Piyasaların rayına girmediğine işaret eden MÜSİAD raporu, ülkenin hala bir takım yapısal zayıflıklar ve kurumsal eksikliklerle karşı karşıya olduğu, bunlar arasında cari işlemler açığı, işsizlik ve fakirliğin ön planda yer aldığının altını çizdi Hükümetin ekonomi kurmayları "herşey güllük gülistanlık" diye açıklama üstünü açıklama yaparken iş dünyası, piyasaları saran üç önemli tehlikeye dikkat çekmeye devam ediyor...Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği'nin (MÜSİAD) hazırladığı raporda, Türkiye'nin hala birtakım yapısal zayıflıklar ve kurumsal eksikliklerle karşı karşıya olduğu, bunlar arasında cari işlemler açığı, işsizlik ve fakirliğin ön planda geldiği belirtildi. Raporda, "2006'dan başlayarak işsizlik ve fakirlikle mücadelenin ön plana çıkması ve bütçe açığında artık sadece hedefin tutturulması, bunun daha ilerisinde bir iyileşmenin beklenmemesi gerekir" denildi.Türkiye'nin dış ticaret açığının genişlediği belirtilen raporda, YTL'nin değerlenmesi sonucu ithal girdi kullanma eğilimi ve tüketim malları ithalatının artmasının yanında, başta petrol ve doğalgaz olmak üzere ithal enerji maliyetindeki büyük artışın, ithalattaki hızlı büyümeyi artıran faktörler olduğu vurgulandı. Raporda, "Bu yüzden, ülke hala birtakım yapısal zayıflıklar ve kurumsal eksikliklerle karşı karşıyadır. Bunlar arasında cari işlemler açığı, işsizlik, fakirlik ön planda gelmektedir. Diğer taraftan, yapısal reformlara devam etme gerekliliği de öne çıkmaktadır" denildi.Cari açık riski büyüyor Raporda, dış ticaret açığı ve GSYİH'nin yüzde 6.2'si gibi rekor bir oranı yakalaması beklenen cari açığın (22 milyar dolar) artık oldukça karmaşık bir konu halini aldığı vurgulanarak, şu görüşlere yerverildi: "Doğrusu risk unsurudur. Gerçekten de cari açık, matematiksel olarak sevimsiz bir görüntü arz etmekte ve endişeye sebep olsa da, cari açığa neden olan faktörler ve finanse edilme yöntemi oldukça karmaşık bir hal almıştır."Ara ürünlerdeki ithalat artışının Türkiye'nin toplam ithalat artışının yüzde 80'ine karşılık geldiği, bunun yarısının, yüksek emtiafiyatlarının neden olduğu ara ürün ithalatı olduğu belirtilen raporda,2005 yılında ihracat/ithalat dengesizliğinin önemli ölçüde kötüleşmediği kaydedildi. Yapısal dönüşüm koşulları altında, rekabet avantajı sağlamak amaçlı bir kur ayarlamasının, dış hesaplarda sürdürülebilir bir düzeltme sağlamasını beklemenin gerçekçi olmayacağı belirtilen raporda, şunlar kaydedildi: "Bu yüzden, bu olumsuz eğilimi engellemek için yükselen sektörlerdeki yerli katkı artırılmalı ve Türkiye'nin rekabetçi avantajlarını temel alan yeni alternatif sektörlerin ortaya çıkarılmasına çalışılmalıdır. Bu bakımdan, enflasyonu hedefin altına indirmeye aşırı şekilde ve tek yönlü olarak odaklanmak yerine, faiz dışı fazla hedefi 2006 yılında yüzde 4-5 seviyesine çekilebilir ve yeni bir öncelikli sektörler hesabı ortaya konulabilir. Faiz dışı fazla hedefinin esnetilmesiyle, ortaya çıkacak Dünya Bankası kredileri ve diğer kaynaklar da cari açığa neden olan sektörlerdeki ileri düzeydeki yatırımlara yönlendirilebilir." Cari açığın önemli bir bölümünün kısa vadeli sermaye girişleriyle finanse edildiği belirtilen raporda, "Bu yüzden, gelişmiş ülkelerdeki faiz oranları artarsa, yükselen pazarlara sermaye girişi sekteye uğrayacaktır. Bu gerçekten bir endişe kaynağıdır" denildi. İşsizlik sorununa çözüm üretilmediMÜSİAD raporunda, işsizlik oranında ciddi bir azalma olmadığına, bu gidişle işsizliğin kısa vadede mevcut oranın altına inmesinin pek mümkün görünmediğine dikkat çekildi. Raporda ayrıca, hem cari açık, hem de işsizlik sorunlarının çözümüne yönelik politikaların, tabiatıyla reel kesimin yapısal sorunlarına el atmak durumunda olduğu vurgulanan raporda, reel kesimin katma değeri yüksek alanlara yönelmesinin teşvik edilmesi ve reel kesimde sermaye birikiminin temin edilmesi gerektiği bildirildi. Raporda, Türkiye'de KOBİ'lerde ortaklıkların yaygınlaştırılması ile sermaye birikimi ve ölçek oluşumunun teşvik edilmesi, KOBİ'lerin halka arz imkanlarının artırılması, bu şirketlerin sigortacılık, vadeli işlemler borsası ve hedging gibi koruyucu uygulamalara erişiminin temin edilmesi ve KOBİ'lerin küresel rekabet karşısında esnek ve profesyonel yönetişime geçmelerinin sağlanması gerektiği kaydedildi.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.