Çalışan annelerin, çocuğunun bakımını tümüyle evdeki bakıcıya veya bir başkasına bırakmasının, psikolojik yönden olumsuzluk meydana getireceği, beklentilerinin karşılanmamasının "sevilmediği" ve "istenmediği" yönünde düşünce oluşumuna yol açabileceği belirtildi Psikolog Füsun Ersoy, çalışan annelerin en önemli şikayetinin çocuklarına yeterince zaman ayıramamak olduğunu, ancak, burada sürenin değil, daha çok niteliğine önem verilmesi gerektiğini vurguladı. Bu yönde sıkıntı duyan annelerin hiç olmazsa sabah erken kalkıp, çocuğunu okula hazırlayabileceğini vurgulayan Ersoy, "Bu süreçteki ilgi, saçını taramak ya da servise bininceye kadar bekleyip ona el sallanmak çocukta özgüvenin oluşmasını sağlıyor" dedi. Ersoy, bazı çocukların, karakterleri gereği beklentilerini dile getirip (beni annem hazırlasın) dese de bunu ifade etmeyenlerin içine kapanıp, sevgisizlik duygusuna kapılabileceklerine dikkati çekerek, şunları söyledi: "Ancak, hiçbir zaman abartıya da kaçmamak lazım. Çünkü, çocuklar genelde anne ve babalarının zaaflarını çok iyi bilir ve her fırsatta bundan faydalanmak isterler. Her şeyi kararında yapmak lazım. Aşırı ilgisizlik kadar, aşırı ilgi de sorun oluşturabilir. Çocuklara yaşı ve cinsiyetine uygun belli sorumluluklar vermek gerekiyor. Küçük yaştan itibaren çocuklar belli bir sorumluluk duygusuyla yetiştiklerinde iç benlik dediğimiz ahlaksal gelişimi sağlıklı şekilde oluşuyor. Çocuklarımız evde belli rolleri olduklarının bilinciyle yetiştirilmeli. Oyuncağını kaldırmalı, okul çantasını hazırlamalı. Davranışının sorumluluğunu alıp, bedelini ödemeli. Çocuk, bir şeyini unuttuysa arkasından koşturmayın, bırakın kalsın." Ailenin dikkatini çekmek isteyen çocuğun her yola başvurabildiğini ve genellikle de "yaramazlık" yaptığını ifade eden Ersoy, "Çünkü, onun tek amacı kendisiyle ilgilenildiğini hissetmek. Oysa, çocuğu bunamecbur bırakmamak, sevgi ve ilgiyi abartıya kaçmadan çocuktan esirgememek gerekir" dedi.
