Mescit adı altında bir nifak ocağı: Mescid-i Dırar
Resulûllah, Medine’ye gelmeden önce burada Ebu Amir Rahib, diye bir adam vardı. Müslüman geçinirdi
29.12.2025 00:30:00
Haber Merkezi
Haber Merkezi





"Resulûllah, Medine'ye gelmeden önce burada Ebu Amir Rahib, diye bir adam vardı. Müslüman geçinirdi.
Resulûllah, Medine'ye gelince kıskançlığını ortaya koydu ve gidip Kureyş'e katıldı. Buranın fethi ile de Şam'a, oranın da Müslüman olması üzerine Rum Heraklius'a sığındı ve Hıristiyan oldu.
Fakat Medine'deki münafık arkadaşlarıyla irtibatını kesmedi. Heraklius'tan askerî güç alıp Resulûllah'ı, Medine'den çıkaracağını bildiren bir mektup yazdı. Medine münafıkları da dostları geldiğinde onu karşılayacakları bir mescid yapmaya kalktılar.
Böylelikle münafıkların hile ve desiseleri, başlangıçta olduğu gibi dönüşte de devam ediyordu.
Münafıklar, Müslümanların birliğini bozmak, güçlerini parçalamak için bir plan kurarak Kuba Mescidi karşısında bir mescid inşa ettiler.
Medineli papaz Ebu Amir Fasık'la mektuplaşarak Bizans'ın desteğini sağlamaya çalıştılar. Münafık heyeti, Resul-i Ekrem'i dönüşte karşıladı. Resul-i Ekrem önce ziyarete hazırlandı ve fakat vahiyle bu ziyaretten menedildi.
Bu konu ile ilgili Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyurulmaktadır: "(Kuba Mescidi'ne ve mü'minlere) zarar vermek (gizli) küfrü (kuvvetlendirmek), mü'minlerin arasını açmak, evvelce Allah ve Peygamberi ile savaşan kimseyi (Ebu Amir Fasık'ı) gözlemek için mescid yapan; 'Biz iyilikten başka bir şey istemedik' diye yemin edenlerin (münafıkların) yalancı olduklarına Allah şahiddir.
Orada asla durma (namaz kılma). İlk gününden beri takva temeli üzerine kurulan mescidde (Kuba) durman (namaz kılman) daha layıktır. Orada temizliği seven adamlar vardır. Allah, temizlenenleri sever."
Bu olaya "Mescid-i Dırar" olayı denir. Müslümanları parçalamak niyetiyle kurulmuş olan bu mescid, Resul-i Ekrem'in emri ile yıkılmıştır.
Bu olayda; münafıkların, hayır cihetinden gelerek Müslümanları aldatabileceklerine dair tembih vardır ki; münafıkların en büyük tehlikesi de budur." (Prof. Dr. Haydar Baş, Rahmet-el lil Alemin eseri 2. Ciltten)
Resulûllah, Medine'ye gelince kıskançlığını ortaya koydu ve gidip Kureyş'e katıldı. Buranın fethi ile de Şam'a, oranın da Müslüman olması üzerine Rum Heraklius'a sığındı ve Hıristiyan oldu.
Fakat Medine'deki münafık arkadaşlarıyla irtibatını kesmedi. Heraklius'tan askerî güç alıp Resulûllah'ı, Medine'den çıkaracağını bildiren bir mektup yazdı. Medine münafıkları da dostları geldiğinde onu karşılayacakları bir mescid yapmaya kalktılar.
Böylelikle münafıkların hile ve desiseleri, başlangıçta olduğu gibi dönüşte de devam ediyordu.
Münafıklar, Müslümanların birliğini bozmak, güçlerini parçalamak için bir plan kurarak Kuba Mescidi karşısında bir mescid inşa ettiler.
Medineli papaz Ebu Amir Fasık'la mektuplaşarak Bizans'ın desteğini sağlamaya çalıştılar. Münafık heyeti, Resul-i Ekrem'i dönüşte karşıladı. Resul-i Ekrem önce ziyarete hazırlandı ve fakat vahiyle bu ziyaretten menedildi.
Bu konu ile ilgili Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyurulmaktadır: "(Kuba Mescidi'ne ve mü'minlere) zarar vermek (gizli) küfrü (kuvvetlendirmek), mü'minlerin arasını açmak, evvelce Allah ve Peygamberi ile savaşan kimseyi (Ebu Amir Fasık'ı) gözlemek için mescid yapan; 'Biz iyilikten başka bir şey istemedik' diye yemin edenlerin (münafıkların) yalancı olduklarına Allah şahiddir.
Orada asla durma (namaz kılma). İlk gününden beri takva temeli üzerine kurulan mescidde (Kuba) durman (namaz kılman) daha layıktır. Orada temizliği seven adamlar vardır. Allah, temizlenenleri sever."
Bu olaya "Mescid-i Dırar" olayı denir. Müslümanları parçalamak niyetiyle kurulmuş olan bu mescid, Resul-i Ekrem'in emri ile yıkılmıştır.
Bu olayda; münafıkların, hayır cihetinden gelerek Müslümanları aldatabileceklerine dair tembih vardır ki; münafıkların en büyük tehlikesi de budur." (Prof. Dr. Haydar Baş, Rahmet-el lil Alemin eseri 2. Ciltten)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.






























































































