Cemal Bayır: Haydar Hoca’yı anlamak

Prof. Dr. Haydar Baş 2007 yılında Berlin'e gelmişti. Neuköln semtindeki Mercur otelde bir konferans verdi ve Türkiye'deki madenlerin yabancı şirketlere satıldığını anlattı. 

Eldorado Gold, Mineral Anatolia, Rio Tinto vs. şirketlerin Türkiye'deki madenleri bölge bölge, parsel parsel satın aldığından bahsetti. Bu yabancı şirketlerin, Fransız ve İngiliz Kraliyet ailelerine ait şirketler olduğunu anlattı. Bu bilgilerin kaynağının açık olduğunu, bu şirketlerin internet sayfalarından herkesin ulaşabileceğini belirtti. 

Yıl 2007. Bir vatanperver, bir alperen Avrupa'ya geliyor ve gurbetçi vatandaşlarımızı madenlerimiz konusunda uyarıyor. Bu madenlerin 85 milyonun hakkı olduğunu, hakkımıza sahip çıkmamız gerektiğini anlatıyor.

O dönem her vatandaş aklından şöyle bir şey geçirebilirdi: "Şu anda Türkiye'de bir hükümet var, her şey de iyi gözüküyor, madenler şimdi ne alaka?"

Yıl 2012. Yayla ziyareti yapmak maksadıyla Gümüşhane'nin Kazıkbeli Yaylası'na gittim. Orada eski, üç katlı bir otelin önünde, bir masada 4-5 kişi oturuyordu. İngilizce konuşuyorlardı. Başlarında madenci kasketi vardı. İçlerinden birisi masadan kalktı. Türk'e benziyordu. Ben de ona sordum. "Hayırdır bu yabancılar burada ne arıyor, bunlarda da mı yayla kültürü var" diye.

"Yok" dedi. "Bunlar Amerikan ve Avustralyalı ortak metal şirketi. Burada demir, çinko arıyorlar." 

Hemen Haydar Baş Bey'in Berlin'deki konferansı aklıma geldi.

Buradaki oyun şu idi: Vatandaşa Lozan'da gizli bir madde var. Bu maddeye göre madenlerimizi çıkartamıyoruz. 2023'te çıkartacağız deniliyordu. Hâlbuki madenler yandaş ve yabancı şirketlere satılıyordu.

Bu oyunları oynayanlar, bütün oyunları, düzenleri, hileleri, ezberleri bozan Prof. Dr. Haydar Baş gerçeğini hesap edememişlerdi.

Gençliğimde, Gümüşhaneli bir ağabeyime sormuştum, senin köyünde ne yetişir diye. O da taş demişti. Bu yüzden de dışarıya göç veriyor, diğer illerimiz gibi. Hâlbuki elin Amerikalısı elin Avustralyalısı binlerce kilometreden tespit etmiş, gelmiş, Gümüşhane'nin Kazıkbeli yaylasında demir, çinko, metal arıyor. Kendi vatandaşlarımız da dışarıya işçilik yapmaya gönderiliyor!

Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in anlattıklarına, öğrettiklerine Gümüşhane'nin Kazıkbeli yaylasında bizzat şahit olduk. Keşke insanımız onun anlattıklarına dikkat etseydi, topraklarımız, madenlerimiz yandaş ve yabancılara satılmazdı. 

Ülkeyi yönetenlere de bir sorum var: Kanun çıkartarak vatan satılır mı?

2000'li yıllarda, Madenlerimizin satıldığını tespit edip, madenlerimizi çıkaramıyoruz diyerek halkın aldatıldıgını şehir şehir dolaşarak anlatan bir insanın heykeli, başkentin göbeğine 'Halk Kahramanı' olarak dikilmez mi? Vesselam...