Çin-Rusya ittifakını parçalamak istiyor
ABD Başkanı Trump, Rusya’ya zeytin dalı uzatarak, “Rus-Çin ilişkilerini baltalamaya çalıştığı” son dönemde sıklıkla tekrarlanıyor. Ancak Çin ve Rusya, hem BRICS'in, hem de Şanghay İşbirliği Örgütü'nün kurucu üyeleri konumunda. Çin, ayrıca Rusya’nın en büyük petrol ve doğal gaz müşterisi. Bu ve benzeri nedenlerden ötürü iki ülkenin birbirinden kopması beklenmiyor.
08.03.2025 12:28:00
AHMET TURAN YİĞİT
AHMET TURAN YİĞİT





ABD Başkanı Donald Trump, yıllardır süren Amerikan dış politikasını değiştirerek Rusya'yla yakınlaşıyor. Ukrayna savaşını sona erdirmek için barış anlaşması meselesinde Putin ile saf tuttu ve Ukrayna lideri Zelenskiy'e topraklarını işgal eden Rusya'nın sert koşullarını kabul etmesi için baskı yapıyor. Tüm bunlar Putin'e destek sinyalleri yolluyor ve ABD'nin yeni bir büyük diplomatik stratejiye girişip girişmediği sorusunu gündeme getiriyor. Rusya'yı Çin'den uzaklaştırmak adına daha büyük bir plan mı var? Yoksa, Trump'ın davranışları kişisel duygularıyla ve Putin ile yakınlığıyla açıklanabilir mi?
Trump makas değiştirdi
Rusya'ya doğru büyük dönüşün ilk işaretleri 12 Şubat'ta, Trump'ın Rusya lideri Vladimir Putin ile yaptığı 90 dakikalık telefon görüşmesiyle başladı. Daha sonra Trump, Ukrayna lideri Zelenskiy'e bir barış anlaşmasını kabul etmesi için baskı yaptı ve Rusya'ya toprak vermesi çağrısında bulunurken, ABD'den Ukrayna'ya herhangi bir güvenlik garantisi verilmedi. Trump, Putin ile yaptığı telefon görüşmesi için "Birlikte çalışma konusunda uzlaştık, çok yakında birbirimizin ülkesine ziyaretler de dahil" dedi.
Trump, Putin ile aynı dili kullanıyor!
Trump ayrıca, Ukrayna'nın savaştan sonra NATO üyesi olamayacağını söyledi. Selefi Joe Biden Ukrayna'ya bu sözü vermişti ve Rusya şiddetle karşı çıkmıştı.
Trump o zamandan beri Zelenskiy'e "kabiliyetsiz" ve "diktatör" gibi yakıştırmalarda bulunurken, Ukrayna liderine Beyaz Saray'da Ukrayna'nın "bu savaşı hiç başlatmamış olması gerektiğini" söyledi. Bunlar, Putin'in daha önce söylediklerine benzer sözlerdi.
Trump, savaşın ardından barış gücü rolü oynamak isteyen Avrupa ülkelerine Amerikan desteği vermeyi reddetti. Rusya da, Ukrayna'da Batılı birliklerin bulunmasına doğrudan karşı çıktı. ABD ayrıca, Ukrayna Savaşı'nın üçüncü yıl dönümünde Birleşmiş Milletler'de yapılan oylamalarda Rusya'dan yana tavır koydu ve işgal nedeniyle Moskova'yı kınamayı reddetti.
ABD, Çin'den uzaklaştırmak için mi Rusya'ya kur yapıyor?
Ve meselenin bambaşka bir boyutu... Rusya'ya yakınlaşan ve Avrupalı müttefiklerinden uzaklaşan bu hamleler, 80 yıllık Amerikan dış politikasının alt üst olması demek. Ancak bunun yeni bir dış politika stratejisi anlamına gelip gelmediği hala net değil. ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, muhafazakâr haber sitesi Breitbart'a 25 Şubat'ta yaptığı açıklamada, Başkan Trump ve yönetiminin, Rusya ve Çin arasındaki bağları zayıflatmayı amaçladığını söyledi. Rubio, "Rusya'nın kalıcı bir şekilde Çin'in küçük ortağı olduğu, onlara bağımlı oldukları için Çin ne derse onu yaptığı bir durum; Rusya, Amerika, Avrupa ve dünya için iyi bir sonuç değil" dedi.
Bunun ABD için tehlikeli olacağını vurgulayan Rubio, "Çünkü burada ABD'ye karşı ittifak yapmış iki nükleer güçten bahsediyoruz" diye konuştu. Rubio ayrıca, ABD'nin Çin'in inşa ettiği Kuşak ve Yol İnisiyatifi adlı küresel ticaret ağına meydan okumanın yollarını arayacağını da vurguladı.
Çin'den sert tepki geldi
Çin ise Rubio'nun sözlerine sert tepki gösterdi. Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Li Jian "ABD'nin Çin ve Rusya arasına anlaşmazlık tohumları atma girişimi başarısız olmaya mahkumdur. Çin ve Rusya'nın uzun vadeli kalkınma stratejileri ve dış politikaları var" dedi. Rubio'nun ortaya koyduğu, Çin'i zayıflatmak için Rusya'yı ABD'ye doğru çekme stratejisi, eski ABD Başkanı Richard Nixon'ın Çin'i Sovyetler Birliği'nden uzaklaştırmaktaki diplomatik zaferinin tam tersi gibi. Nixon, Çin ile ilişki kurarak Rusya'yı tecrit etmişti. Trump ise Rusya'yla ilişkisiyle Çin'i tecrit edebilir. Yorumcular bu hamleleri 'tersine Nixon' ya da 'tersine Kissinger' planı olarak adlandırıyor.
Nixon, ulusal güvenlik danışmanı Henry Kissinger'ın yönlendirmesiyle 1972'de Çin ile bir anlaşma imzalamış ve o dönem her ikisi de komünist parti yönetimindeki iki ülkenin on yıllar boyunca ABD'ye düşmanlıkta birleşmesine son vermişti.
Çin, Rus petrolü ve doğal gazının ana müşterisi
Çin açık ara ile Rus ham petrolünün en büyük alıcısı. Çin, 2024'te Rusya'dan 62 milyar dolarlık petrol satın aldı. Rusya, 2021'de bu miktarın sadece üçte ikisini ihraç ediyordu. Rusya'nın Ukrayna'yı işgal etmesinden sonra Batılı ülkeler Rus petrolüne ambargo koydu ve Çin'in satın alabilmesi için geriye daha çok petrol kaldı.
Çin ayrıca Rusya için yüksek teknoloji ihracatında vazgeçilemez bir ortak. Bunlara bilgisayar çipleri ve birçoğu silahlarda kullanılan yarı iletkenler de dahil. ABD'li düşünce kuruluşlarına göre Rusya'nın çip ithalatının çok büyük bir çoğunluğu Çin'den geliyor. Öte yandan Çin ve Rusya, hem BRICS'in, hem de Şanghay İşbirliği Örgütü'nün kurucu üyeleri konumunda. Bu ve benzeri nedenlerden ötürü iki ülkenin birbirinden kopması beklenmiyor.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.