Çocuklarda özellikle eğitim hayatının başlamasıyla belirgin hale gelen "dikkat eksikliği", aile,okul ve hekim arasında sıkı işbirliği yapılması halinde çocuğun geleceğini olumsuz etkileyebilecek bir sorun olmaktan çıkıyor.
Psikiyatrik Eğitim Danışma Araştırma ve Tedavi Merkezi'nin internet sitesinde yer alan bir dosya, son 25-30 yıldır çocuk psikiyatrisi kliniklerinde popülaritesini koruyan "dikkat eksikliği"nin altını çiziyor.
Çocukluk çağının en önemli psikiyatrik sorunlarından biri olan "dikkat eksikliği", aileyi, okulu ve toplumu ilgilendiren yönleriyleve en geniş anlamıyla bir eğitim ve öğretim sorunu olarak göze çarpıyor.
Çocukta dikkat kusuru, özellikle eğitim hayatının başlamasıyla belirgin hale geliyor. Okul öncesi dönemde de her şeyden çabuk sıkılanve bıkan bu çocuklar, oyuncaklardan dahi sıkılıp kısa bir süre sonra onları parçalamayı tercih ediyor.
Okulun başlamasıyla birlikte öğrenmeye karşı ilgisiz olan bu çocuklar, ödev yapmayı sevmiyor, masanın başına oturamıyor, ders çalışırken anne-babayı sürekli yanında istiyor, üzerlerine aldıkları bir işi sürekli bitirmekte zorlanıyor, bir işi bitirmeden hemen diğerine geçiyor, kendisiyle konuşanı dinlemiyormuş görüntüsü veriyor ve bir komutu birkaç defa söyledikten sonra yerine getirebiliyor.
Sınıfta dersi takip etmeyen, dışarıdan gelen uyarılarla hemen dikkatleri dağılan, ders dışı işlerle fazlaca ilgilenen, elindeki kalem, defter ve oyuncak gibi malzemeyle uğraşan, sınıfın dikkatini vehuzurunu bozacak davranışlar sergileyen bu çocukların, okuma ve yazma kaliteleri, yaşıtlarından kötü, defter düzeni ve yazıları da bozuk olabiliyor.
Okurken sık hata yapan, cümlenin sonuna kelime uyduran, unutkan, sınıfta sık eşya kaybeden bu öğrenciler, kendilerine uygun bir çalışmadüzeni ve sistemi geliştiremiyor, ders kitabıyla hikaye ve roman türü kitapları okumaya karşı da isteksiz görünüyor.
Sınavlarda, sabırsızlıkları nedeniyle soruları hızla ve yanlış okuyan, bu nedenle çok iyi bildikleri bir soruyu dahi yanlış cevaplandıran, tuzak sorulara kolaylıkla kanan bu çocuklar, özellikle ilkokula başladıkları yıllarda sınav kağıdını öncelikle vermeyi marifet sayıyor.
Bazen dersi iyi takip etmedikleri ve çalışmadıkları halde ilkokulun 3 ve 4. sınıflarına kadar bir sorun yaşamayan bu öğrenciler,derslerin ağırlaşmasıyla birlikte başarıda ciddi düşüşler yaşamaya başlıyor.
Ev içinde günlük yapmaları gereken işler konusunda sorumluluk almak istemeyen bu çocuklar, genellikle dağınık oluyor ve kurallardan hoşlanmıyor.
Tedavinin ilk şartı
Toplumda yaygınlığı hiç de azımsanmayacak oranda olan bu sağlık veeğitim sorunun erken teşhisi, anne-baba-çocuk üçgeninde oluşacak yanlış tutumların en aza indirilmesini sağlıyor. Tedavinin ilk şartı ise, aile, okul ve hekim arasında sıkı işbirliği kurulmasından geçiyor. Öncelikle dikkat eksikliği konusunda bilgi sahibi olması gereken ailenin, aksi takdirde çocuğun davranışlarını ya da derslerle ilgili zorluğunu yaramazlık ya da tembellik olarak yorumlayabiliyor ve çocukla ilişkilerini bozacak derecede sürekli ceza verme eğilimine girebiliyor. Çocukla yeniden sağlıklı ilişki kurabilmenin yolları aranan tedavide, ailenin çocuğa yönelik tutumları gözden geçirilerek yanlışlar ayıklanmaya çalışılıyor. "Dikkat eksikliği"nin tedavisinde, dikkat artırmaya ve davranışların kontrol edilmesine yönelik ilaçlar da uzun yıllardır kullanılıyor.Öğrenme güçlüğü çeken çocuklara özel eğitim programları uygulanması, kalabalık sınıflarda dikkatlerinin dağılması nedeniyle bireysel eğitim desteği verilmesi, olumsuz davranışların düzeltilmesi ve yerine olumlu davranışların konulması için çeşitli destekleyici ve davranışçı tedavi teknikleri de uygulanması gerekiyor.
Psikiyatrik Eğitim Danışma Araştırma ve Tedavi Merkezi'nin internet sitesinde yer alan bir dosya, son 25-30 yıldır çocuk psikiyatrisi kliniklerinde popülaritesini koruyan "dikkat eksikliği"nin altını çiziyor.
Çocukluk çağının en önemli psikiyatrik sorunlarından biri olan "dikkat eksikliği", aileyi, okulu ve toplumu ilgilendiren yönleriyleve en geniş anlamıyla bir eğitim ve öğretim sorunu olarak göze çarpıyor.
Çocukta dikkat kusuru, özellikle eğitim hayatının başlamasıyla belirgin hale geliyor. Okul öncesi dönemde de her şeyden çabuk sıkılanve bıkan bu çocuklar, oyuncaklardan dahi sıkılıp kısa bir süre sonra onları parçalamayı tercih ediyor.
Okulun başlamasıyla birlikte öğrenmeye karşı ilgisiz olan bu çocuklar, ödev yapmayı sevmiyor, masanın başına oturamıyor, ders çalışırken anne-babayı sürekli yanında istiyor, üzerlerine aldıkları bir işi sürekli bitirmekte zorlanıyor, bir işi bitirmeden hemen diğerine geçiyor, kendisiyle konuşanı dinlemiyormuş görüntüsü veriyor ve bir komutu birkaç defa söyledikten sonra yerine getirebiliyor.
Sınıfta dersi takip etmeyen, dışarıdan gelen uyarılarla hemen dikkatleri dağılan, ders dışı işlerle fazlaca ilgilenen, elindeki kalem, defter ve oyuncak gibi malzemeyle uğraşan, sınıfın dikkatini vehuzurunu bozacak davranışlar sergileyen bu çocukların, okuma ve yazma kaliteleri, yaşıtlarından kötü, defter düzeni ve yazıları da bozuk olabiliyor.
Okurken sık hata yapan, cümlenin sonuna kelime uyduran, unutkan, sınıfta sık eşya kaybeden bu öğrenciler, kendilerine uygun bir çalışmadüzeni ve sistemi geliştiremiyor, ders kitabıyla hikaye ve roman türü kitapları okumaya karşı da isteksiz görünüyor.
Sınavlarda, sabırsızlıkları nedeniyle soruları hızla ve yanlış okuyan, bu nedenle çok iyi bildikleri bir soruyu dahi yanlış cevaplandıran, tuzak sorulara kolaylıkla kanan bu çocuklar, özellikle ilkokula başladıkları yıllarda sınav kağıdını öncelikle vermeyi marifet sayıyor.
Bazen dersi iyi takip etmedikleri ve çalışmadıkları halde ilkokulun 3 ve 4. sınıflarına kadar bir sorun yaşamayan bu öğrenciler,derslerin ağırlaşmasıyla birlikte başarıda ciddi düşüşler yaşamaya başlıyor.
Ev içinde günlük yapmaları gereken işler konusunda sorumluluk almak istemeyen bu çocuklar, genellikle dağınık oluyor ve kurallardan hoşlanmıyor.
Tedavinin ilk şartı
Toplumda yaygınlığı hiç de azımsanmayacak oranda olan bu sağlık veeğitim sorunun erken teşhisi, anne-baba-çocuk üçgeninde oluşacak yanlış tutumların en aza indirilmesini sağlıyor. Tedavinin ilk şartı ise, aile, okul ve hekim arasında sıkı işbirliği kurulmasından geçiyor. Öncelikle dikkat eksikliği konusunda bilgi sahibi olması gereken ailenin, aksi takdirde çocuğun davranışlarını ya da derslerle ilgili zorluğunu yaramazlık ya da tembellik olarak yorumlayabiliyor ve çocukla ilişkilerini bozacak derecede sürekli ceza verme eğilimine girebiliyor. Çocukla yeniden sağlıklı ilişki kurabilmenin yolları aranan tedavide, ailenin çocuğa yönelik tutumları gözden geçirilerek yanlışlar ayıklanmaya çalışılıyor. "Dikkat eksikliği"nin tedavisinde, dikkat artırmaya ve davranışların kontrol edilmesine yönelik ilaçlar da uzun yıllardır kullanılıyor.Öğrenme güçlüğü çeken çocuklara özel eğitim programları uygulanması, kalabalık sınıflarda dikkatlerinin dağılması nedeniyle bireysel eğitim desteği verilmesi, olumsuz davranışların düzeltilmesi ve yerine olumlu davranışların konulması için çeşitli destekleyici ve davranışçı tedavi teknikleri de uygulanması gerekiyor.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.