84. yıl sonra Cumhuriyetimiz, 84 yıl öncesindeki kadar korunması, kollanması ve sahip çıkılması gereken bir vaziyete sürüklendi.Cumhuriyet, demokratik, laik ve sosyal hukuk devletimizin göbek adıdır. 84 yıl boyunca Cumhuriyet'in hamuru, hem milletimizin iradesi ve değerleriyle, hem de demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti karakterleriyle yoğrulmuştur. Aslı ve mayası, milletin iradesi, milletin azmi ve kararlılığıdır. Beceriksiz, çözümsüz, dıştan konma akılla yürümeye çalışan ve incir kabuğunu doldurmayacak türden tartışmalarla gün geçiren politikacılar ve idareciler sebebiyle Cumhuriyet'imiz, örselenecek kadar örselenmiş, yaralanacak kadar yaralanmış, en az yüce milletimiz kadar bitap düşürülmüştür. Gazi M. Kemal Atatürk'ün "Gençliğe Hitabesi"nde öngördüğü tüm dahili ve harici tehdit ve tehlikeler, bugün yaşadığımız gerçeklerimiz olmuştur, bizim hikayemiz olmuştur.Bu bağlamda vatanımızı, milletimizi, bağımsızlığımızı ve Cumhuriyet'imizi koruyup kollamak "birinci vazife" halini almıştır.Ancak Cumhuriyet'i korumak, sadece, kurusıkı resmi beyanatlar yayınlamakla olmaz. Milli hamaset nutukları atmakla olmaz.Bunlar olmayacak mı? Elbette olacak? Ancak sözün ağırlığı hissedilecek, nutkun asaleti fark edilecek, kelamın arkasındaki kudret, kuvvet, proje, bilgi ve milli irade kendini gösterecek.İster kabul edelim, ister emleyelim, ama şu artık herkesin bilmesi gereken bir gerçektir:85-90 yıl önce vatanımız işgal eden güçlere AB süreci adıyla sevdalanarak Cumhuriyet korunamaz, vatan korunamaz, millet korunamaz, bağımsızlık korunamaz.Hakeza, ta 111 sene önce "Irak-Türkiye sınırında Kürdistan devleti kurulacak ve Anadolu 8 parçalı eyaletler mecmuuna dönüştürülecek" kararı alan, hatta o günden bu güne bu karar ekseninde "atı alıp çoktan Üsküdar'ı geçmiş" olan ABD ile, "ne pahasına olursa olsun stratejik ortaklık"ta ısrar ederek Cumhuriyet korunamaz, vatan korunamaz, millet korunamaz, bağımsızlık korunamaz.Başımıza çuval geçiren, teröristleri besleyip üzerimize salarak can evimizden vuranlara "stratejik ortak" temennalarıyla teslim olarak veya onlardan himmet, akıl veya para dilenerek Cumhuriyet korunamaz, vatan korunamaz, millet korunamaz, bağımsızlık korunamaz.Onbinlerce can verdiğimiz en haklı "vatan meselemiz"de hala evlatlarımızı düzine düzine şehit vermeye devam ederken, "Bir kedi bile vermem" diye rest çeken Barzani, Talabani ve sair işgalci uşağı çapulcular karşısında omurgasız politikalarla vaziyet alarak Cumhuriyet korunamaz, vatan korunamaz, millet korunamaz, bağımsızlık korunamaz. Ecnebi yasalarını ve uluslararası mutabakatları, Türk milletinin milli iradesi ve Anayasası üstüne hakim kılarak ve Demokles'in kılıcı gibi sallandırarak, Cumhuriyet korunamaz, vatan korunamaz, millet korunamaz, bağımsızlık korunamaz. Cumhuriyetin kuruluş senedi olan Lozan anlaşmasını AB ve ABD'nin talepleriyle delik deşik ederek, Cumhuriyet korunamaz, vatan korunamaz, millet korunamaz, bağımsızlık korunamaz.Vatan satarak, TÜPRAŞ, PETKİM, THY, TELEKOM gibi Cumhuriyet mirası en kârlı işletmeleri ecnebiye peşkeş çekip bu işletmelerin sahibi olan millet evlatlarını kapı dışarı ederek, Cumhuriyet korunamaz, vatan korunamaz, millet korunamaz, bağımsızlık korunamaz.IMF, Dünya Bankası ve küresel sermayedarlardan faizli borç dilenerek, Cumhuriyet korunamaz, vatan korunamaz, millet korunamaz, bağımsızlık korunamaz.Milletin değerlerini, milletin tarihine, kültürüne ve duyarlılıklarına karşı duyarak, Fransız kalarak ve millet ile hiçbir ortak paydada buluşamayarak Cumhuriyet korunamaz, vatan korunamaz, millet korunamaz, bağımsızlık korunamaz.Cumhuriyet'imizi, vatanımızı, milletimizi, bağımsızlığımızı korumak için, 70 milyonu tarihte olduğu gibi bugün de "tek yürek, tek bilek, tek millet" yapmak şarttır. Devlet-millet, sivil-asker bütünlüğünü sağlamak şarttır. IMF ve küresel hortumculara geriye dön marş marş diyerek acilen Milli Ekonomi Modeli'ne geçmek şarttır. Ülkemiz, bölgemiz ve tarihi coğrafyamız üzerinde hesap kuran, vahşi işgallerini sürdüren ve bu işgal ihtiraslarını kabarttıkça kabartan tek dişi kalmış canavarlar ile stratejik ortaklıktan derhal vazgeçmek; Cumhuriyet'in başkenti Ankara'mızı ve siyasetimizi de onlarla ne pahasına olursa olsun stratejik ortaklıkta ısrar eden dahili bedhahlardan temizlemek şarttır. Sosyal Devlet projeleriyle toplumun tüm bireylerine en temel hak ve hürriyetlerini doya doya yaşatmak şarttır.BTP'nin bu bağlamda her türlü hazırlığı ve projesi tamamdır. Gerisi??! Gerisi, kurusıkı atmaktır. Milli hamaset yapmaktır. Gerisi tatlı su milliyetçiliği, gardırop Atatürkçülüğü veya Haçlı eksenli dincilik yaparak millete can, kan ve vakit kaybettirmektir.Varın siz hesap edin; kim bu yüce milletin sahibi, Cumhuriyet'in, demokratik, laik sosyal hukuk devletinin sahibi?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019