Çin-Hindistan gerilimi kimin menfaatine?

Çin-Hindistan sınırında 45 yıldır hiçbir çatışmanın olmadığı bir bölgede bir anda ortalık karışıyorsa, bunun perde arkasını iyi irdelemek lazım.

Malum, birkaç gün önce Himalayalarda Ladakh bölgesinde Çinli ve Hintli askerler arasında gerilim yaşanmış ve ateşli silahların kullanılmadığı çatışmalarda ölümler yaşanmıştı.

Ekonomik sistemlerini ve finansal hakimiyetlerini kaybeden Batılı küresel güçlerin bir gerilim peşinde koştukları kesin… Neden Çin ve Hindistan, çünkü bu iki ülke dünyanın yeni denge merkezi olan BRICS devletlerinden ikisi… Uyguladıkları Milli Ekonomi Modeli (MEM) sebebiyle kendi iç tüketimlerini, milli paralarıyla canlandırmaya çalışıyorlar; dış ticaretlerini ise Milli Paralarla Ticaret projesi kapsamında yapıyorlar. Üretimde, ticarette, tüketimde artık hard currency olarak Amerikan dolarını kullanmıyorlar, bağımlı değiller…

Dahası Çin, modern ipekyolu projesini hayata geçirerek Batılı ülkelerin ekonomik sömürülerini tamamen bitirecek önemli adımlar atıyor.

Ekonomide ve siyasette bu ülkelerle bilek güreşlerini kazanamayan Batılı güçler, şimdi bu ülkelerin aralarını suni bir takım tuzaklarla bozmaya çalışarak, rakiplerini kirli senaryolarla ekarte etmenin hesaplarını yapıyorlar.

 BRICS devletleri, bu gerçekleri de çok iyi görmelidir ve birilerinin ısrarla körüklediği bu gerilimleri acilen bertaraf etmelidir. Bunda da en mükemmel yol haritasi MEM'in sahibi Prof. Dr. Haydar Baş'ın şu dış politika anlayışıdır:

* "Bölgesel sorunlar, bölge ülkelerinin bir araya gelerek işbirliği yapmasıyla çözülmelidir."

* "Üzerimizde hesabı olmayan ülkelerle ilişkilerimizi geliştirmeliyiz."

Gerilimin yaşandığı bölge zaten ABD'nin yıllardır kaşıdığı bir bölgedir.

3 bin 500 kilometrelik sınır hattında hem Çin'in hem de Hindistan'ın egemenlik iddiası vardır. Bu konu, maksatları belli olan üçüncü ülkelerin araya girmesine müsaade edilmeden karşılıklı diyalogla ve neticesinde bir anlaşmayla çözülmesi gereken bir meseledir.

Bu konu ikili ilişkilerle, masabaşında karşılıklı anlayış çerçevesinde çözülmediği müddetçe birileri provokasyonlarla bu gerilimi tırmandırmaya devam edecektir.

Bu konuda Çin ve Hindistan, sorunu barışçıl yollarla çözmek için anlaştı.

Açıklama Çin Dışişleri Bakanlığı'ndan geldi.

Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Cao Licien, başkent Pekin'de düzenlediği olağan basın toplantısında, "İki taraf, bu konuyu diyalog ve müzakere yoluyla çözmek, sınır bölgesinde durumu yatıştırmak, barış ve huzuru temin etmek için anlaştı" ifadelerini kullandı.

Rusya'dan da gerilimi yatıştırmaya yönelik açıklama geldi. 

Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Çin-Hindistan sınırındaki gerginlikle ilgili Moskova'nın endişe duyduğunu, durumu dikkatle takip ettiklerini belirterek, "Ancak iki ülkenin, bölgenin öncelikle de Çin ve Hindistan halkları için güvenli olması, istikrar ve öngörülebilirliğin mevcut olması bakımından bu gibi durumların tekrarlanmaması yönünde gerekli adımları atabilecek durumda olduğunu düşünüyoruz" dedi.

Peskov, Çin ve Hindistan'ın Rusya'nın çok yakın partnerleri olduğunu, bu ülkelerle çok yakın ve ortak faydaya dayanan ilişkileri bulunduğunu ifade etti.

ABD, bölgeyi kaşıdığı gibi, Çin'in Uygur bölgesini de sürekli olarak kaşımaktadır.

Trump, önceki gün, Çin'in Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ndeki Müslüman azınlığa yönelik insan hakları ihlallerini kınayan ve bazı Çinli yetkililere yaptırım uygulanmasını öngören yasa tasarısını imzaladığını duyurdu. Tasarı, Senato'da 15 Mayıs'ta, Temsilciler Meclisi'nde de 27 Mayıs'ta onaylanarak Trump'ın imzasına sunulmuştu.

Çin Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada, tasarının onaylanmasına sert tepki gösterildi; Sincan'ın Çin'in iç meselesi olduğu ve dış müdaheleye izin verilmeyeceği vurgulandı ve ''ABD'ye bir kez daha hatalarını acil olarak düzeltme ve Çin iç meselelerine müdahale amacı taşıyan ilgili tasarıdan vazgeçmesi çağrısı yapıyoruz. Aksi halde Çin buna kararlı bir şekilde direnecektir ve bu durumdan doğacak tüm sonuçlara ABD katlanmakla yükümlüdür" ifadeleri kullanıldı.

Batılı ülkeler, yıllarca Rusya'yı da bu tür kirli oyunlarla meşgul etmeye çalıştılar. Ama Rusya, MEM'in sahibi Prof. Dr. Baş'tan öğrendikleri Sosyal Barış Projesi'yle topraklarında yaşayan tüm halklara eşit haklar ve hizmetler sunarak bu senaryoları boşa çıkardı.

Çin de benzer adımlar attı ama belli ki bu tür kirli oyunlardan kurtulması için Sosyal Barış Projesi'nden daha fazla istifade etmesi gerekiyor.

Çin'in küresel hamleleri ABD'yi ve diğer Batılı ülkeleri tedirgin etmeye devam ediyor.

Çin'in son hamlesi Afrika ülkelerinin borçlarının silinmesiyle alakalı…

"Olağanüstü Çin-Afrika Zirvesi"nde konuşan Çin Devlet Başkanı Şi Cinping toplantıda, Afrika ülkelerinin bu yıl sonu vadesi dolan faizsiz kredi ödemelerini sileceğini bildirdi.

Çinli lider, Afrika kıtasının, ülkesinde üretilecek Covid-19 aşısına erişim önceliğine sahip olacağı sözünü verirken, kıtada yeni hastane ve sağlık tesisi yapacaklarını da kaydetti.

Bu kadar önemli hamleye Batılı ülkelerin normal şartlarda vereceği hiçbir cevap yok.

Miadı dolmuş, Titanik gibi batan Kapitalizmin argümanları onlara onurlu bir mücadele imkanı vermiyor, bunun üzerine onlar da kirli senaryoları devreye koyuyorlar.

Başta da ifade ettiğimiz gibi, bu kirli senaryoları bertaraf etmenin yolu, gerilim konularını ikili ilişkiler ve anlaşmalarla ortadan kaldırmaktır.

BRICS'in birliğini koruması onlara verilecek en güzel cevaptır.


"Çin - Hindistan çatışmasının perde arkası" ile ilgili video haberimizi de izlemenizi öneriyoruz: