Türkiye bugün "terörsüz Türkiye" söylemiyle bir kritik eşikten geçiyor. Sokak röportajları, Diyarbakır'daki esnaf ve anne-babalar, bu söze "evet" diyor. Ama her evet, aynı zamanda dikkatli olmamızı gerektiriyor. Çünkü bu barış talebi ile PKK'nın sunduğu teklif arasında dağ gibi bir fark var.
Diyarbakır, Mardin, Şırnak sokaklarında duyulan ortak sözler şudur:
"Doğrusunu isterim; çocuğum evine dönsün, silah yerini nasırlı ellere bıraksın, huzur ve ekmek olsun."
CNN Türk'ün alan çalışması, halkın bu taleplerini net biçimde gözler önüne seriyor. Bu, insani bir beklentidir. Memleketin dört bir yanında yankılanacak bir sese sahiptir.
PKK kanadı ise bu basit talebi siyasi pazarlığa dönüştürmek için sahneye çıkıyor. "Silah bırakılır ama önce Öcalan'ın serbest bırakılması, anayasanın değiştirilmesi, yerel özerklik, uluslararası garantörlük…" Bu talepler, net biçimde bir devlet paylaşımı arzusudur. Bu, silahla değil siyasi araçlarla bir devlet kurma hamlesidir.
Burada hatırlatmak gerek; bakınız ne diyor Haydar Baş Hoca, bundan tam 10 yıl önce 2015 yılındaki bir televizyon konuşmasında:
"Şu anda koalisyon formülleri, Türkiye'yi rahatlıkla bölünebilme formüllerinin arayışıdır. Milliyetçi Hareket Partisi tiyatro oynuyor, sakın inanmayın. AK Partisini bu milletin başına bunlar bela etti… Türkiye bölme senaryosu hayata geçtiğinde el altından 3 parti: HADEP, Milliyetçi Hareket, AK Partisi bir olup Türkiye'yi bölecekler. Cumhuriyet Halk Partisi de göstermelik muhalefet yapacak. Tiyatro bu!"
Bugün işte bu üçlü formül sahnededir: AK Parti, MHP ve DEM. Üçü birlikte, halkın iradesini ve birliğini hiçe sayan bir sürecin taşlarını döşemektedir.
Bu süreç, çözüm getirmek bir yana, mevcut gerilimi Türkiye'nin tümüne yayma riski taşıyor. Çünkü pazarlık masasında, masumiyet değil statü konuşuluyor. Silah susuyor gibi görünse de sesler yükselen yeni anlaşmazlıkların habercisi olabilir.
Çözüm, güçlü devlet – güçlü millet anlayışını yeniden inşa etmekten geçer. Bu ise:
Ekonomik kalkınma, Tam bağımsızlık, Tüketim odaklı ekonomi, Adalet ve sosyal eşitliğin sağlanması yoluyla mümkündür. Silah değil, fabrika kurulmalı. Mermi değil, ekin büyütülmeli. Pazarlık değil, şefkat konuşulmalı.
Barış, şart koşarak sağlanmaz; adaletle örülür. Çözüm, teslimiyetle değil; tam bağımsızlıkla mümkündür. Milletin iradesi, pazarlık konusu yapılamaz. Devletin üniter yapısı, tartışma dışıdır.
CNN Türk'ün saha çalışması, halkın bu sesini çarpıcı biçimde yansıtıyor:
Türkiye barış istiyor, pazarlık değil.
- Cumhurbaşkanına hakaret, anayasanın temel niteliklerine saldırı ve terörsüz Türkiye / 13.07.2025
- Abdullah Öcalan’ın videolu açıklaması: Barış mı, pazarlık mı? / 12.07.2025
- Emekliler baş tacıdır, hakkı teslim edilmeli! / 06.07.2025
- Kerbelâ ruhu bizi diriltecek olandır / 05.07.2025
- Kemer sıkılıyor, emekli boğuluyor / 28.06.2025
- Karşılıklı kapasite testi / 25.06.2025
- ABD, İsrail ve İran Arasındaki Savaş Nereye Evriliyor? / 24.06.2025
- Sarı öküz gitti, sıra kimde? / 22.06.2025
- Sözde tarihle yüzleşmek değil, milletle hesaplaşmak! / 21.06.2025