CİNLER NASIL ŞEKİLDEN ŞEKİLE GİREBİLİRLER?
Kadı EbûYa'la Muhammed bin el-Ferâ bu hususta şöyle dedi:
"Şeytanların, yaratılışlarını değiştirip başka şekle girmeye güçleri yoktur. Ancak Allah'ın onlara bazı sözleri ve bazı hareketleri öğretmesi ve onların da o sözleri söyleyip, o hareketleri yapmaları sonucu bir şekilden bir şekle girmeleri mümkün olabilir.
Yoksa cinin kendi kendine şeklini değiştirmesi mümkün değildir. Çünkü bir şekilden başka bir şekle dönüşmesi ancak anatomik yapısının değişmesi ve o yapıyı oluşturan parçaların ayrışmasıyla mümkün olabilir ki, bünye parçalanınca hayat da son bulur."
Ben de şunu derim:
"Bu çok yeni bir görüş olmakla beraber ispata muhtaçtır. Bu görüşe İbn-i EbîŞeybe'nin şu rivayeti belki delil gösterilebilir:
Hazret-i Ömer'in (Allah O'ndan razı olsun) yanında Gûl(yabaniler)den konu açılınca o şöyle buyurdu: 'Hiç kimse şeklini Allah'ın yarattığından başka şekle çeviremez. Ancak onların da sizin gibi büyücüleri vardır. Onu görünce ezan okuyun.'
Hafız İrakî isnadının sahih olduğunu söyledi." (Fethü'l-Barî, 6/344).
İbn-i Ebî Dünya'nın da bunu hasen olarak rivayet ettiğini söyleyeyim.
Fakat,İbn-i EbîDünyâ'nın Hazret-i Câbir'den yaptığı rivayete Resûlullah'aGûl(yabaniler)den sorulunca verdiği, "Onlar cinlerin büyücüleridir" cevabına gelince, -açıklanması bu kitap için gerekli olmayan- üç illetten dolayı bu rivayetin senedi zayıftır.
Bu rivayet, Müslim'in Hazret-i Câbir'den (Allah O'ndan razı olsun) rivayet ettiği Resûlullah'ın (aleyhissalatü vesselâm) şu hadisi ile bir çelişki oluşturmaz: "Sirayet etme/hastalığın bulaşması, uğursuzluk ve Gûl(yabani) yoktur." (Müslim, Selam, 2222).
Bu beyan, "Arapların; Gûl insanları saptırır" şeklindeki yanlış inanışlarını yok eder.
Bu konuda Nevevî (Allah O'na rahmet etsin) şöyle dedi:
"Âlimlerin çoğunun görüşü şöyledir: Araplar Gûl(yabani)nin, şeytanların bir çeşidi olduğuna, çöllerde yaşadığına, değişik şekillere girerek insanları yoldan çıkardığına inanıyordu. Resûlullah (aleyhissalatü vesselâm) Arapların bu inancının bâtıl olduğunu buyurdu.
Bir kısım alimler de şunu dedi: 'Hadis-i şerif Gûlyabani diye bir şeyin olmadığını söylemiyor. Hadisten çıkan mânâ, Arapların, Gûlyabaninin değişik şekillere girip onları olumsuz yönde etkilediği şeklindeki inanışlarının yanlış olduğunu beyan etmiştir.'
Alimler şunu da dediler: 'Hadiste geçen Gûlyabani yoktur, sözünün anlamı, onun bir kişiyi saptırmaya gücü yoktur, demektir.'"
Bu görüşün doğruluğuna başka bir hadis-i şerif delildir: "Gûlyabani yoktur, Se'âlî vardır", o da cinlerin büyücülerdir, yani cinlerin büyü yaparak, aldatma ve işleri karıştırma güçleri vardır" anlamındadır. (Müslim, 14/217).
Şunu da dikkate almak lazımdır ki, Hazret-i Câbir'in hadisini, EbûZübeyr'in "müdelles" (Bir râvinin aynı asırda yaşayıp görüşmediği veya görüştüğü ama hadis almadığı bir şeyhten hadis almış gibi rivayette bulunmasına denir) olduğunu söyleyerek "zayıf hadis" sayanın hiçbir delili yoktur.
Bir not: Hadis-i şerifte "hastalıkta sirayet/bulaşıcılık yoktur" geçse de başka hadislerde Resûlullah ümmetini birtakım hastalıkların salgın olduğu yerlere gitmemeleri ya da salgının olduğu bölgede iseler orada beklemelerini öğütlemektedir.
"Cüzamlı olan hastalardan -aslandan kaçar gibi- kaçın." (Buharî, Tıp, 19)
"Hasta olan kimse, sağlam olan kimsenin yanına gitmesin."
"Bir yerde taunun/vebanın olduğunu duyan kimse oraya gitmesin."
Misalleri çoğaltmak mümkündür.
Yukarıda geçen "sirayet/bulaşıcılık yoktur" hadisinin bir başka rivayeti şöyledir:
Ebu Hureyre anlatıyor:
"Resûlullah (aleyhissalatü vesselâm), "Adva/hastalık bulaşması, safer/aç yılan saldırması, hame/uğursuz kuş veya intikamını almamış ruhun kötülük yapması diye bir şey yoktur" buyurdu.
Orada bulunan bir bedevî, 'Peki! EyAllah'ın Resûlü! Kumluklarda geyikler gibi -sapa sağlam- duran, sonra bir uyuz devenin içlerine sokulmakla uyuz olan develer için ne dersiniz?' dedi.
Bunun üzerine Resûlullah (aleyhissalatü vesselâm), 'Peki, bu uyuz deveye bu hastalık ilk nereden bulaştı?' buyurdu." (Müslim, Selam, 101).
Bütün bu Nebevî beyanların özeti şu olsa gerektir ki, kainatta meydana gelen her şey ancak ve ancak Allah'ın sonsuz kudretiyle meydana gelebilir.Eğer hastalıkların mutlaka ve sadece bulaşma ile yayıldığını esas alacaksak, ilk hastanın bu hastalığı hangi yolla kaptığını da izah etmek gerekir.
Hişam bin Zühre'nin azatlı kölesi EbûSâib bizzat şahit olduğu şöyle bir olayı anlatır ki, Müslim Sahihi'nde bunu rivayet etmiştir:
"Ebû Said el-Hudrî'nin yanına vardım, namaz kılıyordu. Oturup namazını bitirmesini bekledim. Evindeki sedirin altından bir takım hareketlerin olduğunu gördüm. Bir de ne göreyim, bir yılan. Onu öldürmek için ayağa kalktım ki, Ebû Said oturmamı işaret etti. Namazı tamamlayınca dışarıda bir evi işaret edip, 'Şu evi görüyor musun?' dedi.
'Evet' dedim.
Dedi ki: 'O evde yeni evli bir delikanlı vardı. Resûlullah ile Hendek Savaşı'na katılmıştı. Hendek Savaşı'ndayken bir ara Resûlullah'tan izin isteyip, 'Ey Allah'ın Resûlü! Bana müsaade et de ailemle bir görüşeyim' dedi. Resûlullah ona izin verdi ve, 'Silahını yanına al, BenûKureyza'nın sana bir kötülük yapmasından korkarım' dedi. Delikanlı ailesinin yanına vardı. Eşini, iki kapı arasında onu ayakta beklerken buldu. Kıskançlık yüzünden mızrağıyla eşini yaralamak ister gibi hamle yapınca karısı ona, 'İçeri girip evinde olanın ne olduğunu görmeden acele davranma' dedi. Delikanlı içeri girdi, bir de ne görsün yatağının üzerinde kıvranmış bir yılan var. Hemen mızrağını ona soktu sonra dışarı çıkıp mızrağı evin dışına dikti. Mızrağın ucundaki yılan bir hamle yapıp delikanlıyı soktu ve delikanlı oracıkta hemen düşüp öldü. Yılan mı yoksa delikanlı mı, hangisinin önce öldüğünün kimse anlamadı.
Olay Resûlullah'a anlatılınca Resûlullah (aleyhissalatü vesselâm), 'Medine'de Müslüman olmuş cinler vardır. Onlardan birini gördüğünüzde ona üç gün müsaade verin. Üç günden sonra tekrar size görünürse onu öldürün, çünkü o Şeytan'dır' buyurdu." (Müslim, Selam, (2236); Mâlik, (1828); EbûDâvud, 5257)
- Ana-baba hakları -1 / 25.04.2024
- Müşriklerle hicv / 21.04.2024
- Kıyas önemlidir.... / 14.04.2024
- Kur'anı doğru anlamak / 13.04.2024
- Şimdi sırada "Dinsel Dönüşüm" var / 07.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -5 / 03.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -4 / 27.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -3 / 26.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -2 / 21.03.2024