Ülke krizlerden bir türlü çıkamıyor. Gün geçmiyor ki hortumcu hırsızlar milletin cebinden çaldıkları paralarla cüzdanlarını şişirmesin! Koca devletin bu hırsızlara hiçbir kanuni yaptırımları yok. Yaptıklarımız yanımıza kar kaldı misali hepsi güle oynaya günlerini gün ediyorlar. Milli gelirin Afrika'nın aç ülkeleri seviyesine düşmüş, devlet gırtlağına kadar borca girmiş daha önemlisi işsizlik cumhuriyet tarihinin en üst seviyelerinde. Yıllardır bu içinden bir türlü çıkamadığımız olumsuzluklar elbette futbolumuza yansıyacaktı. "Perşembe'nin gelişi Çarşamba'dan belli olur" misali ligin henüz 2. haftası futbol sahalarında çıkan olaylar içi karartıcı gerçek bir terördü.
Çıkacak olayların ilk sinyali, İzmir'den 10 gün kadar önce gelmişti. Gazozuna oynanan özel maçta gepegenç bir futbolseveri kaybettik. Bu genç karşı takım taraftarlarınca bir linç misali bıçaklanarak öldürüldü. Gencecik bir hayat herkesin gözü önünde sönüp gitti. Anlı, şanlı federasyonumuzda bu ölüm olayına sadece 4 maç saha kapatma kararı verdi. Pes doğrusu, koca bir hayata biçilen 4 maçlık fatura çıkacak olayları sonuna kadar elbette körükleyecekti. Dünyada bir eşi ve benzeri olamayan Ulusoy federasyonu geçtiğimiz futbol sezonunda da yangın yerine dönen sahaları bir film seyreder gibi seyredip sadece hakemlere çeşitli anonslar yaptırarak o gencecik çocukları, taraftar ve kulüp idarecileriyle karşı karşıya getirmemiş miydi? Hem de kafalarını devekuşu misali kuma sokarak.
Buyrun beyler ligin henüz 2. haftası, Trabzon, Gaziantep ve İstanbul'da çıkan ibret dolu olaylar, "Bu federasyonla bu ligler bitmez S.O.S" anonsunu hepimize açık olarak vermiyor mu?
Adını ne koyarsanız koyun. İnsanlarımıza eğitimsiz deyin. Ekonomik kriz deyin. Devleti soyan hırsız hortumcularla birlikte artan işsizlik de diyebilirsiniz. İki gazetesini daha fazla satabilmek uğruna milleti açıkça birbirine düşüren çirkin amigo medyada en önemli faktörlerden. Bir Haluk Ulusoy federasyonu var ki evlere şenlik. Bu aciz ve iş bilmez kulüpçü insanlar ülke futbolu idaresi yerine bağlı oldukları kulüplerin işlerini federasyondan yürütüyorlar. Geçtiğimiz sezon bir alt kümeye düşen Altay Kulübü'nün başkanı tarafından bazı federasyon üyeleri medya önünde çok ağır hakaretlerle suçlanmıştı. Suçlananlar bu ağır ithamlara cevap dahi veremediler.
Futbol sahalarındaki anarşi temenni etmiyorum ama artarak devam edecek. Baş suçlu futbolumuzu yöneten federasyondur. Hiçbir caydırıcı tedbiri alamayan Haluk Ulusoy'dur.
Federasyonu korkarım sonunda yükselişe geçen futbolumuzun başını yiyecek.
Haluk, çok yıprandın. Bu iş bilmezliğinle senin bu günlerde alacağın en olumlu karar "istifa" olmalıdır. Sahalar daha fazla yangın yerine dönmeden ve daha fazla kan akmadan. Yol yakınken gidin, sonrası çok geç olabilir...
Çıkacak olayların ilk sinyali, İzmir'den 10 gün kadar önce gelmişti. Gazozuna oynanan özel maçta gepegenç bir futbolseveri kaybettik. Bu genç karşı takım taraftarlarınca bir linç misali bıçaklanarak öldürüldü. Gencecik bir hayat herkesin gözü önünde sönüp gitti. Anlı, şanlı federasyonumuzda bu ölüm olayına sadece 4 maç saha kapatma kararı verdi. Pes doğrusu, koca bir hayata biçilen 4 maçlık fatura çıkacak olayları sonuna kadar elbette körükleyecekti. Dünyada bir eşi ve benzeri olamayan Ulusoy federasyonu geçtiğimiz futbol sezonunda da yangın yerine dönen sahaları bir film seyreder gibi seyredip sadece hakemlere çeşitli anonslar yaptırarak o gencecik çocukları, taraftar ve kulüp idarecileriyle karşı karşıya getirmemiş miydi? Hem de kafalarını devekuşu misali kuma sokarak.
Buyrun beyler ligin henüz 2. haftası, Trabzon, Gaziantep ve İstanbul'da çıkan ibret dolu olaylar, "Bu federasyonla bu ligler bitmez S.O.S" anonsunu hepimize açık olarak vermiyor mu?
Adını ne koyarsanız koyun. İnsanlarımıza eğitimsiz deyin. Ekonomik kriz deyin. Devleti soyan hırsız hortumcularla birlikte artan işsizlik de diyebilirsiniz. İki gazetesini daha fazla satabilmek uğruna milleti açıkça birbirine düşüren çirkin amigo medyada en önemli faktörlerden. Bir Haluk Ulusoy federasyonu var ki evlere şenlik. Bu aciz ve iş bilmez kulüpçü insanlar ülke futbolu idaresi yerine bağlı oldukları kulüplerin işlerini federasyondan yürütüyorlar. Geçtiğimiz sezon bir alt kümeye düşen Altay Kulübü'nün başkanı tarafından bazı federasyon üyeleri medya önünde çok ağır hakaretlerle suçlanmıştı. Suçlananlar bu ağır ithamlara cevap dahi veremediler.
Futbol sahalarındaki anarşi temenni etmiyorum ama artarak devam edecek. Baş suçlu futbolumuzu yöneten federasyondur. Hiçbir caydırıcı tedbiri alamayan Haluk Ulusoy'dur.
Federasyonu korkarım sonunda yükselişe geçen futbolumuzun başını yiyecek.
Haluk, çok yıprandın. Bu iş bilmezliğinle senin bu günlerde alacağın en olumlu karar "istifa" olmalıdır. Sahalar daha fazla yangın yerine dönmeden ve daha fazla kan akmadan. Yol yakınken gidin, sonrası çok geç olabilir...
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
İhsan Türe / diğer yazıları
- Futbolumuz / 28.12.2004
- Fırsat teptik! / 15.10.2004
- Kazakistan'ı bırak Danimarka'ya bak / 12.10.2004
- Futbolumuzda kayıp yıllar / 09.10.2004
- Kartali Parçaladilar / 05.10.2004
- Yalan Rüzgârı / 28.09.2004
- Yukarıdakiler ve aşağıdakiler / 24.09.2004
- Kartal'ın gözyaşları / 31.08.2004
- Kaçan Balık!.. / 27.08.2004
- Süper Lig'in havası ısınıyor / 17.08.2004
- Fırsat teptik! / 15.10.2004
- Kazakistan'ı bırak Danimarka'ya bak / 12.10.2004
- Futbolumuzda kayıp yıllar / 09.10.2004
- Kartali Parçaladilar / 05.10.2004
- Yalan Rüzgârı / 28.09.2004
- Yukarıdakiler ve aşağıdakiler / 24.09.2004
- Kartal'ın gözyaşları / 31.08.2004
- Kaçan Balık!.. / 27.08.2004
- Süper Lig'in havası ısınıyor / 17.08.2004