Cinler yerler ve içerlermi ?
Sahih hadislerde kesin olarak ifade edildiği gibi, şüphesiz cinler yerler ve içerler.
Sahih-i Buharî'de Ebû Hureyre'nin anlattığına göre Resûlullah (aleyhissalâtü vesselâm) yanında abdest almak ve bazı ihtiyaçlarını için bir kırba taşırdı.
Bir ara Ebû Hureyre O'nu izlemeye başlamıştı.
Resûlullah:
- Kim o? diye sordu.
Ebû Hureyre:
- Benim ey Allah'ın Resûlü.
Resûlullah (aleyhissalatü vesselam):
- Bana istinca/taharetlenmem için taş temin et. Fakat bana kemik ve fışkı/hayvan tersi getirme.
Ebû Hureyre:
- Eteğimin içine koyduğum bir taşı getirip yanına koydum ve oradan uzaklaştım. İşini bitirince O'nun ile beraber yürümeye devam ettim.
Dedim ki:
- Kemik ile fışkı/hayvan pisliği (getirmeme sebebi) ne idi?
Buyurdu ki:
- Onlar cinlerin yemeğidir. Bana "Nasîbîn" cinlerinden bir heyet geldi. Onlar ne güzel cinlerdi. Benden yiyecek istediler. Ben de onlara, buldukları her kemiği (kendileri için) ve tezeği (hayvanları için) yemek/gıda edinmeleri için Allah'a dua ettim. (Buharî, Menakıbü'l-Ensâr, 3860)
Sahih-i Müslim'in Abdullah bin Ömer'de yaptığı rivayette Resûlullah şöyle buyurdular:
"Sizden biri yemek yiyince sağ eliyle yesin. İçtiğinde de sağ eliyle içsin. Şüphesiz ki, Şeytan sol eliyle yer, sol eliyle içer."
Yine Müslim 'Sahih'inde Huzeyfe'den şöyle rivayet etti:
Hazret-i Huzeyfe buyurdu ki:
"Bizler Resûlullah (aleyhissalâtü vesselâm) ile bir yemekte bulunduğumuzda, Resûlullah yemeğe başlamadıkça biz de yemeğe asla elimizi sürmezdik. Bir keresinde O'nunla bir yemekte bulunuyorduk. Bir cariye (küçük kız çocuğu) -sanki arkasından biri onu itiyor gibi- koşarak gelip elini yemeğe sokmağa teşebbüs etti. Resûlullah elini tutup onu engelledi. Sonra aynı şekilde bir bedevi arkasından biri kovalıyor gibi geldi, elini yemeğe sokmaya teşebbüs etti, Resûlullah onun da elini yakaladı ve şöyle buyurdu: 'Muhakkak Şeytan, üzerine Allah'ın adının anılmadığı (besmele çekilmeden yenen) yemeği kendine helal addeder. Nitekim, yemeği kendine helal edinmek için bu cariye ile geldi, elini tutup onu engelledim. Arkasından bu bedevi ile gelip yemeği kendine helal edinmeyi denedi, onun da elini tutup engelledim. Benliğim kudret elinde olan Allah'a yemin olsun ki, Şeytan'ın eli o ikisinin eliyle elimdedir.'
Sonra Allah'ın ismini andı (besmele çekip) ve yemeğini yedi." (Müslim, Eşribe 102 (2017); Ebû Dâvûd, Et'ime 16, 3766).
Yine Müslim 'Sahih'inde Câbir bin Abdillah'tan şöyle rivayet eder:
Hazret-i Câbir (Allah O'ndan razı olsun) anlatıyor:
"Resûlullah (aleyhissalâtü vesselâm) buyurdular ki:
Kişi evine döner, evinden içeri girerken ve yemeğe başlarken Allah'ın adını anarsa (besmele çekerse) Şeytan dostlarına, 'Size burada gecelemek de akşam yemeği de yok' der. Ama kişi eve girerken Allah'ın ismini anar (besmele çeker) ama yemeği yerken Allah'ı anmazsa (besmele çekemezse) Şeytan dostlarına, 'Akşam yemeğine kavuştunuz ama geceyi burada geçirmeniz mümkün değil' der. Adam eve girerken ve yemeğe başlarken Allah'ın adını zikretmez (besmele çekmezse) Şeytan dostlarına, 'Yemeğe de yetiştiniz yatmaya da yetiştiniz' der." (Müslim, Eşribe 102 (2018); Ebû Dâvûd, Et'ime 16, 3765)
Diğer bir rivayette Abdullah b. Mes'ud (Allah O'ndan razı olsun) şöyle buyurur:
"Bir gün Resûlullah (aleyhissalatü vesselâm) bazı sahabileriyle birlikte Mekke'de bulunuyorduk.
Resûlullah, 'İçinizden biri Benimle gelsin. Fakat kalbinde zerre kadar aldatma hissi taşıyan Benimle gelmesin' dedi.
Ben kalkıp gittim. İçinde su bulunduğunu zannederek kırbamı da aldım. Resûlullah (aleyhissalatü vesselâm) ile beraber çıkıp gittik. Mekke'nin üst tarafına varınca orada bir araya toplanmış karartılar gördüm. Resûlullah (aleyhissalatü vesselâm) yere bir çizgi çizdi. Sonra bana, 'Ben gelinceye kadar burada ayakta bekle' dedi.
Ben orada ayakta durdum. Resûlullah (aleyhissalatü vesselâm) ise yürüyüp gitti. O karartıların, Resûlullah'ın (aleyhissalatü vesselâm) üzerine tırmandıklarını gördüm. Resûlullah (aleyhissalatü vesselâm) onlara gece boyunca sohbet etti. Şafak vakti benim yanıma geldi ve bana, 'Ey İbn-i Mes'ud, hâlâ ayakta mısın?' dedi.
Dedim ki: 'Ey Allah'ın Resûlü, Sen bana Ben yanına gelinceye kadar ayakta dur, dememiş miydin?'
Sonra Resûlullah (aleyhissalatü vesselâm), 'Yanında abdest suyu var mı?' diye sordu.
Ben de, 'Evet, var' dedim.
Kırbayı açtım, bir de ne göreyim, hurma suyu.
Dedim ki: 'Ey Allah'ın Resûlü! Vallahi ben kırbayı aldığımda içindekinin su olduğunu sanarak almıştım. Oysa hurma suyu imiş.'
Bunun üzerine Resûlullah (aleyhissalatü vesselâm), 'Güzel hurma, temiz su' dedi.
Ondan abdest aldı. Kalkıp namaz kılmaya başlayınca o gördüğüm karaltılardan iki kişi gelip O'na, 'Ey Allah'ın Resûlü! Namazımızda bize imamlık yapmanı istiyoruz' dediler. Resûlullah (aleyhissalatü vesselâm) o iki kişiyi arkasında saf tutturdu, sonra bize namaz kıldırdı.
Namaz bitince dedim ki: 'Ey Allah'ın Resûlü! Bunlar kimlerdi?'
Resûlullah buyurdu ki: 'Bunlar nusaybin (ya da nasîbin) cinleridir. Bunlar, aralarında çıkan bazı anlaşmazlıkların çözümü için Bana başvurmak için geldiler. Benden yiyecek istediler. Ben de onlara yiyecek verdim.'
Dedim ki: 'Ey Allah'ın Resûlü! Senin yanında onlara yiyecek olarak vereceğin bir şey var mıydı?'
Resûlullah (aleyhissalatü vesselâm), 'Ben onlara çöpleri yiyecek olarak verdim. Onların buldukları hayvan tersleri onlar için arpaya dönüşecek ve buldukları kemikler de etlere bürünmüş olacaktır' dedi.
İşte Resûlullah (aleyhissalatü vesselâm) bu sırada hayvan pislikleriyle ve kemiklerle taharet yapılmasını yasaklamıştır." (Ahmed b. Hanbel, Müsned, c.1, S. 458-459)
- Ana-baba hakları -1 / 25.04.2024
- Müşriklerle hicv / 21.04.2024
- Kıyas önemlidir.... / 14.04.2024
- Kur'anı doğru anlamak / 13.04.2024
- Şimdi sırada "Dinsel Dönüşüm" var / 07.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -5 / 03.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -4 / 27.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -3 / 26.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -2 / 21.03.2024