Çin gibi "devlet olmak"

"Devlet olmak" kolay değil… Hele hele "bağımsız devlet olmak" hiç kolay değil…
Geçen hafta, kovboy ülke ABD'nin Dışişleri Bakanı Clinton, Çin'deydi. Çinli yetkililerle  ve mevkidaşı ile görüştü. Çin'in Suriye politikasını doğru bulmadıklarını söyledi. Adeta Suriye'de önümüzden çekilin, demeye getirdi…
Çin'in cevabı "devlet gibi" oldu: "Çin'in toprak bütünlüğünü, milli çıkarlarını ve Çin halkının hassasiyetlerini gözetmeye kararlıyız." Clinton'ın sözleri, Çin'e açılmış savaş olarak algılandı ki, bu kararlı-net diplomatik cevap verildi.
Yetmedi, müstakbel Çin Başkanı, bayan Clinton'u görüşmeye kabul etmedi… Çin'in ABD'ye tavrı bu… Devlet olmak, bağımsız devlet olmak bu…
Ya Türkiye'nin hali… Özledik yıllardır, devlet gibi devlet olmayı… Bağımsız olmayı, bağımsız devlet olmayı…
Diplomasi alanımız da, sınırlarımız da yol geçen hanına döndü. CIA Başkanı geliyor, maiyet memurlarını toplar gibi devlet ricalini görüşme sırasına koyuyor. ABD, her gün PKK tokadı ile bir o yüzümüze, bir bu yüzümüze vuruyor… Dinlerarası diyalogun amacı olan Hıristiyanlık öğretisini kabullenen bürokrasimiz, bir tane daha vursunlar diye öbür yanağını uzatıyor…
CIA Başkanı bir geliyor, pir geliyor… Gelmeden patlamalar, kalkışımlar ayyuka çıkıyor, giderken dozu artarak devam ediyor. Geçen yıl gelen Leon Panetta Suriye'yi karıştırdı. Bu yıl gelen Petreus, Türkiye'yi karıştırıyor…
Türkiye'de hükümet var da, devlet yok mu? Bir devlet tavrı yok mu? Çinlilerin dediği gibi, diyebilecek bir irade yok mu?
PKK terör örgütüne, arkasındaki batılı güçlere (ABD, AB ve İsrail'e):
1- Toprak bütünlüğümüzü,
2- Milli çıkarlarımızı koruyacağız,
3- Türk halkının hassasiyetlerini kararlılıkla gözeteceğiz, diyemiyen bir irade "bağımsız devlet" olamaz.
Bunu diyemiyenler, tıpkı Kuzey Irak'ta oluşan Güney Kürdistan gibi, Kuzey Suriye'de oluşturulacak Batı Kürdistan gibi, Güneydoğumuz'da özerklik isteyenleri de durduramıyacaktır.
Milli çıkarlarımızı değil, ABD'nin, İsrail'in, Batı'nın çıkarlarını Ortadoğu'da korumak ve kollamak gibi bir jandarmalığa soyunmuş olacaklardır ki, bugün bu böyledir.
Türk milletinin hassasiyetlerini gözetmek ise zaten unutuldu, unutturuldu.
Uzaydan bakıldığında yeryüzünden seçilebilen "Çin Seddini", karşılarındaki mert ve cengaver Türk milletinden korunmak için inşa eden Çinliler, bugün dik durmasını, haklarını savunmasını biliyor, dünyanın zalim emperyalist gücüne tavrını koyuyor.
Türkiye'nin ise nerede kaldı Çin Seddi, kırmızı çizgileri bile uçtu, buharlaştı.
Tarih boyu hep mazlumların yanında yer alan, mazlum milletlere emperyalizme karşı mücadelede örnek gösterilen bu millet, şimdilerde ABD emperyalizminin destekçisi oldu. Mazlumların beddualarını celbetmeye başladı. Emperyalizmin akıttığı ve akıtmaya devam ettiği her masum Müslümanın kanına ortak oldu.
Vay halimize…