1980'li yıllarda Genelkurmay Başkanlığı'nın yaptırdığı bir araştırmada, Tunceli'de; dedenin Türkçe'den başka dil bilmediği, oğulun Türkçe ve Kürtçe'yi bildiği, torunun ise Kürtçe'den başka dil bilmediği gibi müthîş bir tesbit yapılmıştı!Bu tesbiti gördüğüm günden beri; beraber büyüdüğüm, yoklukları ve tarifsiz çileleri paylaştığımız Kürt arkadaşlarıma daha muhabbetle bakmaya başlamıştım ki o Kürt arkadaşlarımın hepsi, muhabbeti ve sevgiyi, saygıyı fazlasıyla hak ediyorlardı!Meselâ ?Allah rahmet eylesin? ölüm haberini aldığımda başıma gökkubbenin çöktüğünü zannettiğim Erzurum'dan Sevgili Selâmi Türkmen'in, adından fazla bilinen lakabıyla "ABIK"ın saçının bir teli uğruna dünyalardan vazgeçerdim!Ki o Abık ki; Malazgirt Zaferi'nin 900. Yıldönümünde Erzurum'dan Malazgirt'e yayan yürüyen dokuz Türk Evlâdından biriydi!O Abık ki; Birinci 12 Eylül Kıyâmeti'nde, korkudan anaların?babaların, hısım?akrabanın vazgeçtiği arkadaşlarına; gönlünü, evini?barkını açabilecek bir yüreğin, deli bir cesâretin, müthîş bir sadakâtin sahibiydi! Abık, Kürt'tü Heeeeyy!Bir de Diyarbakırlı Vedat Güldoğan'ımız vardı. ?Allah rahmet eylesin? Benim diyen sahte kahramanların Türklerin, korkudan ödleri patlarken, kaçıp?saklanacak yer ararken, Diyarbakır'da Sur Dibi'nde devrin Başbakan Yardımcısı Türkeş'e yapılan saldırıya Kürt göğsünü sur gibi germişti!Türkiye'de ilk defa Kürtçe yayınlanan ve Kürtçe Türk Milletçiliği yapılan "KON Dergisi"ni çıkarabilecek kadar müktesebat sahibi olmasına rağmen; "Ne mutlu Türk'üm diyene" diyerek bir ömür sürdü ve "Ne mutlu Türk'üm diyene" diyerek rûhunu Türkçe teslîm etti! Vedat Kürt'tü Heeeyyy!Devlet Bahçeli'nin, Türk Milletini tarif ederken kullandığı "Çiçek Bahçesi" benzetmesine itiraz yazımı yazarken yanımda öfkeyle; "Ya Reis! Ne çiçek bahçesi, ne kilim deseni? Biz olsak olsak renkli mermerin farklı renkleri oluruz!" diye itiraz eden ve tarifini aynen hem yazdığım hem de Bahçeli'ye ilettiğim Türklüğü ile iftihâr eden, beraber büyüdüğümüz Yılmaz BEKİROĞLU Kürt'tür Heeeey!Günümüzün bazı ölmek ile bayılmayı karıştıran; Allah korusun komşu kavgasının, iki ailenin değil bir beldenin hatta bir bölgenin huzurunu kaçıracağının farkında olamayan bazı sığ görüşlü veya gözleri perdeliler; PKK'lı ile Kürt'ü aynı görmeğe ve göstermeğe gayret ediyorlar ki; onların her birini kurban keserim Rahmetli Abık'ın, Rahmetli Vedat'ın ve Sevgili Yılmaz'ın saçlarının bir teline!"Türkoğlu Türk'üm" diyen, "Türk'üm" diyen ve "Ne mutlu Türk'üm diyene" diyen herkes, gözlerini bir dakika kapatarak hatırladıklarında sayısız Kürt arkadaşının olduğunu göreceklerdir!Ve bu da bir gerçektir ki; dünyanın hiç bir yerinde Kürtler, Türklerle birlikte oldukları kadar rahat ve huzur içinde değillerdir, olmamışlardır, olamazlar da!Birkaç satılmış Haçlı kapı köpeğinin yanlarına aldıkları bir kaç hâin fıtratlı Türkle birlikte güya Kürtçülük yapıyormuşçasına davranarak; bir bedenin iki kolu olan Türk ile Kürdü birbirine düşürme gayretlerini, onlarca yıldır olduğu gibi yine boşa çıkaracağız!Defalarca söyledik, söyleyeceğiz ki; Güneydoğu Anadolu'da, kundaktaki Kürt bebeği kaleşnikofla tarayan, 14?15 yaşındaki Kürt kızları dağa kaldırıp harem kuran, teslim olmayanlardan "özeleştiri!" adıyla savunma isteyip infaz eden, köyler basıp yaşlı?genç, kadın?erkek demeden Kürtleri topluca katleden alçakların adı PKK'dır, Kürt değil!Hepimizin bildiğimiz Kürt komşularımız, hısımlarımız, kirvelerimiz, kırk yıl sonra aldıkları intikama "Erken oldu!" diye şükrederler! Kaleşnikofla taranan Kürt bebeğini, dağa kaldırılarak kirletilen ve infaz edilen Kürt kızlarını, topluca katledilen Kürt köylüleri unuttuklarını mı zannediyorsunuz?Umar ve dileriz ki; Devlet Erki, en kısa zamanda ve en etkili şekilde o bölgelerde hissettirilsin ki ?Allah korusun? Devlete, millete sâdık Kürt Komşularımızla Haçlı taşeronu hâin Kürtler arasında, her an patlamaya müsait ve çok kanlı olacağını tahmin ettiğimiz çatışmalar başlamadan engellensin!Bu konuda, yani Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu'da her an bir kıvılcım bekleyen kanlı çatışmaya zemin hazırlandığını, maalesef Cizre'deki olaylarla hissediyoruz!Bilinsin ki, BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar BAŞ Hoca'nın; "Bir kolum kesilse Türk kanı, diğeri kesilse Kürt kanı akar" tarifiyle bir bedenin uzuvları olarak bildiğimiz Türk?Kürt birliğini, kimseye bozdurtmayacağız!Bizim ne bir Kürdümüzün saçının telinden, ne de Doğu ve Güneydoğu Anadolu'nun bir çakıl taşından vazgeçmek gibi bir düşüncemiz asla, kat'a yoktur! Olamaz da!Çünkü bu tavrımız için bin?bir sebebimiz var. Meselâ;"Van eski milletvekili İbrahim Arvas Bey, hatıralarında: ? Bendeniz Şemdinan Kaymakamı iken Gerdi Aşireti Reisi Oğuz Bey e sordum:? Bu ad Türk adıdır. Sana nereden gelmiş? Cevaben dedi ki:? Bendeniz yirmi birinci Oğuz'um. Bizdeki anane; baba kendi evlatlarına kendi babasının ismini verir ve böylece, müteselsilen devam eder. Maalesef oğuz Bey Türkçe bilmiyordu. Amcası kılıç bey de öyle! Ve Koçbeyi Aşireti reisi Mehmet Emin de böyle idi." (Efendi Barutçu, Seyyid Ahmet Arvasi Diyorki, s.4) Şeklindeki hatırât, bize çok şey söylüyor!Körlerin gözlerine sokuncaya, sağırların kulaklarını patlatıncaya kadar; Vatanın, Milletin ve Devletin bölünmez bütünlüğü yolundaki mücadelemiz devam edecektir. Çünkü: "Bu Vatan, bizimdir; bizim kalacak!""OLAMAZ TÜRK'E BAŞ, TÜRK'ÜM DEMEYEN" Vesselâm...Selâm, sevgi, duâ...
Mustafa Aslan / diğer yazıları
- Atatürk'ün anlatımıyla Çanakkale savaşları / 20.03.2017
- İnsandan insana, insansa... / 19.03.2017
- 'Anam bana kör dedi!' / 14.03.2017
- Söyle-ni-yorum-2 / 13.03.2017
- Hâlâ iyiler varmış şükrolsun / 10.03.2017
- Savaş ve insan / 09.03.2017
- Ben, kim miyim? / 08.03.2017
- Milli siyaset hakemliği / 07.03.2017
- Sakındığımız dostluk / 02.03.2017
- Yol özel yolcu güzel / 28.02.2017
- İnsandan insana, insansa... / 19.03.2017
- 'Anam bana kör dedi!' / 14.03.2017
- Söyle-ni-yorum-2 / 13.03.2017
- Hâlâ iyiler varmış şükrolsun / 10.03.2017
- Savaş ve insan / 09.03.2017
- Ben, kim miyim? / 08.03.2017
- Milli siyaset hakemliği / 07.03.2017
- Sakındığımız dostluk / 02.03.2017
- Yol özel yolcu güzel / 28.02.2017