CIA, The Economist ve yerli işbirlikçilerine ‘dur’ diyen adam!

Dünyaca ünlü The Economist’in son sayısından bir alıntı:
- Sünni - Şia savaşı eşikte!
Sadece The Economist değil, New York Times’dan, Le Monde’a kadar Batının marka değeri olan medyasında bu aralar benzer haber ve yorumlar var!
Hayır, bu bir enformasyondan ziyade projeye dayalı dezenformasyon yani zemin inşası ki bunun perde gerisini ya da amacı bizzat CIA’nin önceki Ortadoğu Bölge Direktörü Robert Bear, “Yeni Süper Güç İran” isimli kitabında şöyle açıklıyor: “Ön Asya ile Ortadoğu’nun yeniden dizaynı sürecinde artık Amerikan askerleri ölmeyecek. Bunun yerine Müslümanlar Sünni-Şia diye birbirini öldürecek ve biz amacımıza ulaşacağız.”
Evet bu kadar aşikar ve gündemde olan Müslümanı Müslümana katlettirme projesine ne acıdır ki İslam dünyası eli kolu bağlı seyrediyor!
Pardon sadece seyretmiyor, Haçlının işbirlikçisi olan sözde bazı Müslümanlar bu ihanete mezhepçilik yaparak omuz veriyor!
Hiç abartısız yazıyorum tablo Müslümanlar ve İslam adına zifiri karanlıktır ve bu durum yapılan karatmalarla pek fark edilmiyor!
İşte bu kesif karanlık tablosunda bir teşebbüs İslam dünyasını bir tutma adına bir ışık ve kutlu bir adım oluyor!
Ne midir o?
Ard arda yapılan Ehl-i Beyt Sempozyumları!
İki gün önce son 6 ay içinde yapılan üçüncü Ehl-i Beyt Sempozyumunu izlemek için İstanbul’da Haliç Kongre Merkezi’ndeydim!
Aman Allahım o ne coşku, o ne izdiham, o ne muhabbet!
Salon toplantıları adına rekor olan 10 bin sayısını aşan insan seli Sünnisi ile Alevisi ile, Caferisi ile, Şiası ile el ele, gönül gönüle adete bizi birbirimize düşüremezsiniz haykırışındaydı!

Mimar Prof. Dr. Haydar Baş bey
Peki, asgariden ülkemizdeki sosyal barış adına devletimizin yapması gereken bu müthiş buluşmanın mimarı kim midir?
Prof. Dr. Haydar Baş beydir…
Hem de devlete sızan Vatikan işbirlikçisi kimi görevlilerin engel çıkarmalarına rağmen yapıyor bunu!
Ehl-i Beyt Sempozyumlarındaki bu buluşma sadece şekil boyutunda değil, fikri bir zemine de taşınıyor!
Onlar ve hatta yüzlerce yıldır mezhepçilik adına İslam’ın içene sokulan ayrılıkçı görüşlerin mesnetsizliği yüzlerce Sünni ve Şia Ulemasının kaynak eserleri ile bir bir çürütülüyor!
Evet Sünni ve Hanefi itikadına sahip olan Haydar Baş Hoca bu sempozyumlarla sadece Haçlı Emperyalizminin projelerine meydan okuyarak dur demiyor, aynı zamanda İslam’ın içindeki bölünmelerin yapay olduğunu ayetler ve doğruluğu su götürmez olan hadislerle ortaya koyuyor!
Mesela Sunilerle Şiiler arasındaki ayrılığın çok çok sınırlı olduğunu tescilleyip, Anadolu’yu Türk ve Vatan yapan Alevi kardeşlerimizin İslam dışında mütalaa edilmesinin ihanet ve hatta küfür olduğunu belirtiyor!
Prof. Dr. Haydar Baş beyin bu çırpınışları dini bütünlüğümüzün muhafazası adına sadece ülkemizde değil, bütün İslam hinterlandında yapılan en önemli teşebbüstür!

Tebliğ sunanlar ve sarsacak afiş!
Bir başka boyut, hep söylüyoruz, dini bütünlüğümüzü koruyamazsak milli bütünlüğümüzü hiç koruyamayız. Dolayısı ile yapılan Ehl-i Beyt Sempozyumları Alevi kardeşlerimizin evlerinin işaretlenip mezhepsel çatışma ikliminin tesis edilmeye çalışıldığı bir süreçte birlik adına da çok önemli katkı sunuyor!
İcmal Dergisinin organize etiği ve Ahmet Hamdi Kepekçi’den Bilal Karamus’a, Selim Kotil’den Abdullah Terzi’ye, Ahmet Erimhan’dan Mehmet Emin Koç’a, Muharrem Bayraktar’dan Aziz Karaca’ya, Prof. Ömer Eyiceoğlu’ndan Prof.Ünal Emiroğlu’na, Müslimn Karabacak’tan Harun Kayacı’ya, Prof. Ata Selçuk’tan Prof. İbrahim Aslanoğlu’na, Emre Polat’tan Ali ve Zeki Garacoğlu’na, Hasan Meşeli’den Hasan Aydın’a ve Mehdi Aksu’ya kadar önemli konuşmacıların tebliğler sunduğu sempozyumun yapıldığı salonda bulunun çok sayıdaki afişten biri özellikle Suriye’ye müdahale ve Müslüman infazı naralarını atanlara karşı ikaz ve hatta şamar hüviyetinde idi: “Müslümanın Müslümana malı, namusu ve kanı haramdır!”