Hükümetin "Terörsüz Türkiye" adını verdiği süreç konusunda TBMM bünyesinde kurulması planlanan komisyon için süre doluyor.
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Meclis'te temsil edilen partilere komisyonda yer alacak isimleri bildirmeleri için yazı göndermişti. Buna göre 51 milletvekilinin isimlerinin 31 Temmuz Perşembe günü saat 17.00'ye kadar bildirilmesi istenmişti.
51 üyeden oluşacak komisyonda AKP 21, CHP 10, DEM Parti ve MHP 4'er, İYİ Parti ve Yeni Yol 3'er milletvekili ile temsil edilecek. TBMM'de grubu bulunmayan bazı partilerden de komisyonda 1'er milletvekili yer alacak. Bu partilerden sadece İYİ Parti, komisyona üye vermeyeceğini ve komisyon çalışmalarına katılmayacağını açıkladı.
Kurtulmuş, komisyonun çalışmalara Ağustos başında başlayacağını duyurmuştu. Komisyonun ismi konusunda da henüz uzlaşı yok ancak muhalefet 'demokrasi' ifadesinin mutlaka komisyonun adında yer almasını istiyor. Sanki tek problem isimdeymiş gibi! İsimde demokrasi olunca demokrasi oluyor mu?
Komisyon, Meclis tatile girmesine rağmen çalışmalarını sürdürecek. Milletin sorunlarını çözmede Meclis tatilde, İmralı'nın taleplerinin karşılanmasında çalışmalara devam. İmralı, her görüşmede yasal güvencelerden bahsediyordu, komisyonun üzerinde en çok çalışacağı konu da sürecin yasal altyapısı.
Süreç dediğimiz ise, PKK'lı teröristlerin eğer hapisteyse tahliye edilmeleri, eğer yurt dışındaysa, Türkiye'ye dönüşlerinin sağlanması; bunların topluma entegrasyonu ve siyasi çalışmaların içinde yer alabilmeleri. Teröristbaşı Öcalan'ın ve kandil elebaşılarının "demokratik siyaset" vurgusu hep bu yöndeydi.
Süreçte siyasi ve hukuki adımlar hep "PKK kendini feshetti ve silah bırakmaya başladı" kabulüyle atılacak. Dikkat ederseniz, komisyonun kurulması bile sembolik fesih ve sembolik silah bırakma töreninden hemen sonra gerçekleşiyor.
Süreç zarar görmesin diye de, bu süre zarfında PKK kaynaklı bir takım hadiseler de görmezden geliniyor.
Komisyon konusunda CHP'nın tavrı ise merak ediliyordu. CHP'den bu konuda peş peşe açıklamalar geldi.
CHP lideri Özgür Özel, "Nitelikli çoğunlukla karar alınacağı söylendiğinde CHP komisyonda yer alır" dedi. Özel, "Bu komisyon dışında kalınamaz millet git çalış diye gönderdi ben yapmam diyemezsin. CHP'nin olduğu komisyondan değil, olmadığı komisyondan korksun herkes" diye konuştu. Özel ayrıca şunları da söyledi:
"Komisyonla ilgili bizim tavrımız ilk günden beri net. Bu işin Meclis eliyle yürütülmesi gerektiğini söylüyoruz. Komisyon eşit temsille oluşmalı. Kararlar uzlaşı ile verilecek. Eşit temsil değilse nitelikli çoğunlukla alacağı kararlar Meclis'e tavsiye edilmeli. Meclis Başkanı'nın istediği rakamlardan gördünüz ki eşitlik yok. O zaman nitelikli çoğunluk aranacağının TBMM Başkanı'nın söylemesi lazım ki bu komisyonda olalım. Onun dışında komisyonun rakamlar AKP+MHP istediğini yapıyorsa bize ihtiyaç yoksa ne işimiz var orada."
Evet, Kurtulmuş'un talep ettiği üye sayılarına baktığımızda "eşit temsil" olmadığı görülüyor. Peki, diyelim ki kararlar nitelikli çoğunlukla alınacak, o zaman sonuç değişiyor mu? CHP dışındaki oylar zaten nitelikli çoğunluk…
Bir de birçok kararda DEM Parti ile "yurt uzlaşısı" yapan Cumhur İttifakı onay verirken, DEM Parti ile "kent uzlaşısı" yapan CHP hayır mı diyecek?
CHP bu konuda Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısı gerçekleştirdi ve toplantı sürerken açıklama yapan CHP Sözcüsü Deniz Yücel şunları söyledi:
"CHP olarak kendi önerdiğimiz komisyona girmeyecek halimiz yok. Millet, milletvekillerini çalışsınlar diye görevlendiriyor. Elbette gireceğiz. Ama 'Adını biz belirleriz, istediğimiz nisapla karar alırız' gibi bir işin içinde de olmayız. Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel, komisyonla ilgili ya eşit temsil ya da nitelikli çoğunlukla karar alınması gerektiğini açıkça ifade etti."
Cumhurbaşkanı Erdoğan da süreçle ilgili, "Terörsüz Türkiye süreci aynı zamanda milletimizin projesidir. Bu hayalin adım adım gerçeğe dönüştüğünü görüyoruz. Kimsenin endişesi olmasın. Girdiğimiz bu yol demokrasisiyle de ekonomisiyle de bizi güçlü Türkiye'ye ulaştıracaktır. Terörsüz Türkiye süreci özellikle ana muhalefet partisi için geçmiş günahlarına kefaret olabilecek bulunmaz bir fırsattır. Bu fırsatın değerlendirilmesi yapılan hataların değerlendirilmesine vesile olacaktır. Ana muhalefetin tarihin doğru tarafında konumlanması milletimizin beklentisidir. Terörsüz Türkiye süreci bunun için önemli bir referans olacaktır" ifadelerini kullandı.
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş, komisyon ile ilgili şu dikkat çekici değerlendirmeyi yapmıştı:
"Hiçbir şeyin danışılmadığı bir Meclis'e Terörsüz Türkiye niye danışılıyor? Türk milletinin sorması gereken soru bu. Yetkilerini alıp Meclis'i işlevsizleştiren, Meclis'e hiçbir şey sormayan siyasi bakış açısının, terörsüz Türkiye için Meclis'te komisyon kurması, "cambaza bak" oyunudur. Milleti de bu sürece dahil edip tüm sorumluluğu millete mal etmektir. Siyasi küçük bir grubun aldığı karar, Türk milletinin topyekün kabul ettiği ve savunduğu bir tez haline getirilmek isteniyor. Madem milletin onayını almak istiyorlar referandum yapsınlar. Ama yapamazlar, çünkü millet bunu istemiyor, bu nedenle Meclis'te bir grup siyasiyle bunu çözmeye çalışıyorlar."
- BTP'den 'Büyük Kongre'ye büyük hazırlık / 06.12.2025
- Etrafımız ateş çemberi / 05.12.2025
- Enflasyon, ‘talebi baskılama’ aracı mı? / 04.12.2025
- Asgari ücreti kim belirliyor: Komisyon mu, hükümet mi, JpMorgan mı? / 03.12.2025
- Gıdasız kalma riski bir ulusal güvenlik meselesi / 02.12.2025
- Papa’nın huzurunda(!) ‘Taleal Bedru’ / 29.11.2025
- Papa'nın Türkiye ziyaretinin siyasi hedefleri var / 27.11.2025
- Kim terör yandaşı: Süreci dayatanlar mı, yoksa eleştirenler mi? / 26.11.2025
- Öğretmenlerin mutsuzluğu derinleşiyor! / 25.11.2025

















































































