Bugün 24 Mayıs "Sokak Çocuklarına Şefkat Haftası". Sorun sokakta yaşayan, sokakta çalışan çocuklar değil sadece… Konuyu daha geniş kapsamda ele aldığımızda tüm güç koşullarda yaşayan çocukların durumudur değerlendirilmesi gereken.
Ne var ki; dünyadaki tüm savaşların, ekonomik geri kalmışlıktan kaynaklanan yoksulluğun ağır faturasının en çok çocukların sırtında olduğu gerçeği kimseyi yeteri kadar heyecanlandırmıyor. Savaşların, açlığın, yetersiz sağlık ve yaşam koşullarının en büyük kurbanı çocuklardır. Çocuklukları çalınan milyonlarca çocuk ayrı bir trajedi… Canlarından olanlarsa kayıp bir nesil. Uzağa gitmeyelim bir terör devleti olan İsrail'in Filistin'de katlettiği yüzlerce çocuk bugünün tablosudur yalnızca.
Ve soruyoruz: Hangi yüzle çocuklara şefkat haftasından, çocuk haklarından söz edebiliyorsunuz!? Bu soruyu kendimize de soruyoruz.
Konuyla ilgili rakamlar, dehşetin boyutlarını ortaya koyuyor. Ancak, yetişkinlerin, birbirleriyle boğuşmaktan çocukların içinde bulundukları vahim duruma, bırakınız çözüm bulmayı, bakacak halleri bile yok. Hemen hepsi, en kötü işlerde yok pahasına çalıştırılan, eğitimsiz, sağlık hizmetlerinden yoksun, aç açık bırakılan, cinsel saldırılara hedef olan, dahası, kimi ülkelerde acımasızca katledilen çocukların çığlıklarına kulaklarını tıkamış görünmektedir.
Bugün dünyada her yıl beş yaşın altındaki 12 milyon çocuk, yaşamlarını yitirmeye devam etmektedir.
Silahlanmaya her yıl 600 milyar dolar harcanan bir dünyada yılda sadece kırk milyar dolarla, tüm insanlığın ihtiyaç duyduğu sağlık, eğitim, beslenme ve su türündeki temel hizmetlerin karşılanması mümkündür. Ama iş bununla bitmiyor. Dünyada her yıl 600 bin kadın yetersiz sağlık hizmetleri ve eğitimsizlik yüzünden, doğum yaparken ölmekte ve artlarında binlerce yetim çocuk bırakmaktadır. Son on yılda savaş yüzünden 2 milyonu aşkın çocuk yaşamını yitirmiş, 8 milyonu da sakat kalmıştır.
1990'da kabul edilen ve dünya ülkelerinin neredeyse tümü tarafından imzalanan Uluslararası Çocuk Hakları Bildirgesi'nin varlığına karşın, çocukların, doğrudan yoksulluktan kaynaklanan acil sorunlarına kalıcı bir çözüm getirilmiş değildir.
Sokak Çocuklarına Şefkat Haftası nedeniyle çocukları sokağa iten sebepleri yoklamaya çalışalım;
Sokak çocukları olgusunun arkasında tek bir neden yoktur. Birbiriyle ilişkili birçok nedenin varlığı bu çocukları sokağa itmektedir. Bu nedenlerden kimileri dünya çapında ortaktır.
Çocukların sokağa itilmesi biz yetişkinlerin kendimizi yargılamamızı gerektiriyor. Biz onlara ne şekilde davranıyoruz ki bu çocuklar kendilerini sokağa atıyorlar?
Sokak çocukları olgusu aslında bizlerin yaşadığı toplumsal stresin bir yansımasıdır. Bunu çok etkileyen ekonomik güçler, en başta işin içindedir. Toplumun çekirdeğini oluşturan aile kurumundaki çözülmeler, toplumdaki istikrarsızlığı da beraberinde getirmektedir. Kırsal alandan kentlere olan göç hızlandıkça sokak çocuklarının sayısının artmakta oluşu aile kurumundaki aksaklıkları ve kentlerde bu aksaklıkları giderici sosyal hizmetlerin yeterince etkili olmadığını düşündürmektedir.
Sokakta yaşayan çocuklar, özellikle şiddetin odağı olmaktadır. Bu şiddet polisten, bekçiden, belediye zabıtasından, çocukların kendi kurdukları çetelerden veya kentte "temizlik" yapmak isteyen özel güvenlik gruplarından gelebilir.
Sokakta yaşayan çocukları bekleyen bir diğer tehlike de uyuşturucu ve uçucu madde bağımlılığıdır.
Sokakta yaşayan kız çocuklarının fuhuş sektörünün hedefinde oluşu ise bir başka kanayan yaradır.
Sonuç yerine: Bir çocuğun çıkaramadığı ses olmak zorundayız!
- Yerel yönetim / 25.01.2024
- Muhalefet / milli irade / 22.01.2024
- Anayasa Mahkemesi yoksa… / 18.01.2024
- Soykırım davası / 15.01.2024
- Sosyal devlet için / 11.01.2024
- Hukuk devletine başkaldırı / 25.12.2023
- Güç dengesi / 21.12.2023
- Yerel seçime giderken / 14.12.2023
- İnsanlığın anayasası / 11.12.2023