Bu sele baraj mı dayanır?

Geçtiğimiz Pazar günü İstanbul muhteşem bir mitinge şahit oldu.Yüzbinlerce Bağımsız Türkiye sevdalısı İstanbul'un ilçelerinden coşkun bir sel gibi Bakırköy Özgürlük Meydanı'na aktı ve burada uçsuz bucaksız bir deryaya, bir ummana dönüştü.Meydan'ın bu deryayı taşıması zaten mümkün değildi, Bakırköy'ün caddeleri, sokakları doldu taştı.Yukarıdan bakıldığında, Bakırköy, ellerinde Türk bayrakları ve de 16 Türk devletini simgeleyen 16 yıldızlı BTP bayrakları taşıyan Bağımsız Türkiye sevdalılarının doldurduğu meydanıyla, caddeleriyle, sokaklarıyla kıpkırmızı gelincik tarlasına dönüştü.Ve 7 Haziran seçimlerine, projeleriyle, çözümleriyle, kaynaklarıyla, başta Rusya olmak üzere dünyanın birçok ülkesinde ortaya koyduğu milli başarılarıyla damgasını vuran, Türk milletinin gönlünde taht kuran Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş kürsüye geldi.Aman Ya Rabbi! O ne muhteşem manzaraydı. Yer yerinden oynuyordu. Bildiğiniz gibi dilden çıkan söz kulağa kadar gider; gönülden çıkan sözün gideceği yerin sınırı hiç olur mu?Bağımsız Türkiye sevdalılarının Sayın Baş Meydan'a girdiği zaman yaşadıkları heyecan, sevgi seli ve gönülden haykırdıkları, "İş aş Haydar Baş" sloganı sadece Bakırköy'ü değil, tüm Türkiye'yi hatta tüm dünyayı inletti.Bu coşkun akan selin önünde durulabilir mi, bu Allah ve vatan aşkıyla yanan gönüllerden çıkan sesin önünde duvarlar, binalar durabilir mi? Bu ses mekanla sınırlandırılabilir mi?Prof. Dr. Baş'ın yaranlarından, rahmetli Celal Mısır Hocamızın dediği gibi, "Arkadaşlar, öyle bir nesil geliyor ki; önünde durur, engel olursan seni yıkar geçer; ona yol gösterir, yardımcı olursan seni takdirle anar."BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Baş, miting konuşmasında nelerden bahsetmedi ki; ülkemizde ve bölgemizde yaşanan her problemi bu kadar iyi bilen ve çözüm sunan başka bir lider var mı Türkiye'de? Bırakın Türkiye'yi dünyada var mı?Doğru, ülkemizin altında 3 katrilyon dolarlık büyük bir maden serveti var; üstünde tarım arazilerimiz, akarsularımız hazine gibi?Ama bizim asıl hazinemiz bunlar değil; aziz Türk milleti ile bu hazineleri buluşturacak olan Prof. Dr. Haydar Baş'tır asıl hazine?O öyle bir lider ki, milletimizi altınla buluşturup altın zengini yapacak; hem de Hacı Bektaşça, Ehl-i Beyt'in nefesiyle yorulmuş milli ve manevi değerlerle donatarak kazandırdığı Müslüman Türk kimliğiyle her bir vatandaşımızı altın yapacak?Hz. Mevlana diyor ki, "Altın bulmaya değil, altın olmaya gel."Prof. Dr. Haydar Baş'ı ülkemizin başına getirmek, 7 Haziran seçimlerinde O'na ve kadrosuna Milli Ekonomi Modeli'ni uygulama fırsatı vermek; hem altın olmaktır, hem de altını bulmaktır.Gerçek hazinenin Prof. Dr. Haydar Baş olduğunu gören Rus milletvekilleri, BTP reklamlarında da izlediğiniz gibi, "Dünyanın Haydar Baş Hoca'ya ihtiyacı var", "Rusya'nın Haydar Baş Hoca'ya ihtiyacı var" demektedirler.Hem de Türkçe; adeta "Biz anladık ey Türk Milleti; Rusça değil, Türkçe söylüyoruz ki siz de artık anlayın" dercesine?"Ballar balını buldum kovanım yağma olsun" dercesine?Yine Sosyalizmin ve Kapitalizmin önyargı gözlüğü çıkartıp atmış, tek sığınılacak limanın Milli Ekonomi Modeli olduğunu kabul eden Rusya'nın Duma Konseyi Başkanı Jirinovski Prof. Dr. Haydar Baş hazinesine bakarak "Ne mutlu Türküm diyene" demektedir.Onlar erdi muradına; biz Türk milleti, içimizden çıkan bu Müslüman dahi Türk'e, bu eşsiz hazineye ne zaman sahip çıkıp muradımıza ereceğiz?"Bize Baş lazım; bize Haydar Baş lazım" ne zaman diyeceğiz?İnşallah 7 Haziran bu kararı verdiğimiz gün olur.