Çanakkale'de 12 Ağustos 1915 sabahıydı. Yeni Zelanda ordusunun 1. Sahra bölüğünün 3. takımından S. Reichard, R.Newnes ve J.L.Newman isimli üç er, Anafartalar'daki Suvla koyunda karşıdaki Türk siperlerini gözlüyorlardı.
Er Newman, güneşin doğduğu tarafa baktı. Hava gayet açıktı ve görünürde tek bir bulut yoktu. Ülkesi geldi aklına, doğduğu yerlerde sevdikleriyle birlikte olmak varken hiç tanımadığı bambaşka bir ülkeyi işgal etmek için Çanakkale'de olmak ne kadar anlamsız diye düşündü.
Silkindi kendini toparladı ve komutanlarının kendilerine söylediği "Anadolu'yu Türklerden kurtarmak için var gücünüzle savaşın" sözlerini hatırladı. İçinde hiç görmediği ve tanımadığı Türklere karşı oluşan büyük nefret duygusu tekrar alevlendi. Türklerin siperlerini daha dikkatli izlemeye başladı.
İlginç bir şey er Newman'ın dikkatini çekti. 60 nolu tepe (kayacık ağılı) üzerinde, ekmek biçiminde düzgün sayılabilecek şekilli altı ya da sekiz adet bulut sabit bir şekilde asılı duruyordu. Bu bulutlar birbirlerine çok benziyorlardı. Saatte 7-8 km bir hızla güneyden esen şiddetli rüzgâra rağmen bu bulutlar pozisyonlarını ve şekillerini hiçbir biçimde değiştirmedikleri gibi, rüzgârın etkisi altında da sürüklenmiyorlardı.
Er Newman ve diğer Yeni Zelandalı askerlerin bulunduğu gözlem noktası yerden 150 m yukarıda yer almaktaydı. Bu gözlem noktasından görüldüğü kadarıyla bu ilginç bulutlar yaklaşık 60 derecelik bir yükseklikte öylece asılı duruyorlardı.
Newman bu ilginç bulut grubunu arkadaşlarına da göstererek fikirleri var mı? diye sordu. Ama arkadaşları bu bulutların hiç bulut bulunmayan gökyüzünde bir arada bulunmalarına ve şiddetli rüzgâra rağmen kıpırdamadan durmalarına bir anlam veremediler ve Newman'ın sorusunu cevapsız bıraktılar.
Er Newman, bu bulut grubunu yorgun gözlerini kısarak daha dikkatle incelemeye başladı. Bulut gurubunun tam altına rastlayan yerde, arazi üzerinde, diğer bulutlara benzeyen ve sabit duran, yaklaşık olarak 250 m uzunluğunda, 60 m yüksekliğinde ve 60 m genişliğinde bir bulutun daha bulunduğunu gördü. Bu bulut, o kadar yoğundu ki, katı bir maddeymiş gibi görünüyordu. Tepeyi tamamen kaplamış bir vaziyetteydi.
Tüm bunlar, er Newman dışında yerdeki bulutun 1,5-2 km kadar güneybatısında, Rododendron dağı burnu üzerindeki siperlerinde yerleşmiş bulunan 22 Yeni Zelanda askeri tarafından da gözlemlenmişti.
Er Newman raporuna yazmak için gözlem noktasını not etti. Newman, bulunduğu gözlem noktasından bulutların gruplandığı 60 nolu tepeye 980 m kadar yukarıdan bakıyordu.
Newman, hemen haritayı açtı ve bulut grubunun bulunduğu noktayı haritada işaretledi. Bu tuhaf bulut kuru bir dere yatağının (Kayacık Deresi) üzerinde bulunuyordu.
Er Newman; "ömrümde böyle tuhaf bulutlar hiç görmedim" diye söylendi. Arkadaşları da sessiz bir şekilde Newman'ı tasdikler vaziyette başlarını salladılar.
Newman'ın içini daha önce yaşadıklarına benzemeyen şiddetli bir ürpertiyle beraber bir korku kapladı.
Siperine biraz daha sindi. Korktuğunu arkadaşlarına itiraf ederse onunla dalga geçerlerdi. O yüzden kendini toparlamaya ve korkusunu gizlemeye çalıştı. O farkında değildi ama arkadaşlarının da hali ondan farklı değildi. Korkuyorlar ama gururlarından diğerlerine itiraf edemiyorlardı.
Newman tekrar bulutları gözlemlemeye devam etti. Bu bulut gurubunun bulunduğu tepeye doğru ilerlemekte olan İngiliz askerlerini gördü. Newman'ın bu gördüklerini diğer 22 Yeni Zelandalı askerler de görüyorlardı.
Bu ilerleyen İngiliz askerleri Albay Sir H. Beauchamp komutasındaki Norfolk Alayı'nın 4. Taburu'na bağlı İngiliz askerleriydi. Bu taburda bir albay, 16 subay ve 250 askerle birlikte toplam 267 İngiliz askeri bulunmaktaydı.
Er Newman, güneşin doğduğu tarafa baktı. Hava gayet açıktı ve görünürde tek bir bulut yoktu. Ülkesi geldi aklına, doğduğu yerlerde sevdikleriyle birlikte olmak varken hiç tanımadığı bambaşka bir ülkeyi işgal etmek için Çanakkale'de olmak ne kadar anlamsız diye düşündü.
Silkindi kendini toparladı ve komutanlarının kendilerine söylediği "Anadolu'yu Türklerden kurtarmak için var gücünüzle savaşın" sözlerini hatırladı. İçinde hiç görmediği ve tanımadığı Türklere karşı oluşan büyük nefret duygusu tekrar alevlendi. Türklerin siperlerini daha dikkatli izlemeye başladı.
İlginç bir şey er Newman'ın dikkatini çekti. 60 nolu tepe (kayacık ağılı) üzerinde, ekmek biçiminde düzgün sayılabilecek şekilli altı ya da sekiz adet bulut sabit bir şekilde asılı duruyordu. Bu bulutlar birbirlerine çok benziyorlardı. Saatte 7-8 km bir hızla güneyden esen şiddetli rüzgâra rağmen bu bulutlar pozisyonlarını ve şekillerini hiçbir biçimde değiştirmedikleri gibi, rüzgârın etkisi altında da sürüklenmiyorlardı.
Er Newman ve diğer Yeni Zelandalı askerlerin bulunduğu gözlem noktası yerden 150 m yukarıda yer almaktaydı. Bu gözlem noktasından görüldüğü kadarıyla bu ilginç bulutlar yaklaşık 60 derecelik bir yükseklikte öylece asılı duruyorlardı.
Newman bu ilginç bulut grubunu arkadaşlarına da göstererek fikirleri var mı? diye sordu. Ama arkadaşları bu bulutların hiç bulut bulunmayan gökyüzünde bir arada bulunmalarına ve şiddetli rüzgâra rağmen kıpırdamadan durmalarına bir anlam veremediler ve Newman'ın sorusunu cevapsız bıraktılar.
Er Newman, bu bulut grubunu yorgun gözlerini kısarak daha dikkatle incelemeye başladı. Bulut gurubunun tam altına rastlayan yerde, arazi üzerinde, diğer bulutlara benzeyen ve sabit duran, yaklaşık olarak 250 m uzunluğunda, 60 m yüksekliğinde ve 60 m genişliğinde bir bulutun daha bulunduğunu gördü. Bu bulut, o kadar yoğundu ki, katı bir maddeymiş gibi görünüyordu. Tepeyi tamamen kaplamış bir vaziyetteydi.
Tüm bunlar, er Newman dışında yerdeki bulutun 1,5-2 km kadar güneybatısında, Rododendron dağı burnu üzerindeki siperlerinde yerleşmiş bulunan 22 Yeni Zelanda askeri tarafından da gözlemlenmişti.
Er Newman raporuna yazmak için gözlem noktasını not etti. Newman, bulunduğu gözlem noktasından bulutların gruplandığı 60 nolu tepeye 980 m kadar yukarıdan bakıyordu.
Newman, hemen haritayı açtı ve bulut grubunun bulunduğu noktayı haritada işaretledi. Bu tuhaf bulut kuru bir dere yatağının (Kayacık Deresi) üzerinde bulunuyordu.
Er Newman; "ömrümde böyle tuhaf bulutlar hiç görmedim" diye söylendi. Arkadaşları da sessiz bir şekilde Newman'ı tasdikler vaziyette başlarını salladılar.
Newman'ın içini daha önce yaşadıklarına benzemeyen şiddetli bir ürpertiyle beraber bir korku kapladı.
Siperine biraz daha sindi. Korktuğunu arkadaşlarına itiraf ederse onunla dalga geçerlerdi. O yüzden kendini toparlamaya ve korkusunu gizlemeye çalıştı. O farkında değildi ama arkadaşlarının da hali ondan farklı değildi. Korkuyorlar ama gururlarından diğerlerine itiraf edemiyorlardı.
Newman tekrar bulutları gözlemlemeye devam etti. Bu bulut gurubunun bulunduğu tepeye doğru ilerlemekte olan İngiliz askerlerini gördü. Newman'ın bu gördüklerini diğer 22 Yeni Zelandalı askerler de görüyorlardı.
Bu ilerleyen İngiliz askerleri Albay Sir H. Beauchamp komutasındaki Norfolk Alayı'nın 4. Taburu'na bağlı İngiliz askerleriydi. Bu taburda bir albay, 16 subay ve 250 askerle birlikte toplam 267 İngiliz askeri bulunmaktaydı.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Orhan Dede / diğer yazıları
- Çağdaş Nemrutların ateşinden hiç korkmadı! / 13.04.2025
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024