Çöküşten liderliğe

Malum, 2005 yılından önce Rusya çok ciddi ekonomik ve siyasi sorunlarla uğraşan, bu sorunlarla başa çıkamayan, çözüm yolları araştıran ama bulamayan bir ülkeydi.

Devlet borç batağındaydı, emperyalist kapitalist ülkeler Rusya ile istedikleri gibi oynuyorlar, bütün kaynaklarını sömürüyorlardı. Rus halkı açlığın ve yoksulluğun pençesindeydi. Rus askerleri tanklarını 100 dolara satıyor, silahlarını, hatta madalyalarını satarak gelir elde etmeye çalışıyordu. Rus kadınları ise 3 kuruş için namuslarını satıyordu.

Sistemini kaybeden ardındanda da kapitalist dünyanın oyuncağı haline dönüşen Rusya'ya ne oldu ki, bir dönüşüm yaşadı ve bugün dünyada söz sahibi lider ülkelerden birisi oluverdi. Bu soru Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'e de soruldu.  Putin bir TV programında Rusya'nın 20 yıllık serüveniyle ilgili çok çarpıcı ifadeler kullandı.

Rossiya-1 kanalındaki bir programda kendisine "Son 20 yılda Rusya'da ne oldu?" sorusu sorulunca, "20 yıl önce, hepimiz bunu iyi biliyoruz ancak dillendirmemeyi tercih ediyoruz ki doğru olan da budur" ifadelerini kullanarak şu çarpıcı itiraflarda bulundu:

* "Rusya, yirmi yıl önce olası bir çöküşün tehlikeli sınırında duruyordu."

* "Ekonomi ağır bir durumdaydı. İşsizlik korkunç boyutlardaydı."

* "Vatandaşların yüzde 40'ı yoksulluk sınırının altında yaşıyordu."

* "1990 ve 2000'lerin başında enflasyon yüzde onlarla hatta yüzlerle ölçülüyordu."

* "Rezervlerimiz 9,5-12 milyar dolar iken borç 124-125 milyar dolar civarındaydı."

* "Çok sıkıntılı bir dönemdi. İnsanlar da çok zor durumdaydı."

* "O zamanlar askerler bile maaşlarını alamıyordu."

* "Emeklilerin maaşları aylarca geciktiriliyordu."

Putin, 2000'li yılların başındaki Rusya'nın karanlık tablosunu bu şekilde tasvir ettikten sonra gelinen noktayı şu cümlelerle özetledi:

* "Durum şimdilerde sadece değişmedi, aynı zamanda ülke çok farklı bir yere geldi."

* "Askeri, silahlı bileşenlerimizi yeniden inşa ettik."

* "Rusya uluslararası ilişkilerde layık olduğu yere geldi."

Bu dönüşümün nasıl yaşandığını Rus yetkililer ve bilim adamları değişik ortamlarda detaylarıyla ifade ettiler. Dilerseniz bunlardan bazılarını sizlere aktarmaya çalışalım.

27 Şubat 2013 tarihinde Rusya Duma'sında gerçekleşen tarihi Milli Ekonomi Modeli (MEM) oturumunda, Putin'in danışmanı olan Prof. Dr. Andrei Korotkov Putin'in selamını ileterek şunları söylemişti: "Putin, bir devletin kalkınması için sosyal adaleti sağlayacak, adil paylaşımı verecek, sosyal hakları sunacak, harcama yapan kesime tüketim imkanı tanıyacak, halka huzur getirecek sistem arayışında… Sayın Putin, Milli Ekonomi Modeli bunların hepsini sağladığı için, 'Biz de Milli Ekonomi Modeli'ni uygulayacağız' diyor."

Duma'da konuşma yapan Rus bilim adamlarından olan Prof. Dr. Valery Lebedev şunları söylemişti: "Ben dünyanın bir numaralı iktisat matematikçisiyim. Bu konuyu bizden daha iyi bilen yoktur. Milli Ekonomi Modeli'ni kongrelerde çok okudum. Bu tezde, esrarengiz kodlar var. Her okuyuşta yeni bir kod ile karşılaşıyorum. Modelde, meseleleri çözen, problemleri halleden pek çok kod saklıdır. Üstelik sadece bugüne ait değil, geleceğe ışık tutan kodlar var. Rusya'nın buna ihtiyacı var. Ben Modelin bu yönüne hayranım."

Prof. Dr. Vladimir Lisichkin şunları söyledi: "Milli Ekonomi Modeli'nin Rus Parlamentosu Duma'da görüşülmesi tarihi bir olaydır. Tez, tamamen çözümdür."

Rusya, bugüne kadar 10 uluslar arası kongresi yapılan Milli Ekonomi Modeli'nin tüm kongrelerine en yüksek katılımı gerçekleştirdi. 2005 yılındaki birinci kongreye hepsi siyaset danışmanı ve sahalarında uzman olan 7 Rus profesör katıldı.

Rusya 2006 yılında gerçekleşen ve Putin'in de katıldığı "Yüksek Strateji Toplantısı"nda Milli Ekonomi Modeli'ni 3 yıllık kalkınma planına aldı. Nüfus sorunu yaşayan Rusya ilk olarak MEM'in "Doğum Parası" projesini hayata geçirdi.

Ardından MEM'in "stratejik kurumların devletin kontrolünde olması gerektiği" projesini hayata geçirerek 42 sektörünü stratejik ilan etti ve bunların yabancılara özelleştirilmesini yasakladı. Daha önce özelleştirlenleri de millileştirdi. Tarımın millileştirilmesi, asgari ücretin yoksulluk sınırı üstüne çıkartılması ve daha nice MEM projesi hayata geçirildi.

Rusya bütün bu adımları, bilim adamlarını Modelin sahibi Prof. Dr. Haydar Baş'a göndererek, projelerin detaylarını kendisine sorarak attı.

MEM'in Milli Para ve Milli Paralarla Ticaret formülünü uygulayan Rusya, hem borca bağımlılığı ortadan kaldırmış hem de Çin'le Milli Paralarla Ticaret yaparak, bunu BRICS devletlerine ve dünyaya yayarak ABD'nin kağıttan imparatorluğunu yerle bir etmiştir.

Bugün Rusya tarımda, askeri teknolojide, enerjide lider ülke konumundadır.

MEM'i 2008 yılından bugüne uygulayan Çin ise yoksulluğu sıfırlamış, ABD'ye olan bağımlılıktan tamamen kurtulmuş, finansta, ticarette, üretimde, tüketimde lider bir ülke haline gelmiştir. Bu gerçeği Batılı ve ABD'li kuruluşların temsilcileri de itiraf etmektedir.

MEM'i uygulayan BRICS devletlerinin temsilcisi Prof. Dr. Vladimir Gorbanovski birçok MEM kongresine iştirak etmiş ve bu kongrelerde MEM'le iligli çok önemli tespitler yapmıştır.

Gorbanovski'nin bu tespitleriyle yazımızı bitirelim:

* "BRICS ülkeleri olarak bizler kendi aramızda Milli Paralarla Ticaret yapıyoruz ve bu Milli Para'nın mucidi Prof. Dr. Baş'tır."

* "Prof. Dr. Baş, 2005 yılında iktisat literatürüne kazandırmış olduğu Milli Para ile yeni bir dünya düzeninin doğmasına neden olmuştur."

* "Emperyalizmi ülkelerimizden Prof. Dr. Baş'ın Modeliyle kovduk."

* "BRICS olarak bizleri ayağa kaldıran dünya lideri sizin içinizden çıktı."

* "Bugün Prof. Dr. Haydar Baş, sistemiyle emperyalizmi tarihe gömmüştür."

* "Haydar Hoca demek zenginlik demektir."

* "Prof. Dr. Baş'la BRICS birliği olarak gurur duyuyoruz."

Darısı Türkiye'nin başına…