettiğim bu tip toplantıların hiç birinde o yüce Peygamberin adının hiç ama hiç anılmamsı, onun yerine Hz. İbrahim (as)'ın öne çıkarılması hep bu oyunun bir parçasıdır.

Oysa daha önce de ifade ettiğim gibi, ehl-i kitabın Hz. İbrahim (as)'ı sahiplenme gayretleri asr-i saadetten beri devam etmekte ve özellikte de Al-i İmran suresinde bir çok ayette yüce Allah ehl-i kitabın bu iddialarını kesin bir dille yalanlamaktadır.

"İbrahim ne Yahudi, ne de Hıristiyan! Lakin o, dosdoğru bir Müslüman'dı. O müşriklerden de değildi." (Ali İran, 3/67)

"Ey Ehl-i kitap! İbrahim hakkında niye çekişip duruyorsunuz? Tevrat da İncil de (daha evvel değil) ancak ondan sonra indirilmiştir. (Buna da) aklınız ermiyor mu?" (Ali İmhan, 3/65)

Söz konusu ayetlerden sadece bir kaçı. Şu hadis-i şerifi de bilmekte fayda var.

İbni Mesut anlatıyor: Resulüllah buyurdular ki; "Her peygamberin peygamberlerden dostları vardır. Benim dostum ceddim ve Rabbimin "Halil'i" olan İbrahim'dir. Resulüllah (as) sonra şu ayeti okudular: "İnsanlardan İbrahim'e en yakın olanı, ona uyanlar, şu peygamber (Muhammet) ve (ona) iman edenlerdir. Allah müminlerin dostudur." (Al-i İmhan, 68)

Bu organizasyonların sadece İslam ülkelinde yapılanlarının "İbrahimi dinler adı altında yapılıyor olması, mesela yakın tarihlerde Afrika'da yapılan bu tip bir toplantının; Yeryüzü Dinleri" adı altında yapılmış olması da çok düşündürücüdür.

Israrla Hz. Muhammetsiz bir din gayretinin bir başka ispatı da, Urfa'da yapılan meşhur toplantıya sayın Gülen'in çok teknik ifadelerle dolu mesajda o yüce peygamberden bir kelime bile bahsetmemesi değil midir?

Fethullah Gülen'in Urfa

Sempozyumu'na Gönderdiği Mesaj

"Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı Onursal Başkanı Fethullah Gülen sempozyumuna bir tebrik mesajı gönderdi. Gülen mesajında şu görüşlere yer verdi:

"Savaşlardan, çatışmalardan yorgun düşmüş bulunan dünyamız, bir yandan beşerin tatmin olmaz iştahı karşısında yeni çatışmalara zemin olma istidadı gösterirken, bir yandan da ister istemez bir barış, kaynaşma ve yeryüzünü bir kardeşlik beşiği haline getirme sürecine girmektedir.

Evet, tarih boyu hemen bütün çatışmaların kaynağını teşkil eden beşerin tatmin olmaz iştahını çok daha ulvi hedeflere ve rekabetin en hayırlısına yönelterek tatmin edecek olan dinamik ile, yeryüzünü "kardeşlik beşiği" haline getirecek dinamik aynı dinamiktir. Bu dinamik ise, hepimizin kabul ve takdir buyuracağı üzere "din"dir.

Din, sayılamayacak kadar ortak nokta taşır

Din, beşer iştahını, rekabetin zarar değil, fayda getirdiği sınırsız, sonsuz ve paylaşılmakla tükenmeyen, hatta eksilmeyen manevi ve ahlaki alana kanalize ederek çatışmaların önüne geçtiği gibi; renk, ırk ve coğrafya farklılıkları türünden, tamamen Yaratıcı İrade'ye bağlı ve dolayısıyla insan iradesinin dışındaki olguları ise birer realite olarak kabul edip, idealize etmemekle ve herhangi bir ayrımcılığa sebep saymamakla, yine savaşların, çatışmaların önüne geçer.

Bunun yanı sıra din, sayılamayacak kadar çok birleşme, kaynaşma ve dayanışma unsurları getirmiştir. Aynı Allah'a ve aynı iman esaslarına inanma, aynı Ma'bud'a ibadet etme; ilk insandan bu yana hemen herkesin peşinen kabul ettiği değişmez, evrensel ve vazgeçilmez pozitif ahlaki değerlerle birlikte; hile, aldatma, cana kıyma; mal, namus gibi değerlere göz dikme; ayrıca kıskançlık, tecavüz vb. bütün kötü fiil ve sıfatlara getirdiği yasak; insan hayatını düzenleyen İlahi Kitaplar'ın ve bu kitapları getiren, ayrıca ortak esaslarla gelen peygamberlerin aynı kudsi kaynağa dayanması gibi pek çok dinamik, insanların yeryüzünde kardeşçe yaşamaları için yeterlidir kanaatindeyim. Bu şekilde insanlar arasında sarsılmaz kardeşlik bağları oluşturan din, kendisini kabul etmeyenleri de, "insan olma kardeşliği"nde birleştirmekte ve "fitne"yi, fesadı, yani bozgunculuğu yeryüzünden silme gayesi taşımaktadır.

Gelecek için sevindirici bir olay

Bütün kaideleriyle, varlığın şuurlu ve irade sahibi kesimini kardeşlik potasında "bir yapma" gayesi taşıyan ve bu şekilde yeryüzünü, mutlak barış ve sükunun hüküm sürdüğü kainatın kalan kısmıyla bütünleştirip, neticede ortaya bir kardeşlik, barış, sükun ve saadet senfonisi çıkarmayı nihai hedefi kabul eden dinin, bazen kendi içinde veya tarih sürecinde aldığı İslam, Hıristiyanlık ve Yahudilik şekilleri arasında çatışmalara sebep olması ise, onun yanlış anlaşılıp yanlış uygulanmasından, bazen de, suiistimal edilmesinden kaynaklanmıştır.

Dinin sözünü ettiğim üç şeklinin güzide mensup ve temsilcilerinin, bugün medeniyet beşiği ve bu üç versiyonun birleşme, kaynaşma, kesişme merkezlerinden biri olan Urfa'da ve Hz. İbrahim adı altında asli fonksiyonunu görme adına, bir sempozyum çerçevesinde bir araya gelmiş olması, hem bizzat din için, hem de insanlığın yakın ve uzak geleceği için son derece sevindiricidir. Hepinizin malumu olduğu üzere, İslam'ın da, Hıristiyanlık ve Yahudiliğin de varıp dayandığı ana kaynak Hz. İbrahim olup, Halilullah unvanlı bu büyük peygamber, misyonuna bu topraklarda başlamış, oradan Suriye yoluyla Ken'an iline, yani Ürdün, İsrail ve Kudüs diyarına, oradan Mısır'a varmış, nihayet arşiyesini Mekke'de adeta tamamlamış ve burada oğluyla beraber Kabe'yi inşa etmiştir. Yani, kendinden sonraki tarihe işaret taşları, daha doğru bir ifadeyle projektörler koymuştur.

Mesafeler uzak; ama gönlüm sizlerle

Şahsen, dinler veya din mensupları arasındaki yakın ve sıcak diyaloğa samimi taraftar ve destek veren biri olarak, bu müstesna günde aranızda bulunmak isterdim. Fakat, malumunuz olan müzmin rahatsızlıklarım sebebiyle, bir yılı aşkın bir süredir bir başka diyarda adeta mecburi bir inziva hayatı yaşamaktayım. Fakat, mesafelerin uzaklığı, gönlümün sizinle birlikte olmasına tabii ki mani değildir.

Gönül ve gaye birliği içinde sempozyumun başarılı geçmesini dilerken, bu sempozyumu düzenleyen resmi-sivil kuruluşlarımıza tebrik ve teşekkürlerimi arz ile, iştirakçi çok değerli ilim adamlarımıza ve düşünürlerimize, ayrıca devlet ve siyaset erkanına, mahalli idarecilerimize, medya mensuplarına ve bütün misafirlere en içten saygılarımı ve iyi dileklerimi sunarım".

Yüce Allah'ın kainatı yüzü suyu hürmetine yarattığı Hz. Muhammet (as)'a bir kelimelik övgü bile çok görüldü.

O Muhammet (as) ki;

Diğer bütün özellikleri bir yana, yüce Allah O'nu "Alemlere rahmet olarak gönderdi". (Enbiya, 21/107

Ne korkunç bir oyun ki, "yeryüzünü kardeşlik beşiği" yapmak, "dünya barışını sağlamak", "hoşgörüyü yerleştirmek" isteyenler(!), "alemlere rahmet" olduğu Allah tarafından tescil edilen Hz. Muhammet (as)'dan bir kelimelik bile olsa hiç bahsetmiyorlar.

Hem de, dünyayı kan ve göz yaşı gölüne çevirenlerin o "alemlere rahmet" peygamberi inkar edenlerin olduğu hakikati gün gibi ortada iken.

Hz. Muhammet (as) 18 bin aleme rahmettir.

İbni Abbas'tan: "O'nun "rahmeti" inanan inanmayan herkese şamildir."

İnananlar bu "rahmetten" hem dünyada, hem ahirette istifade ederken, inanmayanlar sadece dünyada o "rahmetten" yararlanacaklardır. İnanmayana bu "rahmet" ilk olarak azabının dünya hayatından sonraya bırakılması şeklindedir.

O tehir edilen azap üç şekildedir:

"1-Dünya hayatında, yüzlerinin daha korkunç bir yüze çevrilmemesi,

2-Yerin dibine batmamaları,

3-Ve toplu helakten korunmaları şeklindedir". (Tefsir'ul Hazîn, İbrahim el Bağdadî, c.4, s.230-231)

Bu kadar yüce bir mansıba/makama sahip bir peygamberin adının bilinçli olarak geçmediği bir toplantının "dünya barışını tesis", "yeryüzünü kardeşlik beşiği yapmak" ve "hoşgörüyü yerleştirmek" gayretleri bana samimi gelmiyor. İşte biz bunu söyledik.

Devam edeceğiz ama şunu da ekleyelim;

Yukarıdaki mektubun "papaya sunulan" mektuptan içerik olarak hiçbir farkı yoktur.
 
Müslim Karabacak / diğer yazıları
Depremin izleri gün ağarınca ortaya çıktı
Binalar ve minareler yıkıldı
2 kurşun camlara isabet etti
Holding binasına ateş açıldı
İsrail'den İran'a misilleme
İran'da uçuşlar askıya alındı
Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler; Peygamberimizin ahlakı
Fenerbahçe penaltılarda yıkıldı
Umutlu başlangıç kabusa döndü
Hayber’deki 'Demir Kubbe'yi yıkan adam
Fabrikalarda işler tersine döndü
Ustaysan, zanaatkârsan maaş kıyak
Teknoloji geliştiriyor
Özellikle 5G teknolojilerinde iddialı
Sulusaray'da deprem korkusu sürüyor
Geceyi dışarıda geçiriyorlar
Kaçmaya çalışan 5 kişi yaralandı
Tokat bu kez 5.6 ile sallandı
Tokat beşik gibi sallanıyor
5.6'lık deprem korkuttu
Doç. Dr. Mehtap Aras 'kaçış yok' dedi
'6 ila 7,2 arasında bir deprem kaçınılmaz'
Kayyum başkan toplantıya katılmadı
Seçimi kaybeden başkan toplantıda
Özel'den seçime dair çarpıcı değerlendirme
' 31 Mart bir zafer değildir'
ABD'den İsrail'e Refah saldırısı için yeşil ışık
İran'a saldırmama şartı iddiası
Depremin izleri gün ağarınca ortaya çıktı
Binalar ve minareler yıkıldı
2 kurşun camlara isabet etti
Holding binasına ateş açıldı
İsrail'den İran'a misilleme
İran'da uçuşlar askıya alındı
Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler; Peygamberimizin ahlakı
Fenerbahçe penaltılarda yıkıldı
Umutlu başlangıç kabusa döndü
Hayber’deki 'Demir Kubbe'yi yıkan adam
Fabrikalarda işler tersine döndü
Ustaysan, zanaatkârsan maaş kıyak
Teknoloji geliştiriyor
Özellikle 5G teknolojilerinde iddialı
Sulusaray'da deprem korkusu sürüyor
Geceyi dışarıda geçiriyorlar
Kaçmaya çalışan 5 kişi yaralandı
Tokat bu kez 5.6 ile sallandı
Tokat beşik gibi sallanıyor
5.6'lık deprem korkuttu
Doç. Dr. Mehtap Aras 'kaçış yok' dedi
'6 ila 7,2 arasında bir deprem kaçınılmaz'
Kayyum başkan toplantıya katılmadı
Seçimi kaybeden başkan toplantıda
Özel'den seçime dair çarpıcı değerlendirme
' 31 Mart bir zafer değildir'
ABD'den İsrail'e Refah saldırısı için yeşil ışık
İran'a saldırmama şartı iddiası
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.