Günlerdir iktidar ortakları ve muhalefet partileri Apo'yu ipten kurtarmak için seferber oldular.
Sanki Apo'nun idamını engellerlerse AB, Türkiye'yi birliğe alacakmış gibi bir hava estiriyorlar.
Kimsenin buna inanmayacağını bildikleri için olsa gerek bir yandan da AB'den müzakere tarihi koparmaya çalışıyorlar.
Yanlış okumadınız. Üyelik tarihi değil, üyeliğin müzakeresi için tarih almaya çalışıyorlar.
Bunun manası şudur: Her fırsatta Türkiye'ye yeni ev ödevleri veren, sürekli yeni bahaneler, kriterler uydurarak Türkiye'den tavizler isteyen Avrupa Birliği henüz Türkiye'yi ciddi ciddi muhatap alıp üyelik müzakerelerine bile başlamıyor.
Bizim siyasilerimiz de üyeliğe almayacaksınız, hiç değilse müzakere için tarih verin aksi taktirde milletimizi oyalayacak koz elimizde kalmıyor, millet her geçen gün AB'den soğuyor diye yalvar yakar oluyorlar.
Avrupa Birliği de, madem bu kadar isteklisiniz hele şu AGSK konusunda Yunanistan'ı rahatlatın. Şu idam ve Kürtçe eğitim konusunda PKK'yı rahatlatın bakarız diyor.
Sevilla Zirvesi'nde açık sözlü İtalyan Başbakanı Berlusconi, İspanya Dışişleri Bakanı açıkça bu isteklerini dile getirdi.
Hatta bu şartlar yerine getirilirse Türkiye'nin gerçek aday ilan edilebileceğini söyledi. Yani bu tavizleri vermeyen Türkiye'nin değil üye olması adaylığı bile sanal ve yalan itirafında bulundu.
Yine Zirve'de sessiz sedasız Kıbrıs'ın Aralık 2002 Kopenhag Zirvesi'nde üye alınması kararı alındı.
Yani bizimkiler cambaz gibi Öcalan'ın ipi ile dans ederken AB, Kıbrıs'ı elimizden alma kararını bir kez daha deklare ediyor.
İktidar ortakları, Kıbrıs'ın, Türkiye'nin AB'ye üyeliğinin ön şartı olmadığı yalanını savunadursun, AB Helsinki Belgesi'ni bizimkilerin gözünün içine sokarak Kıbrıs gitti, sıra Ege'de, sıra Güneydoğu'da, sıra İstanbul'da bunları ne zaman vereceksiniz diye ellerini ovuşturuyor.
İnanın AB üyelik için müzakere tarihini vereceğini açıklasın bizim siyasilerimiz iktidarı ile, muhalefeti ile bunları da vermeye hazır.
Bizi yanıltmak onların elinde. Beyler Kıbrıs elden gidiyor sayenizde. Söyleyecek sözünüz var mı diye sormak hakkımız.
Şimdi milletimiz Meclis'teki AB bağımlısı kötürüm iktidara ve milli duyguları körelmiş muhalefete Bağımsız Türkiye mitingleri ile bu hesabı soruyor.
Sanki Apo'nun idamını engellerlerse AB, Türkiye'yi birliğe alacakmış gibi bir hava estiriyorlar.
Kimsenin buna inanmayacağını bildikleri için olsa gerek bir yandan da AB'den müzakere tarihi koparmaya çalışıyorlar.
Yanlış okumadınız. Üyelik tarihi değil, üyeliğin müzakeresi için tarih almaya çalışıyorlar.
Bunun manası şudur: Her fırsatta Türkiye'ye yeni ev ödevleri veren, sürekli yeni bahaneler, kriterler uydurarak Türkiye'den tavizler isteyen Avrupa Birliği henüz Türkiye'yi ciddi ciddi muhatap alıp üyelik müzakerelerine bile başlamıyor.
Bizim siyasilerimiz de üyeliğe almayacaksınız, hiç değilse müzakere için tarih verin aksi taktirde milletimizi oyalayacak koz elimizde kalmıyor, millet her geçen gün AB'den soğuyor diye yalvar yakar oluyorlar.
Avrupa Birliği de, madem bu kadar isteklisiniz hele şu AGSK konusunda Yunanistan'ı rahatlatın. Şu idam ve Kürtçe eğitim konusunda PKK'yı rahatlatın bakarız diyor.
Sevilla Zirvesi'nde açık sözlü İtalyan Başbakanı Berlusconi, İspanya Dışişleri Bakanı açıkça bu isteklerini dile getirdi.
Hatta bu şartlar yerine getirilirse Türkiye'nin gerçek aday ilan edilebileceğini söyledi. Yani bu tavizleri vermeyen Türkiye'nin değil üye olması adaylığı bile sanal ve yalan itirafında bulundu.
Yine Zirve'de sessiz sedasız Kıbrıs'ın Aralık 2002 Kopenhag Zirvesi'nde üye alınması kararı alındı.
Yani bizimkiler cambaz gibi Öcalan'ın ipi ile dans ederken AB, Kıbrıs'ı elimizden alma kararını bir kez daha deklare ediyor.
İktidar ortakları, Kıbrıs'ın, Türkiye'nin AB'ye üyeliğinin ön şartı olmadığı yalanını savunadursun, AB Helsinki Belgesi'ni bizimkilerin gözünün içine sokarak Kıbrıs gitti, sıra Ege'de, sıra Güneydoğu'da, sıra İstanbul'da bunları ne zaman vereceksiniz diye ellerini ovuşturuyor.
İnanın AB üyelik için müzakere tarihini vereceğini açıklasın bizim siyasilerimiz iktidarı ile, muhalefeti ile bunları da vermeye hazır.
Bizi yanıltmak onların elinde. Beyler Kıbrıs elden gidiyor sayenizde. Söyleyecek sözünüz var mı diye sormak hakkımız.
Şimdi milletimiz Meclis'teki AB bağımlısı kötürüm iktidara ve milli duyguları körelmiş muhalefete Bağımsız Türkiye mitingleri ile bu hesabı soruyor.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
İbrahim Berk / diğer yazıları
- Cübbe düştü haç göründü / 07.01.2020
- Darbe fragmanı / 22.07.2016
- Suriye bumerangı / 24.02.2016
- AKP'nin hali pürmelali / 17.02.2016
- Atlantik'in iki yakasından Türkiye'nin görünümü / 22.10.2015
- Stratejik derinlikte çırpınan Türkiye / 18.09.2015
- Ya felakete, ya felaha / 05.09.2015
- Teröristleri takviye Mehmetçiği tasfiye operasyonu / 25.02.2015
- AKP IŞİD'i niçin vuramaz? / 15.10.2014
- Kuklalar düşünemez / 09.10.2014
- Darbe fragmanı / 22.07.2016
- Suriye bumerangı / 24.02.2016
- AKP'nin hali pürmelali / 17.02.2016
- Atlantik'in iki yakasından Türkiye'nin görünümü / 22.10.2015
- Stratejik derinlikte çırpınan Türkiye / 18.09.2015
- Ya felakete, ya felaha / 05.09.2015
- Teröristleri takviye Mehmetçiği tasfiye operasyonu / 25.02.2015
- AKP IŞİD'i niçin vuramaz? / 15.10.2014
- Kuklalar düşünemez / 09.10.2014