BTP, milli davaları sahiplenen tek parti
Prof. Dr. Baş, açıklamasında şu görüşleri ifade etti: "ABD'ye toz kondurmayan, "PKK ile mücadelede her zaman samimi oldu, bize destek verdi" diyen muhalefet nasıl bir muhalefettir? ABD'nin binbir türlü oyunla PKK'yı besleyip büyüttüğü, bugün bir Kürt devletini bu tehdit üzerinden kurduğu ortadayken, üstelik te bunu en iyi bilecek durumda olan muhalefet genel başkanının çizdiği siyaset malesef her türlü samimiyetten uzaktır. Bu yolla iktidara gelenlerin, nasıl bu ülke insanı ve milli davalarıyla ayrı düştükleri ortadır. Milletle beraber olmak, milli davaların tehlikeye düştüğü dönemde o davada başı dik sahiplenmekle olur. Kıbrıs'a, Kuzey Irak'a, Ege'ye, milli değerlere ve "devlete" sahiplenmekle olur! Milletin hakkına, hukukuna, samimiyetle sahiplenmekle olur. Denge siyaseti güderek bu işler yürümez ve hallolmaz. Heybeliada'ya sahiplenmekle, Patrikhane ve Ekümenizmine sesiz kalmakla olmaz. 28 Mart'a adım adım yürüdüğümüz şu günlerde ortaya çıkan siyasi manzara budur. Ülkemiz, iktidarıyla olduğu kadar, muhalefetiylede yabancı güç odaklarına teslim olmuştur. AB ve ABD'ye bağlı siyaset bugün bir "söylem tükenmişliği" ve "çare üretememe" çukurunda yuvarlanıp durmaktadır. Bağımsız Türkiye Partisi dışında bu fasit dairenin dışına çıkabilen; farklı, kaynak üreten, şahsiyetli bir duruş yoktur ve malesef kalmamıştır. Bu fotoğrafın anlamı; iktidarıyla ve muhalefetiyle Türkiye'de bir tek siyasetin ve bir tek siyasi partinin kaldığı gerçeğidir. AKP'sinden, DYP'sine CHP'sinden diğer partilerine kadar söylenen sözler aynı sözlerdir. Arada eleştiri gibi ifade edilen bir kaç laf ise kayıkçı kavgasından ibarettir. BTP bu tükenmişlikte milletimize kendi ayakları üzerinde, borç almayarak, Avrupa'nın 3. sınıfı olmayı kabul etmeyecek şahsiyetli bir çıkış kapısı sunmaktadır. Buna bu ülkenin olduğu kadar dünyanında ihtiyacı vardır. Adalet, şahsiyet ve onun için 28 Mart'ta BTP diyoruz."