The Guardian'nın yorumcusu Dan Plesch 13 Eylül 2002'de yaptığı ve "Önce Irak, sonra İran ve Çin" başlıklı yorumunda;
1. ABD Başkanı Bush'un Irak'ın kitle imha silahlarıyla ilgisi küresel bir önleyici saldırı (pre-emptive) stratejisinin bir bahaneden ibaret olduğunu ileri sürerken, Bush ve danışmanları Irak müdahalesi ile ABD'nin küresel kontrolüne karşı duran devletlere bir örnek oluşturma niyetinde olunduğu belirtilmişti. Bilindiği ABD Başkanı Bush, ABD'nin hiç kimsenin kendisine saldıracak bir kapasiteye sahip olmasına izin vermeyeceğini; ancak ABD'nin diğerlerini ortadan kaldıracak gücünü muhafaza edeceğini söylemişti. Dan Plesch daha Irak savaşı başlamadan, Irak krizinin nasıl çözüleceğinin gelecekteki krizleri şekillendireceğini ileri sürmüştü. Irak'ın yeniden yapılandırılmasının yoğun olarak tartışıldığı bugünlerde ise ABD, Çin'i liste dışında bırakmıştır ve Çin'i Irak'a yardım ettiğine dair söylentilerle kendini savunmak zorunda bıraktığı görülmektedir.
2. Plesch; ABD Başkanı Bush'un politika mimarlarının, önce Irak, sonra İran, Kuzey Kore ve sonunda Çin'e karşı politika uyguladığını ileri sürerken, Sovyetler Birliği'ni yıkmak ve Almanya'yı birleştirmiş olmaktan gurur duyan bu Cumhuriyetçiler için, görevlerinin şimdi Tibetlilere baskı yapan, inanç özgürlüğünü baskı altına alan Pekin'in nükleer silahla donatılmış komünist diktatörlüğü üzerinde de aynı şeyi başarmak istediğini belirtiyordu. Ayrıca, Irak'ın muhtemelen "şer eksenine" karşı yapılacak seri saldırıların bir parçası olacağını vurgulamıştı.