Cumhuriyet Bayramı'nı coşkuyla kutlayalım
İstanbul'da üniversite gençliği ile buluşan Prof. Dr. Haydar Baş, Türk halkından Cumhuriyet Bayramı'nı coşkuyla kutlamasını istedi. BTP Lideri, "Ben şimdi sizden o heyecanı tatmanızı, Cumhuriyeti tekrar Atatürk'le birlikte kurmanızı rica ediyorum" dedi
28.10.2015 00:00:00
YENİ MESAJ / İSTANBUL
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı ve BTP İstanbul 3. Bölge 1. Sıra Milletvekili Adayı Prof. Dr. Haydar Baş, Türk halkından 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nı coşkuyla kutlamasını istedi. İstanbul'da gençlerle bir araya gelen Prof. Dr. Baş, "Bayramı davulla, zurnayla, kemençeyle kutlamamız lazım. Geçmişte Cumhuriyet bize bir heyecan veriyordu. Hakikaten müthiş bir muhabbet alıyorduk. Zaman geçti, bunlar sanki unutuldu ya da unutturuldu. Göstermelik bir takım törenlerle bayramlar geçiştirilmeye başlandı. Ben şimdi sizden o günleri yaşamanızı, o heyecanı tatmanızı rica ediyorum. Cumhuriyeti tekrar Atatürk'le birlikte kurmanızı rica ediyorum" ifadelerini kullandı. Prof. Dr. Haydar Baş, BTP teşkilatlarına Cumhuriyet Bayramı'nın coşkuyla kutlanılması yönünde talimat verdiğini dile getirdi.
Okyanus ötesine dönüp bakmadım bile
Bir üniversite öğrencisinin "ABD neden 1995 yılında kapınıza geldi? Siz neden 'hayır' dediniz?" şeklindeki sorusuna şu cevabı verdi: "O tarihlerde ABD kendisine Büyük Ortadoğu Projesi'nde (BOP) işlerini yürütebilmek için bizim tabirimizle vekil, onların tabiriyle eşbaşkan arıyordu. Siyasetin içinde olduğumuz için biz bunu biliyorduk. ABD Büyükelçiliği'nden yetkililer bu teklifi Ahmet Erimhan'a getirdiler. O da bana durumu aktardı. Büyük devletler, bir şeyi karşılıksız vermez. İstediğine karşılık size cumhurbaşkanlığı, başbakanlık, bakanlık vesaire verebilir. Bunu söylerken, esefle şunu ortaya koymamız lazım: Biz Türk milletinin iradesi diyoruz ama böyle bir irade yok. ABD'nin dediği geçiyor... Bunu ben fiili olarak yaşadım. Onlara 'evet' desem, onların istedikleri nitelikte bir adam olma kabiliyetim var ama vicdanım 'evet' demiyor: Ya dinimi, ya vatanımı, ya namusumu, ya devletimi ya da sizi satacağım. Arkadaşlara dedim ki, 'Ben bu değerlerden hiçbirini satamam.' Bana dediler ki, 'Görüşme de mi yapmayacaksınız?' 'Onlara parmağını verirseniz, gövdenizi de alırlar. Ben o tarafa dönüp bakmam' dedim. Dönemin ABD Büyükelçisi sekreteriyle birlikte o zamanlar Çankaya'da bulunan işadamları derneğimize geldiler. Arkadaşlarımız Ahmet Erimhan, Hüseyin Engin Çamurdan ile birlikte 2.5 saatlik bir görüşme yaptılar. Görüşme konusunu aşağı yukarı tahmin etmiştim. Cevapları arkadaşlara verdim. Aynı sorular geldi, aynı cevapları verdiler. Görüşmenin sonunda ABD Büyükelçisi, 'Haydar Bey'e kapılarımız ardına kadar açıktır ve onu bekliyoruz' dedi. Biz de o kapıya gitmedik."
Tarihi tespit
Prof. Dr. Haydar Baş, bu noktada şu tarihi tespiti yaptı: "Her rütbe kazanılır ama 'adam olma, dosdoğru bir Türk evladı olma, mükemmel bir şahsiyet olma hasleti kaybedildikten sonra asla kazanılmaz. Sizleri bu vatanı, bu dini, bu milleti, bu vatanı korumaya ve kollamaya davet ediyorum."
Türkiye'yi 3 ayda Avrupa seviyesine çıkartırız
BTP Lideri Prof. Dr. Haydar Baş, seçim bildirgelerinde asgari ücretin 5 bin TL'ye çıkarılma projesinin yer aldığına işaret ederek, şöyle konuştu: "Ben beklerdim ki; bütün işçiler, memurlar ve çalışanlar bizi omuzlarına alıp taşısınlar. Niye? 5 bin TL asgari ücret alacaklar. Bizim hayalimizdeki Türk vatandaşı, Avrupa'nın üzerinde bir kalitede yaşayacak. Ben buna inanıyorum, sanki suç işliyorum. Nasıl vereceksin diye soru yağmuruna tutuluyoruz. Vatandaşımız 900 lira verenin arkasına takılıyor, 5 bin lira vereni eleştiriye tabi tutuyor. Korkunç bir fitne grubu var. Bilen bir ağabeyle konuşuyorum. Bana şunları söyledi: Bu coğrafya üzerinde çok devletler kuruldu, bu topraklardan çok milletler gelip geçti. Hepsinin kalıntısından kültür birikimleri var. Bu birikimlerin yurtdışında bağlantıları var. Bu vatana sahip çıkan adamı yalnız bırakmazlar. Dedim ki, 'her zaman dostlarım bu adamlar mı olacak?' Dedi ki, 'inşallah bu millet seni yalnız bırakmaz'. Sonuçta 5 bin TL asgari ücreti yeminle söylüyorum veririz. Beni Türkiye'de tam yetki ile donatarak 3 ay başbakan yapsınlar, 3 ayda Türkiye'yi Avrupa seviyesine çıkartırım. Nedir Avrupa?"
Milletimiz üzerine düşeni yapmalı
BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, Milli Ekonomi Modeli'ni esasında Türk milleti için yazdığına işaret ederek, şunları söyledi: "Tezimizden Rusya, ABD vesaire istifade etsin ama ben esasen milletim için yazdım. Dahası ben bu teze hayat verdim. Sistemin nasıl hayata geçirileceğini Sosyal Devlet, Milli Devlet teziyle ortaya koydum. İkisi bir bütündür. Ama halkımız çok enteresan... Bu adamlar şarkılarla, türkülerle her seferinde seçiliyor. Aradan 4-5 sene geçiyor; ne elde var, ne avuçta. Herkes şikâyet ediyor. Ancak yine aynı adamlar Meclis'e gönderiliyor. Biz ne anlatırsak, anlatalım... Altın yumurtlasak, para etmiyor! Burada milletimiz üzerine düşeni yapmıyor, yapamıyor. Vatandaşımız bunun farkına varmalı. Vatandaşların bir takım önyargıları var ancak bu önyargılar Türk toplumunun sosyal yapısının ve ekonomisinin gelişmesine mani oluyor."
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı ve BTP İstanbul 3. Bölge 1. Sıra Milletvekili Adayı Prof. Dr. Haydar Baş, Türk halkından 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nı coşkuyla kutlamasını istedi. İstanbul'da gençlerle bir araya gelen Prof. Dr. Baş, "Bayramı davulla, zurnayla, kemençeyle kutlamamız lazım. Geçmişte Cumhuriyet bize bir heyecan veriyordu. Hakikaten müthiş bir muhabbet alıyorduk. Zaman geçti, bunlar sanki unutuldu ya da unutturuldu. Göstermelik bir takım törenlerle bayramlar geçiştirilmeye başlandı. Ben şimdi sizden o günleri yaşamanızı, o heyecanı tatmanızı rica ediyorum. Cumhuriyeti tekrar Atatürk'le birlikte kurmanızı rica ediyorum" ifadelerini kullandı. Prof. Dr. Haydar Baş, BTP teşkilatlarına Cumhuriyet Bayramı'nın coşkuyla kutlanılması yönünde talimat verdiğini dile getirdi.
Okyanus ötesine dönüp bakmadım bile
Bir üniversite öğrencisinin "ABD neden 1995 yılında kapınıza geldi? Siz neden 'hayır' dediniz?" şeklindeki sorusuna şu cevabı verdi: "O tarihlerde ABD kendisine Büyük Ortadoğu Projesi'nde (BOP) işlerini yürütebilmek için bizim tabirimizle vekil, onların tabiriyle eşbaşkan arıyordu. Siyasetin içinde olduğumuz için biz bunu biliyorduk. ABD Büyükelçiliği'nden yetkililer bu teklifi Ahmet Erimhan'a getirdiler. O da bana durumu aktardı. Büyük devletler, bir şeyi karşılıksız vermez. İstediğine karşılık size cumhurbaşkanlığı, başbakanlık, bakanlık vesaire verebilir. Bunu söylerken, esefle şunu ortaya koymamız lazım: Biz Türk milletinin iradesi diyoruz ama böyle bir irade yok. ABD'nin dediği geçiyor... Bunu ben fiili olarak yaşadım. Onlara 'evet' desem, onların istedikleri nitelikte bir adam olma kabiliyetim var ama vicdanım 'evet' demiyor: Ya dinimi, ya vatanımı, ya namusumu, ya devletimi ya da sizi satacağım. Arkadaşlara dedim ki, 'Ben bu değerlerden hiçbirini satamam.' Bana dediler ki, 'Görüşme de mi yapmayacaksınız?' 'Onlara parmağını verirseniz, gövdenizi de alırlar. Ben o tarafa dönüp bakmam' dedim. Dönemin ABD Büyükelçisi sekreteriyle birlikte o zamanlar Çankaya'da bulunan işadamları derneğimize geldiler. Arkadaşlarımız Ahmet Erimhan, Hüseyin Engin Çamurdan ile birlikte 2.5 saatlik bir görüşme yaptılar. Görüşme konusunu aşağı yukarı tahmin etmiştim. Cevapları arkadaşlara verdim. Aynı sorular geldi, aynı cevapları verdiler. Görüşmenin sonunda ABD Büyükelçisi, 'Haydar Bey'e kapılarımız ardına kadar açıktır ve onu bekliyoruz' dedi. Biz de o kapıya gitmedik."
Tarihi tespit
Prof. Dr. Haydar Baş, bu noktada şu tarihi tespiti yaptı: "Her rütbe kazanılır ama 'adam olma, dosdoğru bir Türk evladı olma, mükemmel bir şahsiyet olma hasleti kaybedildikten sonra asla kazanılmaz. Sizleri bu vatanı, bu dini, bu milleti, bu vatanı korumaya ve kollamaya davet ediyorum."
Türkiye'yi 3 ayda Avrupa seviyesine çıkartırız
BTP Lideri Prof. Dr. Haydar Baş, seçim bildirgelerinde asgari ücretin 5 bin TL'ye çıkarılma projesinin yer aldığına işaret ederek, şöyle konuştu: "Ben beklerdim ki; bütün işçiler, memurlar ve çalışanlar bizi omuzlarına alıp taşısınlar. Niye? 5 bin TL asgari ücret alacaklar. Bizim hayalimizdeki Türk vatandaşı, Avrupa'nın üzerinde bir kalitede yaşayacak. Ben buna inanıyorum, sanki suç işliyorum. Nasıl vereceksin diye soru yağmuruna tutuluyoruz. Vatandaşımız 900 lira verenin arkasına takılıyor, 5 bin lira vereni eleştiriye tabi tutuyor. Korkunç bir fitne grubu var. Bilen bir ağabeyle konuşuyorum. Bana şunları söyledi: Bu coğrafya üzerinde çok devletler kuruldu, bu topraklardan çok milletler gelip geçti. Hepsinin kalıntısından kültür birikimleri var. Bu birikimlerin yurtdışında bağlantıları var. Bu vatana sahip çıkan adamı yalnız bırakmazlar. Dedim ki, 'her zaman dostlarım bu adamlar mı olacak?' Dedi ki, 'inşallah bu millet seni yalnız bırakmaz'. Sonuçta 5 bin TL asgari ücreti yeminle söylüyorum veririz. Beni Türkiye'de tam yetki ile donatarak 3 ay başbakan yapsınlar, 3 ayda Türkiye'yi Avrupa seviyesine çıkartırım. Nedir Avrupa?"
Milletimiz üzerine düşeni yapmalı
BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, Milli Ekonomi Modeli'ni esasında Türk milleti için yazdığına işaret ederek, şunları söyledi: "Tezimizden Rusya, ABD vesaire istifade etsin ama ben esasen milletim için yazdım. Dahası ben bu teze hayat verdim. Sistemin nasıl hayata geçirileceğini Sosyal Devlet, Milli Devlet teziyle ortaya koydum. İkisi bir bütündür. Ama halkımız çok enteresan... Bu adamlar şarkılarla, türkülerle her seferinde seçiliyor. Aradan 4-5 sene geçiyor; ne elde var, ne avuçta. Herkes şikâyet ediyor. Ancak yine aynı adamlar Meclis'e gönderiliyor. Biz ne anlatırsak, anlatalım... Altın yumurtlasak, para etmiyor! Burada milletimiz üzerine düşeni yapmıyor, yapamıyor. Vatandaşımız bunun farkına varmalı. Vatandaşların bir takım önyargıları var ancak bu önyargılar Türk toplumunun sosyal yapısının ve ekonomisinin gelişmesine mani oluyor."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.